Ethnoglobus Uluslararasi informasyon ve araştirma merkezi rehberi, www.turkishnews.com sitesinin rusca bölümü editoru Gulnara Inanc`in (mete62@inbox.ru)Cankiri Karatekin Universitesi uluslararasi ilişkilerdepartamenti dekan yardimcısı, docent doctor Reha YILMAZ Vestii.az sitesi icin özel reortaji.
-AKP baskani Rejep Tayyip Erdoqan secimlerden sonar ilk gorusmesini Filistin baskani Mahmud Abbasla yapdi. Bu gorus Turkiyenin 3-cu AKP`li doneminde Orta Doqu coqrafisine , Filistin sorunu ustune gideceyi kimi deyerlendirile bilir, deyilmi?
Bu görüşmeye hususi bir anlam, mana yüklemek bence gereksiz. Çünkü Türkiye Ortadoğu sorunu ile zaten yakından ilgileniyor. Aracılık yapıyor. Tarafları bir araya getirmeye çalışıyor. Bir bakıma bölgede kalıcı bir barışın sağlanması için gücü yettiği oranda siyaset yürütüyor. Ancak bir hususa dikkat etmek gerek bu bölgedeki sorunlarda gücünü aşan problemlerde var. Bunlardan biriside İsrailin barış için ikna edilmesi. Son dönemde yaşanan krizler dikkate alındığında İsraille bir araya gelerek onun tarafı olduğu bir sorunu çözmek için çalışmak son derece zor, hatta şu anda imkansız gibi görünüyor.
– Bu arada Israil basbakani Binyamin Netanyahu Turkiye ile iliskilerin iyilesmesini istediklerini dile getirdi. Ve Isvicrede Israil ve Turkiye dis isleri bakanliqi kapsaminda konusmalar yapilir. Turkiye-Israil iliskilerinde bu asamada ustune gidilmeli sorunlarda neden baslanilmali?
Bence iki ülke arasındaki en önemli sorun karşılıklı güven. Güven bir kez zedelenmiş durumda bunu tekrar tesis etmekte zor görünüyor. Zira İsrail Türkiyenin bölgede önem verdiği konulara saldırıyor. Türkiyede İsrailin önem verdiklerini zedeliyor. Bu durumda karşılıklı olarak işbirliğini zedeleyen sonuçlar ortaya çıkıyor. Öncelikle bu sorun halledilmesi gerekiyor. Bunu sağladıktan sonra diğer problemler kolaylıkla aşılacaktır.
-Israil Dis isleri bakani Aviqdor Liberman musluman ulkelerle iliskilere onem veriyor. Turkiyenin bu sirada yerini deyerlendire bilirmisiniz?
-Aşırı milliyetçiler hiçbir zaman başkalarına önem vermezler. Sadece kendi milli menfaatleri için başkalarını kullanmaya çalışırlar. Türkiye ile yaşanan sorunlardan sonra İsrail mecburiyetten diğer Müslüman ülkelerle yakın olduklarını göstermek zorunda kalmıştır. Kaldı ki Türkiye yıllardır bölgede tek başına istediğini yapan İsrailin planlarını bozmuştur. Bu nedenle İsraildeki aşırı milliyetçiler Türkiyeye karşı ciddi bir öfke taşıyorlar. Bu nedenle çözülmesi gereken bir problem olarak görmüyorlar. Bu çerçevede Türkiyenin politikalarına zarar verecek çalışmalar yapıyorlar. Bunu bir çok ülkede görebilirsiniz. Ters manada baktığınızda Türkiye İsrail milliyetçileri için Filistin sorunundan bile öncelikli yer tutuyor. Ancak menfi manada.
– Gazza bolgesinin ablukasinin kaldirilmasi icin yeni bir Free Gazza kampanyasi yapiliyor. Israil yine de buna karsi. Neden Turkiye israrla , hem de secimlerden hemen sonar bu oyuna bird aha giriyor?
