Türkiye’nin kadim unsurları arasında olan Anadolu Hıristiyanlarının önemli bir kısmı, Türkiye Cumhuriyeti’nin özellikle ilk dönemlerinde yaşadıkları sorunlar nedeniyle ülkeyi terk etme yolunu seçmiş. Türkiye’yi terk eden Hıristiyan grupların göçtüğü en önemli ülkelerden biri de Almanya.
Bugün Köln’de Antakyalı St. Dimitrios Rum Ortodoks Kilisesi, St. Petrus ve Pavlus Süryani Kilisesi, Ermeni Ortodoks Kilisesi gibi birçok kiliseye mensup binlerce Türkiye kökenli Hıristiyan vatandaşımız yaşıyor.
Bu kişiler Türkiye’yi hiç unutmamışlar. Türkiye burunlarında tütüyor, gözleri hep Türkiye’de. Türkiye sevdasıyla yanan, asıl memleketi olarak Türkiye’yi gören bu vatandaşlarımız bugüne kadar maalesef Türkiye tarafından ihmal edildi. Türkiye ilgi gösterip kol kanat germeyince, Türkiye karşıtı gruplar bunu kullanmak için her fırsatı denemeye başladı. Oysa sadece Almanya’da değil, dünyanın dört bir yanında bulunan ve yaşadıkları ülkelerde etkili olan Türkiyeli Hıristiyanlar, Türkiye’nin yurt dışındaki önemli bir savunucusu, önemli bir gücü, diasporası olabilirdi.
Ama her şeyden evvel konunun insani boyutları yok mu? Bu insanlar Anadolu toprağının bağrında yetişmiş, ataları binlerce yıl Anadolu’da yaşamış, Anadolu kültüründe önemli katkıları olan insanlar değil mi? İşte bu noktada Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu tarihi bir adım atarak Türkiyeli Hıristiyanların Köln’deki kiliselerini ziyaret etti. Davutoğlu’nun girişimiyle Türkiye 50 yıl sonra Hıristiyan evlatlarını kucakladı. Ama asıl Hıristiyan vatandaşlarımız Davutoğlu’nu kucakladı. Atmosferi anlatmaya kelimeler kifayetsiz elbette ama, kelimelerin gücüyle yetinmek durumundayız maalesef.
‘ANNE-BABANIN UZUN SÜRE SONRA EVLADINI SORMASI GİBİ’
Davutoğlu 4 Kasım Pazar günü ilk olarak Antakyalı St. Dimitrios Rum Ortodoks Kilisesi’ni ziyaret etti. Bakandan önce gittiğimiz kilisede büyük bir Türk bayrağı asılmış, Davutoğlu için kırmızı halı serilmiş olduğunu, sabahın erken saatleri olmasına rağmen büyük bir kalabalığın heyecanla Bakanı beklediğini gördük. Orada konuştuğumuz kilisenin cemiyet başkanı Elber Çiftçioğlu, “Bu bir ilk. Sayın Bakanın bizi ziyaret etmesi elbette bizi çok mutlu etti. Bu bizim için büyük bir onur. Hiç beklemediğimiz bir sürpriz oldu. Anne-baba uzun süre ayrı kaldıktan sonra çocuklarını sorunca yaşanan duygular var ya, hükümetimizin bizi sorması bize bu duyguyu yaşatıyor” diyordu.
Daha sonra Bakan Davutoğlu geldi, Hıristiyan vatandaşlar onun elini sıkmak için adeta yarıştı. Bakan da bu sıcak ilgiden memnun kaldı, onlarla tokalaştı, çocukları kucakladı, yanaklarından öptü. Kilise kısmını gezdi, bir de mum yakarak Hıristiyan vatandaşların Noel, Paskalya bayramlarını kutladı. Salona geçilip konuşmalar başlayınca kilise yönetiminden Musa Çiftçioğlu, “Biz ilk defa böyle bir şey yaşıyoruz. Doğup büyüdüğümüz, beşiğimizin sallandığı, ana sütümüzü içtiğimiz ülkemizin Dışişleri Bakanı bizi ziyaret ediyor, bunun bizim için ne ifade ettiğini anlarsınız. Biz değişik dine mensubuz ama aynı kanı, aynı ruhu taşıyan insanlarız” dedi Kilisenin ruhani lideri Abdülmesih Sabuncuoğlu ise, “Ziyaretinizle bizi şereflendirdiniz. Bütün arkadaşlarım adına size teşekkür ediyorum” dedi. Cemaatin yoğun duygular yaşadığı, uzun alkışların koptuğu konuşmasında Davutoğlu, “Sizler Türkiye’nin asli unsurlarınız. Bizim üvey evlat anlayışımız yoktur” dedi.
