YENİ SINIRLAR, YENİ ÇÖZÜ(L)M(E)LER
Hüseyin MÜMTAZ
“Görese Dağı’ndaki operasyon bitti: 24 terörist öldürüldü. Diyarbakır Valiliği, Görese Dağı’nda bir haftadır devam eden operasyonlarda 24 teröristin etkisiz hale getirildiğini açıkladı. Dağdaki biri ana karargâh olmak üzere 7 ayrı terörist kampı imha edildi.
Valilik açıklamasında, ‘İHA’dan alınan görüntülerde, terörist cesetlerinin bir kısmının diğer teröristler tarafından zayiatlarını gizlemek amaçlı kaçırıldığı değerlendirilmektedir!’ denildi”.
www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1218136
Valilik açıklamasında “örgütün Dicle bölge sorumlusu olduğu bilinen ‘Armanç’ kod adlı Hüseyin Akdoğan ile birlikte 3 teröristin ölü olarak etkisiz hale getirildiği” ifade edilirken; “Belirtilen terörist üslenme bölgesine yönelik hava harekâtının ardından kar ve sis gibi olumsuz hava şartları sebebiyle bölge iki gün ateş destek silahları ile baskı altına alınarak hava şartlarının düzelmesiyle alana kara harekâtı yapıldığı operasyon sonucunda 21 teröristin etkisiz hale getirildiği, ancak bunların cesetlerinin terör örgütü tarafından gizlendiği” öne sürüldü.
Yâni 24 terörist “etkisiz hâle getirildi” ama elde var “3 ceset”..
İşin daha da ilginç tarafı; “Sabah saatlerinde BDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde toplanan ve aralarında Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Van Milletvekili Aysel Tuğluk, BDP Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan, BDP Bitlis Milletvekili Hüsamettin Zendellioğlu’nun da aralarında bulunduğu partililer, 30 araçlık konvoy ile Dicle İlçesi’ne doğru hareket etti. Ancak konvoyun önü Diyarbakır çıkışındaki Üçkuyular Mevkii’nde polis tarafından kesildi… Bunun üzerine Milletvekili Aysel Tuğluk, ‘Biz oraya yürümek için geldik. Sizinle karşılaşmak ya da konuşmak için gelmedik, operasyonların durması ve insanların ölmesini engellemek amacıyla buradayız. Bize izin verin oraya giderek kendi gözlerimizle orada neler oluyor görmek istiyoruz. Beni operasyonu yapan komutanla görüştürün, ben ne yaptıklarını öğrenmek istiyorum’ dedi”.
“Türkiye’nin milletvekilleri”, teröristlere karşı yürütülen operasyonlara “Canlı kalkan” olmak istiyorlarmış.
Polise tokat atanlar, “operasyonu yapan komutanla” da “görüşmek” istiyorlarmış. Önemli değil..
Önemli olan, Bir rivayete göre 3, diğer rivayete göre 24 olan cenazelerin kaçının “yabancı uyruklu” olduğu ve asıl önemli olan da bir önceki örnekte görüldüğü gibi uyruğunda bulundukları devletin bunları kabul edip etmeyeceği..
Biliyorsunuz HAKKARİ’nın Çukurca İlçesi yakınlarındaki Kazan Vadisi’nde geçen Ekim ayında gerçekleştirilen operasyonda öldürülen PKK’lılardan İranlı 6 teröristin cenazesi, İran’ın kabul etmemesi üzerine geçen hafta “sınıra yakın” olan Ağrı’nın Diyadin İlçesi’nde gömülmüştü.
Ağrı Dağı’nın, hayatlarında batıdan resmini çekmeyen dolma kalemlerin; “karşıya” geçip Ağrı’yı doğudan seyredince “Buradan hakikaten daha muhteşem görünüyormuş” mantığını zevkle ve keyifle suratlarına vuruyorum.
Neden “sınıra”?
Neden İran kabul etmemişti?
“Yol olması”ndan endişeliyim.
Şimdikilerin kaçı yabancı uyruklu olacak ve “kabul edilmeyince” hangi “sınıra” gömülecekler?
“Sınır” mı çiziyorlar?
“Hangi” sınırı, “neyin” sınırını çiziyorlar?
“57’inci Alay”ın bütün zabitanı ve efradı “o sabah” gün doğarken “sınırı” çizmeye”… …. Geri dönmeyi düşünmeden gittiler.
Hangi sınırdan bahsediyorsunuz? 22 Aralık 2011
57’NCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ
mumtazbay@hotmail.com
Bir yanıt yazın