- Bu organizasyon Türkiye önderliğinde yapılmıyor. Bu sivil bir insiyatif. İşin içerisinde ABD de var, Fransa da Almanya da tabiiki Türkiyede. Türkiyenin elbette bölge halklarının rahat ve huzur içinde yaşaması öncelikli hedefi. Buna hizmet edecek her türlü adımı destekleyecektir. Ama bunu yaparken ciddi sorunlara sebebiyet veremden yapılması son derece önemlidir. Çünkü Türkiyenin yeni dış politika doktrinine zarar vermeden bu çalışmaların yürütülmesi bölge barışı için çok önemlidir.
– Turkiye bir NATO uyesi gibi bu orgutun Turkiyenin ic ve dis politikasina nasil yansitir?
Türkiye NATO’nun önceden sadık bir üyesi idi. Alınan kararları eksiksiz yerine getirmekle övünürdü. Ancak bugün vaziyet değişmiştir. Türkiye hem ekonomik hem siyasi olarak eskisinden daha da güçlü bir devlettir. Buda NATO politikalarına da yansımıştır. Artık NATOnun karar alma mekanizmasında çok etkin bir yere sahiptir ve onun onayı alınmadan NATO da küçükte olsa bir operasyon yapılamamaktadır. Türkiyenin bu teşkilatta etkin bir güç olması bölgeye NATOdan zarar gelmesi yerine yarar gelmesi ve güvenliğin sağlanması için hizmet etmesi manası taşımaktadır.
-Maqrib ve ozellikle Suriye olaylarinda Turkiye nin son yillar bolgede artan tepkisi ve yeri daha artdi. Turkiye
nin bolgede barisci rolu nasil göruluyor?
-Global siyaset dünyada öz sözünü söylüyor. Kapalı ve otoriter yönetimleri tek tek yıkıyor. Bunu görenler tezlikle reformlar yaparak halkı yönetime daha fazla katılmasını sağlıyor. Hak ve özgürlükleri arttırıyor. Ekonomik kalkınmalarla halkın yaşam seviyesini yükseltiyor. Bunu yapamayan ve iktidar hırsı ile halka rağmen siyaset yürüten liderler ise Mısır Tunus gibi ülkelerde olduğu gibi yıkılmaya mahkum oluyor. Bu süreç hala da devam ediyor. Benim bir ülkenin diğerine mutlak olarak örnek olabileceğine inanmıyorum. Çünkü, aynı etnik köke mensup devlet arasında bile bir çok farklılıklar olabiliyor ve bu nedenle biri diğerine mutlak tesir etmiyor. Ama Türkiye Müslüman ve demokratik bir devlet olarak bu ülkelere yeniden yapılanmalarında yardımcı olacaktır. Ama bu bu halkların istediği ölçüde olacaktır.
- ABD Turkiyeye Suriye ile sinirlari acik koymayi devam etmeyi istemis. Ama gelen siriyalilar icrisinde radikall qrular, terorcular`in olmasi tehlikesi kalmakdadir.
-Evet geleneksel bir soru ben bu anlayışla hep karşılaşıyorum. Türkiye bir iş yapıyorsa mutlaka ya ABD demeli ya da AB. Türkiye kendi başına siyaset üretemez anlayışı maalesef Azerbaycan yaygın. Evvela bu anlayışın hatalı olduğunu belirtmek isterim. Soruya gelince Türkiye sınırı hümanitar bir yardım gibi açık tutuyor. Gelen insanların içerisinde kim var bilemez. Kaldıki bu saat kim terörçü, kimin için terörçü meselesi karışık. Esad ve taraflarları için terörist olanlar, Batı için demokrasi kahramanları. Ayrıca radikal grup kim olmayan kim. Adını tam olarak koyamayız. Bu durumda kapıyı herkese açarsın ama güvenlikle ilgili önelemlerini alırsın. Büyük devletsen bunu yaparsın. Kimsede zarar verecek bir iş yapamaz. Türkiyede şimdi bunu yapıyor.
