Birkaç gündür dünyanın en önemli siyasi dergilerinden Time’ın “yılın insanı” anketinde Tayyip Erdoğan’ın “birinci çıkmasını” konuşuyoruz.
Normal olarak bir Türk’ün, dünyanın en önemli yayın organları biri tarafından düzenlenen “yılın insanı” anketinde birinci çıkması herkesi mutlu eder, gurur verir.
Ancak durum kamuoyuna sunulduğu gibi değil. Erdoğan’ın bu anketten birinci çıkması o kadar da sevindirici ve gurur verici bir olay olmayabilir, bunu bilmek gerek.
Burada hepimizi sevindirecek tek durum Time’ın Erdoğan’ı “yılın insanı” ödülü için aday göstermesidir. Bu hakkı teslim edelim önce. Bu nokta Türkiye için sevindiricidir.
Ancak Erdoğan “internet üzerinden yapılan ankette” birinci çıktı. Bu anketle ilgili Türk medyası, kamuoyunun kafasını karıştırıcı haberler yaptı.
Erdoğan “en popüler” listesinde de birinci, “en az popüler” listesinde.
Kafa karıştıran durum bu. Popüleri anlamak mümkün de, en az popüler ne anlama geliyor. Yanlış burada.
Bilmeyenler için yazayım, Time anketi şöyle yapıldı:
Dergi bir yıl içindeki gelişmeleri değerlendirerek “yılın insanı” olabilecek isimleri belirliyor ve bunları kamuoyunun oylamasına sunuyor.
Time dergisinin internet sitesine girdiğinizde bu isimlerin bulunduğu bir buton görüyorsunuz. Açtığınızda belirlenen ismin altında “Yes” ve “No” butonları ile karşılaşıyorsunuz.
Anlamı şu: Bu ismi yılın insanı olarak kabul ediyor musunuz, etmiyor musunuz?
Şimdi sonuçlara bakalım. Time dergisinin internet sitesini açarak Tayyip Erdoğan ismini tuşlayanların 122 bin 932’si “Yes” yani evet tuşuna basmış.
Buna karşı 180 bin 564 kişi “No” yani hayır tuşuna dokunmuş.
Time okuyucusuna iki seçenek sununca bu kez ortaya garip bir durum çıkmış. “yılın insanı” olmaya layık görülen biri aynı zamanda “yılın en istenmeyen adamı” durumuna da düşmüş.
Gazeteler, “Time da şaşırdı bu işe” başlıkları attılar. Oysa Time’ın aklına gelmeyen şu: Türkiye’de internet kullanımı aynı zamanda bazı gurupların güç gösterisi alanı gibi kullanılıyor. Batı ülkelerinde “halkın nabzını ölçmeye yarayan” internet anketleri Türkiye’de bir yarışa dönüyor.
Nitekim Time anketi nedeniyle Türkiye’de büyük bir kampanya yapıldı. Bir kesim “Yes’e basın” çağrısı yaparken bir kesim de “No’ya basın” kampanyası yürüttü. Bunların sonucunda Türkiye’den 300 bini aşkın kişi Time internet sitesine girerek oy kullandı.
Medyamız sonucu “Time anketinde Erdoğan birinci oldu” diye verdi. Oysa işe bakın ki Erdoğan’ı yılın adamı seçenlerin sayısı, seçmeyenlerden 60 bin daha azdı.
Time sonunda kararını verdi ve Wall Street eylemcilerini, “yılın insanı” seçti.
Dünya da Türkiye’den kaynaklanan bu anlamsız yarışın yarattığı garabeti bir yeriyle gülerek izledi.
Vatan gazetesi yazarı Can Ataklı yazdı
ileCan ataklı: Time anketi ile dünyayı güldürdük / 18 Aralık 2011 Pazar 9-12.
Bir yanıt yazın