Konuşan hindi (Turkey): Memleketi Amerika olan bu kuşun adını Doğudaki bir ülkeden nasıl aldığının hikayesi.
Hindi adını nereden aldı acaba? Bu zararsız soru bir sabah aklıma düştü ve noel tatilinin yaklaşmakta olduğunu farkettim. Öncelikle hindiden daha Amerikan hiçbir şey olmadığını düşündüm. Eti bu kıtaya gelen ingiliz göçmenlerini açlıktan kurtarmıştı. Minnettarlığımızı belirtmek için (eğer buna minnettarlık denilebilirse) her şükran gününde ve noelde “turkey” yiyoruz, yıl boyunca da sandviç arasında götürüyoruz. Peki nasıl oldu da, bu yaratık adını orta doğudaki bir ülkeden aldı? Tesadüf müydü? diye kendime sordum ve araştırmaya başladım.
Bir sonraki gün bunu brezilyalı ev sahibime anlattığımda, bana portekizcede bu hayvana peru dediklerini söyledi. Aynı kuş ama farklı bir ülke..
Merakım artmıştı ve olayın kaynağına inmek istedim. Aynı öğleden sonra bir Türk buldum ve bu hayvanın Türkçedeki adını sordum. Hindi.. Hindistandan geliyor dedi bana. Hindistan? İşler iyice karışmaya başladı.
Sonraki günlerde bu kuşun adını diğer dillerde aradım ve bulduğum sonuçlar oldukça şaşırtıcıydı. Araplar “etiyopya kuşu”, yunanlılar “fransız kızı”, iranlılar da “bukalemun” diyorlardı hayvancağıza.
İtalyanlar ise kuşun adının türk mısırından geldiğini söylüyorlar. Gene Türkiyeye döndü muhabbet! Türk arkadaşım da mısır kelimesinin kendi dillerinde aynı zamanda bir ülke olduğunu söylemesin mi. İyice kafam karıştı.
Olay çığrından çıkmak üzereydi ama ben araştırmaya devam ettim. Fransızcada kuşun adı “dinde”, yani “Hindistandan gelen” anlamına geliyor, Türkçede olduğu gibi. Kelime Almanca ve Rusçada da benzer anlamlar taşıyor. Sonunda sonuca doğru ilerlediğimi düşündüm ve bir arkadaşımın Hindistanlı karısını aradım, acaba Hindistanda bu hayvana ne diyorlardı?
Hmm dedi, bizim ülkede hindi (turkey) yoktur. Amerikadan geliyor, herkes bunu bilir?
dedim evet, ama bi ismi olması lazım dilinizde. televizyonda film oynarken aktörler hindiler hakkında konuşursa, bunu çevirmeniz gerekir dilinize, öyle değil mi?
o zaman sadece amerika?da kullanılan kelimeyi söyleriz, “turkey” deriz heralde
dedi.
İşte o an anladım ki sonuca tek başıma ulaşmam imkansızdı. Profesyonel yardıma ihtiyacım vardı. Harvard Üniversitesinde türkoloji profesörü Şinasi Tekinle konuyu görüşmek için randevu aldım.
Ofisine doğru gittiğimde pişman olmayacağımı anlamıştım bile. Prof. Tekin ermiş bir yüze ve beyaz bilgili bir sakala sahipti. Odasında bir yığın kitap vardı ve sorumun cevabının burada olduğunu biliyordum. Sorumu sordum ve profesör Tekinin yanıtını dinlemeye başladım.
Türkiyede köylerde bir kuş vardır, adına çulluk denir. Hindiye benzer ama daha ufaktır ve eti çok daha lezizdir. Amerikanın keşfinden çok zaman önce ingiliz tüccarlar bu leziz çulluğu keşfedip İngiltereye götürmüşlerdi ve gayet ilgi gören bu hayvana “Türk kuşu” ya da “turkey” demişlerdi. Daha sonra İngilizler Amerikaya gidince, oradaki kuşların da çulluk olduğunu düşünüp yanılgıya düşmüşlerdi. Fakat dünyadaki diğer ülkeler bu yanılgıya düşmediler. Onlar bu kuşun Amerikadan geldiğini biliyorlardı, ve kuşa “hint kuşu”, “peru kuşu”, “etiyopya kuşu” adını verdiler. O zamanlar “hindistan, peru ve etiyopya yeni kıta Amerika için verilen isimlerdi, insanların coğrafya bilgisi o zaman gelişmemişti ve Amerika isminin yaygınlaşması uzunca bir süre aldi.
Amerikalilar kuşlarını tüm dünyaya ihraç ettiler ve hatta Türkler de hindiyi yemeye başladılar. Kendi lezzetli çulluklarını çoktan unutmuşlardı. Bu oldukça üzücü, çünkü çulluğun eti çok daha lezzetlidir.
Hindi Amerika’nin keşfi ile dünyaya yayılmış olmasına rağmen Türkçe’deki Hindi kelimesinin Columb’un Amerika’yı Batı Hint Adaları sanması ile bir ilgisi yoktur. Çünkü yine hindiye benzeyen ve Afrika kıtasına ait olan bir kuş olan Gine tavuğu Türkler tarafından eskiden beri bilinmekteydi ve çeşitli kaynaklara göre Hint tavuğu olarak da bilinen bu kuşa halk arasında Hint illerinden gelen kuş manasında Hindi kuş da denilmekte idi. Keşiften sonra ise halk gine tavuğuna benzerliği yüzünden hindiyi de aynı isimle çağırmaya başladı.İngilizce’de ise Turkey olarak anılan hindiye bu ismin verilmesi de buna benzer bir şekilde olmuştur. Keşfin yapıldığı yıllarda Akdeniz ticareti leventlerin elinde idi. Dolayısıyla yeni kıtadan gelen hindiler de İngiliz halkına leventler tarafından ulaştırılıyordu. Hatta bu sebepten leventler İngilizce’de “Turkey merchants” (Hindi tüccarları) olarakta anılırdı. Türkler tarafından getirilen bu yeni kuşun adına da halk Turkey bird (Türk kuşu) veya Turkey cock (Türk horozu) ismini vermekte gecikmemiştir. Aslında keşiften önce de yine Osmanlı denizciler tarafından İngiltere’ye getirilen Gine tavuğu da bir süre Turkey bird olarak anıldıysa da daha sonra Linnaeus tarafından başlatılan bu karmaşa çözülmüştür.