– Mısır Gaza bolgesile siniri acmis. Ama siniri gecenler`in filtrasyon olmuyor ve terror ve radikal qruplarin bolgeye yayilmasina yol aciyor. Siz bu konada neler dusuniyorsunuz?
- GAzze şu anda açlıkla mücadele ediyor. İnsanlarda diyor ki bunlar terörist bunları açlığa mahkum etmek mümkün. Ama bu politika ile insanları kendileri radikalliğe ve teröristliğe sevk ediyor. Zira akrebin etrafına ateş yakarsanız önce etrafına sonrada özüne saldırır. Bu nedenle önbcelikle bu insanların rahat yaşamalarına izin vermek lazım sonra yine uyarıyorlarsa o zaman hukuku kullanarak cezalandırmak mümkün olmalıdır.
– Haziran sonunda Fath lideri Mahmud Abbas Bakude gorusler kecirdi. Israil kaynaklari Abbasin Filistini devlet ozgurluyunun taninmasini istediyini bildirir. Bakude Filisrin elciliyi de acildi. Bunlari nasil deyerlendire bilirsiniz?
Azerbaycan bu konuda dikkatli olmak zorunda zira benzer bir sorun kendi başında da var. Üstelik İsraille aynı pozisyonda. Sözde Karabağ yönetimi de filistine benziyor. Bu nedenle atılacak her adımın çok dikkatli analiz edilip sonra atılması gerekiyor. Ama bu demek değildir ki İsrail ile Filistin arasında barışın sağlanması için çalışılmamalıdır. Azerbaycan büyük Türk medeniyetinin muasır bir temsilcisi olarak barışın ve huzurun temin edilmesi için elbette vesıtacılık yapmalıdır. Filistinin ve İSrailin bu noktada Bakuda bir araya getirilmesi ve görüşmeleri önemlidir. Bunu özellikle Azerbaycan yönetiminin başarabileceğine inanıyorum. Zira halkların barış içinde yaşamasını başarı ile gerçekleştiren İlham Aliyev yönetiminin Azerbaycan dışı olaylarda da benzer siyasetler yürütmesi zorunluluk haline gelmiştir. Sulh ve medeniyet merkezi Bakuya bu yakışır.
– Filistinin taninmasinin bolge politikasini nasil yansitir?
İddia ediyorum. Öncelikle İsrailliler barışa ve huzura kavuşurlar. Sonrasında İSrail ile diğer çatışma içinde devletler arasında bir barış ve işbirliği gelişir ve bölgedeki sorunlar yavaş yavaş ortadan kalkar. Çatışma ortamı çok tehlikelidir. İnsanları grupları ve halkları psikolojik rahatsızlıklara iter. Hiçbir şey göremez düşünemez olurlar. Ve karşı tarafı yenmek adına yaptıkları her şeyi haklı görmeye başlarlar. Sizde bilirsiniz ki etki-tepkiyi doğurur. Ve sıcak çatışmalar kaçınılmaz olur. Oysa çatışma ortadan kaldırılsa insanlar aklı selimle düşünmeye ve birlikte yaşayabileceklerini anlamaya başlarlar. Sonrası ise çok kolay olur.
-Bu arada ABD`nin Hazar bolgesinde Azerbaycan, Kazakstan, Turkmenistanda asleri ussler acacaqi bildirilir. Bunu nasil deyerlendire bilirsiniz?
Bu yeni bir durum değil çok uzun zamandır ABD tarafından uygulanıyor. Maksat iranı çevrelemek olarak gösterilip asıl siyaset Rusyaya karşı yürütülüyor. Ancak Rusya bunu iyi analiz ettiğinden Azerbaycanda, Türkmenistanda Kazakistanda ciddi politikalar yürütüyor. ABDnin bu politikasının hayata geçmesini önlemeye çalışıyuopr. Mesela Özbekistanda buna nail oldu ama Kırgizistanda olamadı. Adını çektiğiniz ülkelerdeki Rus etkisini düşündüğümüzde bu siyasetin uygulanması zor gözüküyor.
Bir yanıt yazın