‘BİZ HER RENK, IRK VE DİNDEN OLUŞAN BÜYÜK BİR AİLEYİZ’
Daha sonra Köln’deki St. Petrus ve Pavlus Süryani Kilisesi’ni ziyaret eden Davutoğlu burada da Süryani vatandaşlarca büyük bir coşkuyla karşılandı. Davutoğlu’na büyük ilgi gösteren vatandaşlar sadece ona ve yetkililere değil, biz gazetecilere bile dualar, teşekkürler ettiğine tanık olduk ve duygulu anlar yaşadık. Burada konuşan kilise yönetiminden İbrahim Alıcı, “Türkiye’yi yürekten seviyoruz” dedi. Kilisenin ruhani lideri Numan Dağ ise “Eski memleketimiz olan Türkiye’den çok değerli misafirlerimiz var, hoş geldiniz, şeref verdiniz, ziyaretinizle bizi mutlu ettiniz. Türkiye hükümeti din özgürlüğü alanında iyileştirmeler yaparak insanlığa hizmet ediyor” dedi. Dünya Süryaniler Birliği Başkanı Johny Messo ise tüm dünyadaki Süryanilerin gözünün Türkiye’de olduğunu, Türkiye’nin onlar için çok değerli olduğunu, hükümetin çalışmalarını takdirle takip ettiklerini söyledi. Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, “Sayın Dağ çok güzel konuştunuz ama bir noktayı düzeltmek isterim. Türkiye sizin eski vatanınız değil, her zaman vatanınızdır. İnancınızı buralara getirmeniz ve bunu yaşatmanız çok güzel bunu sürdürmenizi rica ediyorum. Bir ricam daha var, çocuklarınıza Türkçe’yi öğretin ki; güçlü bağlarımız sürsün, 30 yıl sonraki Türk Dışişleri Bakanı size gelince onunla da anlaşabilirsiniz. Sizler Türkiye’nin asli unsurusunuz. Sizleri Türkiye’deki vatandaşlarımızın selamlarıyla kucaklıyorum. Türkiye Cumhuriyeti acı ve iyi günlerinizde her zaman yanınızdadır. Türkiye’nin size olan ilgisi ebediyete kadar devam edecektir. Büyükelçiliğimiz ve Başkonsolosluklarımızı kendi eviniz gibi görün. Mardin’deki Mor Gabriel kilisesiyle ilgili yaşanan sorunlara da değinmek isterim. Birileri bunu istismar etmeye çalışabilir. Ama yaşanan sorun sözkonusu arazinin orman arazisi olması nedeniyle yaşanan hukuki sorunlardır. Orayı kilise kullanmaya devam edecek. Tam aksine Başbakanımız Ramazan ayında, cemaatlere ait gayri menkullerin iade edileceğini açıklamıştır. Biz her renk, ırk ve dinden oluşan büyük bir aileyiz. Hepsi bizim. Biz sizleri Türkiye Cumhuriyeti diasporası olarak görüyoruz” dedi.
Davutoğlu’nun üst düzey devlet yetkilileri, milletvekilleriyle birlikte gerçekleştirdiği bu ziyaretler, Türkiye’nin yeniden “büyük devlet” gibi büyük düşünmeye başladığını, yıllarca ihmal ettiği Hıristiyan evlatlarını da nihayet kucakladığını gösteriyor. Tabi burada, bu fikrin sahibi ve organizatörü Köln Başkonsolosu Mustafa Kemal Basa’yı da unutmamak gerek.
Yazıları posta kutunda oku