ACI/YORUM

ACI/YORUM - yemen

ACI/YORUM

Hüseyin MÜMTAZ

GEÇMİŞTEN (1) YAPRAK;

“İstanbul Hükümetinin Harbiye Nazırı Ziya
Paşa her zamanki yumuşaklığı ile;

– ‘Beyler..’ dedi,- ‘.. İngilizlere kafa tutamayız. Adamların hiç şakası
yok. Daha geçen gün, bir bahane icat ederek İzmit’i tekrar işgal ediverdiler. ‘

Sarı Atlas döşeli büyük oda, nezaretin ileri gelen subayları ile doluydu.
Hürriyet ve İtilaf Partisi yanlısı olan birkaç gerici subay dışında hepsi,
Anadolu’ya geçmeye çoktan hazır, Ankara’nın İstanbul’da kalmalarını gerekli gördüğü
namuslu askerlerdi.

Kapı açıldı, kapının boşluğu içinde yaver göründü:

– ‘Emrettiğiniz yüzbaşı geldi efendim.’

– ‘İçeri al.’

Nazır subaylara bilgi verdi:

– ‘Az önce sözünü ettiğim talihsiz olayın faili.’

Yüzbaşı bekletmeden içeri girdi, kaygılı bakışlarla kendisini izleyen
subayların arasında hızla ilerleyerek nazırın masası önünde durdu, selam verdi:

– ‘Yüzbaşı Faruk, İstanbul. Beni emretmişsiniz. ‘

Uzun boylu, kumral, yakışıklı, biraz bıçkın havalı bir subaydı.

Nazır önündeki yazıya bakarak yumuşak sesle, ‘Oğlum..’ dedi,’.. dün akşam
Beyoğlu’nda, İngiliz İnzibat Subayı Teğmen Miller’i, emre rağmen
selamlamamışsın. Doğru mu?’

– ‘Evet efendim, doğru.’

Nazır, dürüst subaya babacanca yol gösterdi:           – ‘Herhalde görmediğin için selamlamadın, değil mi çocuğum?’

– ‘Hayır efendim, gördüm.’

Nazırın canı sıkıldı: – ‘Niye selamlamadın öyleyse? Selamlamanız için
emir verilmişti.’

– ‘Rütbesi benden küçük olduğu için selamlamadım Paşam. Askerlik
töresince, önce onun beni selamlaması gerekmez miydi?’

Ziya Paşa derin bir kederle ellerini açtı: – ‘Askerlik töresi mi kaldı a
yavrum? Adamlar galibiyet haklarını kullanıyorlar. İngiliz Komutanlığı bu sabah
olayı protesto etti. Mesele çıkarılacak zaman değil. Hemen şu müzevir teğmeni
bul da özür dile. Olayı kapatalım.’

Başıyla çıkması için izin verdi. Ama yüzbaşı yerinden kıpırdamadı:

– ‘Paşam, bir de beni dinlemenizi rica ediyorum.’

Nazır bıkkınlıkla, ‘söyle bakalım’ dedi.

‘Balkan savaşında teğmendim. Çanakkale’de üsteğmen, Suriye cephesinde
yüzbaşı oldum. Ben bu rütbeleri tek başıma savaşarak almadım. Her rütbemde
binlerce şehidin ve gazinin hakkı var. Onların hakkını korumak namus borcumdur.
Beni affedin, özür dileyemem.’

Harbiye Nazırı bozuldu: – ‘Anlamadın galiba. Harbiye Nazırı olarak
emrediyorum. ‘

Yüzbaşı sükûnetle, ‘Anladım efendim’ dedi, apoletlerini bir hamlede söküp
nazırın masasına bıraktı: – ‘Artık emrinizi dinlemek zorunda değilim!’

Selam vermeden dönüp kapıya yürüdü. Oturan subayların, İstanbul’u tutan
birkaçı dışında, hepsi saygıyla ayağa fırladı. Hepsinin rütbesi yüzbaşıdan daha
büyüktü.

Gözleri dolarak, yüzbaşıya selam durdular…” (ŞU ÇILGIN TÜRKLER” Turgut
Özakman. S. 58)

(1)    HABER;

“ABD’den ithal subay.

Malatya Kürecik’te kurulması planlanan radar üssü ve İncirlik’te
konuşlandırılacak Predatorlar için Amerika’dan asker gelecek.

Füze kalkanı projesi kapsamında Malatya Kürecik’e radar üssü kurulması ve
4 adet insansız hava aracı Predator’un İncirlik Üssü’ne konuşlandırılması
konusunda mutabakata varan Türkiye ile ABD arasında Kara Kuvvetleri İrtibat
Subayı anlaşması yürürlüğe girdi. Resmi Gazete’de yayımlanan anlaşmada, irtibat
subaylarının uyacakları angajman kuralları yer aldı.

