TANKLARA ÇOK AYIP OLDU
Hüseyin MÜMTAZ
Afrika gibi çok uzak ve çok yabancı bir coğrafyada yaşamadığım, en ufak bir ilgi duymadığım, kısaca Afrikalı olmadığım için Türkiye’de, içinde bulunduğumuz zaman diliminde baş döndürücü bir hızla yaşadığımız olayları bambaşka bir gözle değerlendirmem normal karşılanmalıdır.
Hangisinden başlayayım?
1. Milli Savunma Bakanlığı’nın bütçesinin Genel Kurul’daki görüşmelerine BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık komisyon sıralarında oturan generallere dönerek, “Haddinizi bileceksiniz, bize ters bakmayacaksınız” dedi. BDP grubu adına söz alan Sakık, “Anadolu’da ‘Kızı başıboş bırakırsan ya davulcuya ya zurnacıya gider’ diye bir söz vardır” diyerek şunları söyledi: “Siz de generalleri başıboş bıraktınız, ya Balyoz’da ya da Ergenekon’da halkın iradesiyle seçilmişleri devirmeye kalktılar. Generallerin görevi bu mudur? Bir general emekli olurken 600-700 bin lira, 40 yıl görev yapan vali, büyükelçi 70 bin lira alıyor. Bu büyük bir haksızlık. Bize bu sıralardan (komisyon) ters bakılmış. Haddinizi bileceksiniz, bize ters bakmayacaksınız. Halkın emrinde olacaksınız. Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı’na derhal bağlanmalıdır. Biz ordunun da hiçbir kurumun da düşmanı değiliz. Düşmanı olduğumuz tek şey hukuksuzluktur.”
Yüce Meclis’in yüce salonunda hiçbir vekil, yahut herhangi bir grubun hiçbir milletvekili bu sözlere “tutanaklara geçen” bir tepki göstermemiş.
2. BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bugün Şırnak’ta partisinin düzenlediği mitinge katılmak üzere Cizre İlçesi’nden geçti. Cizre girişinde toplanan partililer Tank Tabur Komutanlığı’na 50 metre mesafede Demirtaş’ı beklerken, bir grup komutanlıkta nöbet tutan askerlere PKK flamaları ve Abdullah Öcalan fotoğrafları açıp sallamaya başladı. Demirtaş’ın içinde bulunduğu parti otobüsü ilçeye giriş yaparken, toplanan gruplar da sloganlar eşliğinde yürüyüşe geçti.
Asker, yabancı topraklarda değil kendi vatanında ve 50 metre yakınında devletinin ülkesi ve milleti ile bölünmesi istikametinde kendisine sallanan yumruklara, afişlere, pankartlara, sembollere, atılan sloganlara karşı tel örgünün arkasında “savunma mevziinde kalmak” durumunda bekliyor..
3. Şike suçlaması ile hapiste olan iki futbolcunun küçük çocuklarına anneleri, babalarının “askerde olduğunu” söylemiş.
Demek askerlik, şarkıdaki gibi “işte öyle bir şey”….
4. Yunanistan Savunma Bakanı Dimitris Avramopulos, Türk sınırındaki Evros ilindeki askeri birliği denetlerken İpsala köprüsü üzerinde nöbet tutan Türk askerleriyle de görüştü. Yunanlı Bakan, iki ülkenin dostluğun simgesi olarak Mehmetçiğe şeker ikramında bulundu.
Dünya bu kadar tersine döndüyse….. ne diyeyim, kader utansın.
Biz askerliğimizi, neredeyse Milattan önceki “başka zamanlar”da yapmıştık. Şimdi “çağdışı” olarak tanımlanan o askerliğimizin ilk gününde 2’inci Dünya savaşından kalma M-24 tanklarıyla tanışmıştık. Kendileriyle ilk gençlik yıllarımızdan kaynaklanan romantik bir yakınlığımız vardır.
Çünkü tankların ruhu, duyguları, keder-üzüntü ve sevinçleri vardır.
Dolayısı ile 2011 yılının bu son günlerindeki vaziyet ve manzara-i umumiye içinde ve yukarıda sıraladığım olaylar ışığında…….
……..Cizre’de, tanklara karşı büyük ayıp edildiğini düşünüyorum.
17 Aralık 2011
57’NCİ ALAY HER YERDE
HEPİMİZ 57’İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ
mumtazbay@hotmail.com