Başbakan Erdoğan,İstanbul’da düzenlenen 3.Karadeniz Enerji Forumu’nun açılış konuşmasında, enerji arz güvenliğinin dünya üzerindeki tüm ülkeler için büyük önem taşıdığını,bu nedenle bölgeler ve ülkeler arası işbirliklerinin farklı boyutlara taşındığına işaret ediyor.
Ardından”Türk boğazlarından giderek artan gemi trafiği,büyük tehdit oluşturmaya devam ediyor.Kanal İstanbul’u planlamış olsak da zaman alacağı yadsınamaz bir gerçektir.Bu nedenle by-pass boru hatlarına ağırlık vermek zorundayız” diyor.
Boru hatlarına dair Türkiye Stratejisinin,Rusya’nın boru hatları üzerinde rekabetinde Ortadoğu’da,Güney Kafkasya,Hazar ve Orta Asya’da nufüs oluşturabildiği taktirde yeniden süper güç olmak stratejisi perspektifinde düşünülmesi gerekiyor.
*
Rusya Batı Sibirya gaz kaynağından Baltık Denizi dibinden Almanya’ya çektiği Kuzey Akım boru hattıyla Almanya,Hollanda, Fransa,Belçika,İngiltere,Danimarka gaz ihtiyacının dörtte birini karşılamaya adaydır.Hattın üzerinde ekonomik,siyasal ve teknik sorunlar geride kalmış ve gaz beslemesine başlanılmak üzeredir.
İleri vadede Kuzey Buz Denizinde bulunan zengin hidrokarbon yataklarının sıvı halde aynı hat üzerinden Amerika kıtasına,Hindistan ve Çin’e akıtılmasının sorunlarıysa tartışılıyor!
*
Boru hatları üzerinde rekabette Rusya’nın Avrupa’ya gaz sevkedecek diğer projesi Güney Akım’dır. Güney Akım boru hattının kara kesimlerinde montaj ve işletimine yönelik ortak işletmelerin kurulmasını teminen transit ülkelerin şirketleriyle anlaşmalar imzalanmış ve iş siyasetin ötesinde ticari boyuta çevrilmiştir.
Fakat Japonya depremi ve tsunami felaketinde Fukuşima Nükleer Santralinde oluşan sızıntı ve etkisi, Avrupa’nın nükleer enerjiye dair tutumunu gözden geçirmesine neden oluyor. Nitekim Almanya nükleer enerjiden vazgeçmek ve enerji açığını Rusya’dan gaz ithal ederek artırmak düşüncesini geliştirirken, Güney Akım projesine de destek veriyor.
Ne ki ABD Güney Akım projesinin realize olması durumunda müttefiği Avrupa’nın artan enerji ihtiyacını Rusya’dan karşılamasına yakın durmuyor-çünkü, Almanya’nın da katılmasıyla güçlenen Güney Akım projesiyle Rusya’nın giderek AB ve NATO’yu da zayıflatacağı düşüncesinde ve küresel liderliğini kaybedeceği endişesindedir. Güney Akım projesine karşı Avrupa Birliğini ve yalnızca ticari bir niteliğe büründürmek istediği Nabucco Projesini ileri sürüyor.
*
Avrupa Birliği Güney Akım Projesine uluslararası transit proje statüsü vermeye yanaşmamaktadır. Avrupa Gaz sevkiyatında kaynağı belli olan Güney Akım yerine kaynağı ABD ve AB’ye uzak ve sorunlu Türkmenistan ve İran’dan ve deniz midir,göl müdür durumuyla statüsü belirli olmayan Hazar’dan kaynaklanan belirsizlikleriyle Nabucco Projesinin çıkarılıyor.
*
ABD’nin Güney Akım Projesine karşı diğer önlemi,Karadeniz dibine boru döşenmesine izin vermeyen Türkiye’dir.
Türkiye Karadeniz dibine boru döşenmesine izin vermek için petrol tankerlerinin boğazlardan geçişi esnasında oluşturduğu tehlikeye işaretle Samsun-Ceyhan petrol boru hattının inşasını talep ediyor.
Bu talepten hareketle AKP iktidarına Kanal İstanbul projesi geliştiriliyor;hem boru hatları rekabetinde ABD stratejisine uygun davranmak,hem boğazlar üzerindeki yükü asgariye indirmek,hem de kanalın oluşturulmasını sağlayacak büyük ekonomi çevresinde İstanbul Finans Merkezini oluşturmak hedefleniyor.
Buna karşın Rusya Karadeniz ile Akdeniz’i birleştirmek üzere önce tankerlerin Bulgaristan kıyılarına getirdiğini, Yunanistan üzerinden bir boru hattıyla Akdeniz’e bağlamak alternatifini kurgulamaktadır.
Ne ki Avrupa Birliği Rusya’nın Karadeniz dibinden ya da yeni alternatifle Bulgaristan-Yunanistan üzerinden boru hattıyla sevkiyat projesine karşı Türkiye’yi baz alarak, hattın Türkiye toprakları üzerinden geçmesine destek veriyor!
Türkiye Arap İslam toplumlarında yayılmacı vizyonuyla AKP iktidarının yönetiminde giderek Ortadoğululaşırken,,Güney Akım boru hattı güzergahının kaderinin Türkiye’nin AB’ne üye olmasına bağlanması müthiş bir bir ironi oluşturuyor.
*
Sonuçta biri küresel lider kalmak diğeri ona ortak olmak peşinde iki ülkenin boru hatları üzerindeki rekabeti sürerken
Türkiye’nin transit ülke olmasını teminen by-pass boru hatları oluşturması gerekiyor. Başbakan Erdoğan’ın,”Enerji artık rekabet unsurundan çok,işbirliği unsuru olmalıdır” dileğininse böyle bir dünyada hiç bir anlamı bulunmuyor.
Bir yanıt yazın