Genelkurmay Başkanı, ‘PKK ile devlet değil, AKP görüştü’ dedi!
SABAHATTİN ÖNKİBAR
Ve Tayyip Erdoğan bir kere daha açığa düştü!
Öcalan ve PKK kadroları ile yapılan müzakereyi önce inkar edip sonra “görüşmeyi biz değil, devlet yaptı” diyen Erdoğan’ı bizzat Genelkurmay Başkanı yalanladı.
Nasıl mı?
NTV’ye mülakat vererek!
Şu ifadeler Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e aittir ve PKK ile Oslo’da Hakan Fidan aracılığı ile yapılan görüşmeye ilişkin soruya verilen karşılıktır: “Bazı görevliler ile PKK terör örgütü mensupları arasındaki görüşmelere ait olduğu ileri sürülen ses kayıtlarını basından öğrendim. Haberin doğruluk derecesi, iddia edilen görüşmelerin nerede ve hangi şartlar altında yapıldığı ve kayıtların nasıl basına verildiği konusunda bilgi sahibi değilim.”
Görüyorsunuz beyan net, Genelkurmay Başkanı Özel’in bu buluşmadan önceden haberi olmamış!
Oysa devlet dediğiniz mekanizma da Genelkurmay Başkanlığı en önemli kurum değil midir?
Öyle ya ülkenin silahlı gücü devlet tanımının tepelerinde olmaz mı?
Necdet Özel’in açıklamaları ile ortaya çıkan bir başka hakikat ise bu konunun Milli Güvenlik Kurulunda bile konuşulmadığı yani o platforma bile gelmediğidir. Gelse böyle bir teşübbüsten Necdet Paşa ya da kurum olarak TSK’nın bundan haberi olurdu!
Diyeceksiniz ki Orgeneral Özel yeni Genelkurmay Başkanı oldu!
İyi de Sayın Özel bu görev öncesinde MGK üyesi olan Jandarma Genel Komutanlığı makamında oturmuyor muydu?
Velev ki TSK’da bu tür kozmik bilgilerin Genelkurmay Başkanı olan isme yazılı olarak iletilmesi en temel kuraldır.
Necdet Özel’e ne Genelkurmay Başkanı ne de Jandarma Genel Komutanı olarak böyle bir şey sözlü ya da yazılı olarak iletilmediğine göre demek ki PKK ile müzakere olayında askerin değil onayı, bilgisi bile yoktur… Bu tablo da PKK’nın devlet ile değil AKP ile görüştüğünü teyid etmiyor mu?
Sadece bunlar değil, Genelkurmay Başkanının devamda ettiği şu sözler de yapılan bu müzakereye isyan ya da itiraz değil midir: “Bu gibi konularda atılacak her adımda toplumsal hassasiyet ve değerlerimizin gözetilmesi, şehit ve gazilerimizin anılarına saygı duyulması ve teröristle mücadele eden güvenlik güçlerinin moral değerlerine dikkat edilmesi yaşamsal önem taşımaktadır.”
Bu açıklamalardan sonra Tayyip bey ne diyecek merak içindeyim?
BDP’nin deprem ayıbı!
BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş depreme müdahale bağlamında AKP hükümetine veryansın ederek, “Yardım yok, insanlar ölülerini gömecek kazma ve küreğe bile sahip değil” istismarını yaptı.
Önce bir şeyin altını çizelim.
Bizzat Başbakan bütün bakanları ile yaşanan felaketin acılarını sarmakla meşgul, dolayısı ile BDP’nin bu istismarı hakikatı yansıtmıyor. Ayrıca böylesi felaketleri kullanıp onu siyasete malzeme yapmak da şık değil.
Aslına bakarsanız bu deprem AKP’nin imdadına yetişti!
Evet yaşanan bu felaket sayesinde gündem değişti ve PKK terörü ile ayağa kalkan Türkiye’nin teskin olmasına iklim hazırladı. Dolayısı ile AKP deprem için yapılanları yansıtmak ve de gündemi ters-yüz için her zamankinden fazla gayret sarf edecek!
Bahçeli ve mecburi hizmet!
Televizyon ve gazetelere bakıyorum deprem bağlamında Devlet Bahçeli’nin bir görüntüsü bile yok!
Oysa Başbakan neredeyse bütün kabinesi ile deprem bölgesindeydi.
Keza Kemal Kılıçdaroğlu’da apar topar oraya koştu!
Meclisdeki üçüncü büyük partinin genel başkanı olan biri de normal olarak diğer liderler gibi orada olması gerekmiyor mu? Realite bu ama Bahçeli hiç oralı değil!
Deprem olmuş, kriz çıkmış umurunda değil!
Hatırlayın son PKK saldırıları olayında da iki gün sonra, o da partililerin zorlaması ile sadece bir basın toplantısı düzenlemiş ve büyük olan bir kaçı tarafından ısrarla davet edilmesine rağmen o gün bu gün hiçbir televizyon kanalına çıkmamıştır.
Bahçeli’nin siyaset yapma fotoğrafında görüyorsunuz zerre bir şevk ve heyecan yok, Devlet Bey adeta verilen görev sebebiyle orada mecburi hizmet yapan bir kişilik portresini çiziyor.
Deniz Feneri’ni örtemezsiniz
Hep yazdık ve söyledik, yine yazıyoruz. Deniz Feneri layıkı ile soruşturulup kovuşturulsa zerre şüphem yok ki, “hem AKP kapanır, hem de zirve kadroları mahkum olur” çünkü malum bir siyasi partinin kuruluş ve faaliyetinde dışarıdan gelen bir kuruşluk kaynak bile kapatılma sebebidir.
Bu durum bilindiği için olsa gerek Deniz Fenerini iyi bir zamanlama ile şeklen soruşturma ve kovuşturmaya soktular… Hatırlayın futbolda şike depremi başladığı an 3 yıl bekletilen Deniz Fenerini de apar – topar gündeme aldılar. Amaç o gürültüde kamuoyu ilgisini bu dosyadan uzak tutmaktı. Plan uygulandı lakin bir aksilik oldu ve soruşturma için görevlendirilen savcılar Beşir Atalay’ın izlerine ulaştılar. Bu gelişme üzerine kural tanımayan AKP iktidarı üç savcıyı görevden aldı ve yapılan adil soruşturmaya dur dedi. Derken yine gündem PKK cinayetleri sebebiyle dolu iken bütün Deniz Feneri sanıkları bir bir tahliye edildi. Bakın buraya not düşüyorum, “Bu Deniz Feneri gün gelecek birilerini hapse gönderecek!”
www.gercekgundem.com, 27 Ekim 2011