Anlaşmaya göre irtibat subayları için özel üniforma getirilebilecek.
İrtibat subayları en düşük binbaşı rütbesinde olacak ve ev sahibi ülkenin
diline hâkim olacak. Buna göre Türkiye’ye gelecek ABD’li subaylar Türkçe
konuşabilecek. İrtibat subaylarının maaş ödenek ve istihkakı gönderen ülke
tarafından karşılanacak. Anlaşmaya göre, ABD’li irtibat subayının ve
yakınlarının şahsi eşyalarının nakli sırasında meydana gelebilecek kayıp ve
hasarlar ABD hükümetince karşılanırken, Türk subayı benzer durumda zararı kendi
ödeyecek. İrtibat subayları kendi ulusal komuta zincirinin içinde ve
kontrolünde olacak. İrtibat subayının ev sahibi tarafın askeri personeli
üzerinde disiplin yetkisi de bulunmayacak. İrtibat subayları bulundukları
ülkenin iç hukuk kurallarına tabi olacak. Taraflar 12 ay önceden bildirmek
koşuluyla anlaşmadan çekilebilecek. Anlaşma ilk aşama 5 yıl yürürlükte kalacak
ve bu sürenin sonunda uzatılabilecek. İrtibat subayları bulundukları
garnizondaki askeri mağaza, kantin, tiyatro ve benzeri moral ve sosyal
tesislerden yararlanabilecek”.

 

BAŞKA (1) HABER;

“ANKARA – Genelkurmay Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde görev yapan
askeri ve sivil personelin rütbelerine göre dağılımını ilk kez ayrıntılı
açıkladı. Türk Silahlı Kuvvetleri, yani Türk ordusu toplam 720 bin asker ve
sivil görevliden oluşuyor. TSK’da şu anda anda 365 general ve amiral bulunuyor.

TÜRKİYE’NİN YÜZDE 1’İ ASKER; Genelkurmay Başkanlığı Kasım 2011 itibarıyla
Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Mevcutlarını açıkladı. Buna göre 720 bin
asker-sivil görevlisi bulunan TSK’da şu anda 365 General ve Amiral rütbelerine
sahip subay bulunuyor. Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları Türkiye’deki nüfusun
yüzde 1’ini oluşturuyor.

Kasım 2011 itibarıyla Türk Silahlı Kuvvetleri’nin personel mevcudu şöyle
açıklandı:

General/Amiral 365, Subay 39.975, Astsubay 95.824, Uzman Jandarma 24.700,
Uzman Erbaş 40.515 Sözleşmeli Erbaş/Er – UZMAN PERSONEL TOPLAMI 201.379, Yedek
Subay 6.829, Erbaş/Er 458.368, YÜKÜMLÜ PERSONEL TOPLAMI 465.197, ASKERİ
PERSONEL TOPLAMI 666.576, Sivil Memur/İşçi 53.424; GENEL TOPLAM 720.000(anka)”

 

GEÇMİŞTEN BAŞKA (1) HABER;

“Bedellide son söz. ANKARA.19.12.2009. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül,
kendisine her fırsatta yöneltilen bedelli askerlik uygulamasıyla ilgili son
sözü söyledi. Gönül, ‘PKK sorunu bitmeden, bedelli askerlik olmaz’ dedi.

Gönül, önceki gün TBMM kulisindeki sohbetinde, bedelli askerlik konusunda
yapılan kulislerin son zamanlarda azaldığını söyledi.

‘Yemen yolu çamurdandır,

sefertası bakırdandır,

zenginimiz bedel öder,

askerimiz fakirdendir’

dizelerini okuyan Gönül, ‘Ne zaman biri bedelli askerlik dese aklıma bu
dizeler geliyor. Şöyle düşünün; bir anne bana gelip de ’10 bin dolarım olsaydı
oğlum askere gidip şehit düşmezdi’ derse ben ona ne cevap veririm. O yüzden PKK
sorunu çözülmeden bedelli askerlik olmaz. Zaten kararlılığımızı gördüler,
eskisi kadar kulis yapmıyorlar’ dedi”.

Alt alta gelişi güzel hazırlanmış bu
dört konu hakkında yorum mu istiyorsunuz?

Yapamayacağım..

Aklım Vecdi Gönül’ün hatırlattığı o “Yemen Türküsü”nde kaldı.. 22 Kasım 2011 Salı

57’inci ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’inci ALAY’IN NEFERİYİZ

mumtazbay@hotmail.com


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir