İngiltere gazetelerinin hemen hepsinde, Van depremine ilişkin haber ve izlenimler göze çarpıyor.
Gazetelerin pek çoğu, deprem haberini 13 yaşındaki Yunus’u enkaz altında kurtarılmayı beklerken gösteren fotoğrafla duyuruyor.
Pazar günü öğle saatlerinde yaşanan depreme bir internet kefede yakalanan Yunus’un sol omzundan uzanan cansız ele, tüm gazeteler dikkat çekiyor.
Daily Telegraph “Türkiye’deki depremden kurtulanlara ulaşma yarışı” başlığını kullanırken ölü sayısının 1000’e yükselebileceğini belirtiyor, yüzlerce kişinin evsiz kaldığını vurguluyor. Gazetenin Van’daki muhabiri, çeşitli insan hikayelerine de yer veriyor, “arama kurtarma ekibi UMKE’den bir görevlinin, molozlara sıkışmış bir kadın hemşireyi kurtarmak için bıçakla kolunu kesmek zorunda kaldığı” yolundaki sözlerini aktarıyor.
Independent’ın habere kullandığı başlık, “Depremzedeleri yeterince hızlı kurtaramıyoruz.”
İlk baskısında ölü sayısının 300’e yaklaştığını belirten Independent, deprem merkezi yakınlarındaki çevre köylerin, hiçbir şekilde yardım almadıkları yolundaki iddialarına yer veriyor.
Independent, İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın bu iddiaları reddettiğini belirtiyor ancak Erciş belediyesinden bir yetkilinin de kendilerine yaptığı açıklamada “daha fazla ölüm yaşanmasını önlemek istiyorlarsa kendilerine acilen yardım ulaştırılması gerektiğini” söylediğini yazıyor.
Gazetenin İstanbul muhabiri Erciş’te enkaz altında kalanları belirlemeyi sağlayan özel makineden sadece bir tane bulunduğunu belirten bir işçinin, her enkazın başında hayatta kalan birinin olup olmadığını anlamak için bağırmak zorunda kaldıklarını anlattığını belirtiyor. Gazete, gelecek hafta kar yağışının beklendiğine dikkat çekerek afetin daha da ağırlaşabileceğini ifade ediyor.
Guardian “kurtarma ekiplerinin, depremzedelere ulaşabilmek için enkazı elleriyle kazdığını” haberin başlığına taşımış. Evsiz kalanların sayısını 40 bin olarak veren Guardian, Kızılay’ın aralıksız çadır bulmak için çalıştığını belirtiyor. Guardian’a göre enkaz altından insanlar kurtarılıyor olsa da ölü sayısının artabileceğine dikkat çekiyor. Öte yandan gazete hayatta kalanlara zaman zaman cep telefonlarını kullandıkları için ulaşılabildiğini yazıyor.
Guardian gazetesi, Türkiye’de basında depreme verilen tepkiye de yer vermiş. Bunlardan biri Kanal 7 televizyonundan Erhan Çelik’in sosyal paylaşım sitesi Twitter’daki 22 bin takipçisine gönderdiği “evsiz kalanlara kapınızı açın” çağrısına 17 bin kişinin e-postayla yanıt vermiş olması.
Ancak Guardian, “işin karanlık bir yanı da var” diyor. Van’da Kürtlerin çoğunlukta olduğuna, kentin PKK’ya destek için merkezlerden biri olduğuna dikkat çeken gazete, bir televizyon spikerinin televizyon programında “polisle çatışan Kürtlerin neden polisten yardım istediği” sözleri nedeniyle tepki çektiğini aktarıyor.
“Depremzedeler dondurucu soğuklarda geceyi sokakta geçiriyor.”
Times gazetesi’nin Erciş’teki muhabiri de ölü sayısının 1000’e çıkabileceği yolundaki kaygılara yer veriyor. Muhabir bazı Ercişlilerin kimi binalara daha dokunulamadığını söylediklerini aktarıyor. Çelebibağı belediye başkanı Veysel Keser’in sözlerine atıfta bulunan yazar, 17 bin kişinin yaşadığı beldede 16 bin 500 kişinin evsiz kaldığını, ancak Kızılay tarafından tek bir çadır ulaştırılmadığını söylediğini yazıyor.
Dış yardım mantığına eleştiri
Times‘ın başyazılarından biri de yine Türkiye’ye ayrılmış.
“Zayıf Mantık” başlıklı yazıda ‘korkunç deprem sonrası, Türkiye’nin komşularından yardım alması gerekir’ görüşüne yer veriliyor.
“Bir depremden sonrası hep zamana karşı yarıştır” denilen başyazıda Türk hükümetinin dış yardımları reddetme kararının acımasızlık ve duygusuzluk olduğu yorumu yapılıyor:
1999 depremi yaşandığında Türkiye’nin Yunanistan’dan gelen yardım teklifini kabul ettiğini, bu sayede iki ülkenin komşuluk ilişkisi kurduğuna işaret edilen yazı, aynı desteği bir ay sonra Türkiye’nin Atina’daki depremzedelere verdiğini vurguluyor.
Türkiye bugün sadece Yunanistan’dan değil, İsrail ve Ermenistan’dan da gelen yardımları reddetmiştir denilen yazıda, Ermenistan’la travmatik bir tarihi İsrail’le ise halihazırda bir travma yaşadığı belirtiliyor.
“Kuşkusuz Türkiye, on yıl öncesine kıyasla daha modern, daha güvenli ve daha refah bir yer ama hiçbir ülke, bir depremle tek başına rahatlıkla başedecek kadar modern ve kalkınmış değil.”
Hem Yunanistan hem de İsrail’in, hayat kurtarabilecek deneyime ya da teknik ekipmana sahip olduğu görüşüne yer veren Times, Erdoğan hükümetinin gerekçelerini ise yeterli bulmuyor.
Başyazıda Erciş ve Van’ın İran ve Irak sınırına yakın hassas bir bölgede bulunduğuna ayrıca buradaki nüfusun ağırlıklı olarak, Kürt olduğuna dikkat çekiliyor.
Geçen Çarşamba günü 24 askerin öldüğü PKK saldırılarına Türkiye’nin sınırın her iki tarafında da karşılık verdiğini anımsatan Times, normal koşullarda Türkiye’nin yabancı kurumların akınına izin vermeyeceğini, ancak şu anki koşulların normal olmadığını belirtiyor.
“Erdoğan’ın 2003’te iktidara gelmesinden bu yana, Türkiye, Avrupa’yı daha az evi gibi görmeye, daha çok Orta Doğu’ya bakmaya, zaman zaman İran’la işbirliği yapmaya, sallantıdaki dev Mısır’a karşı ataerkil bir poz takınmaya başladı.
“İsrail’le ilişkilerindeki kötüleşme dikkat çekici. On yıldır süren refahın ardından Türkiye’nin bölgesel bir baskınlık kurma arzusu, açık ve anlaşılır.
“Dış yardımın reddi, Türkiye’nin üstü kapalı şekilde artık böyle bir ülke olmadığı mesajını taşıyor. Ama hala ihtiyacı var. Böyle bir afetin ardından her ülkenin olur.
“Türk gururu, başka türlü durumda yaşayacak olanların kanı ve kırık kemikleri üzerine inşa edilmemeli.
“Bölgesel istikrar, arkadaşlık üzerine şekillenir ve Türkiye kendisine bunu teklif eden ülkelerle çevrili. Bu nedenle bu yardımları kabul etmeli.”
BBC Türkçe Servisi