İSLAMIN KARANLIK ÇAĞI

İSLAMIN KARANLIK ÇAĞI

Mesela,Kur’ân, Kehf,18:28 de, “Hevasına uyan ve kendi zikrimizden kalbini gafil kıldığımız,işleri aşırılık olan kimseye itaat etme”ayetini de yanlış algılayan, toplum düzeninini bozan ve zulüm anlamına gelen isyan ile karıştıran,Türkiye’den özel harekâtçıların,ABD,İngiliz,Fransız eğitmenlerinden savaş eğitimi alan Libya isyancılarından Sadık el Ureybi az önce cesedini dahi linç ettikleri Kaddafi’nin başucunda bir zombi edasında,”Ona iki el ateş ettim.Biri kolunun altına biri de kafasına!Hemen ölmedi,ölmesi yarım saat sürdü”derken, ard arda flaşlar patlamakta,merkezde ise Libya Ulusal Geçiş Konseyi ülkede şeriat kurallarının uygulanacağını duyurmaktadır.

Yemen,Bahreyn,Mısır ve Suriye’de de karmaşa sürüyor.

Öte yanda Tunus’ta ABD’nin  kırk yıllık adamı Bin Ali’nin devrilmesinden 9 ay sonra AKP kopyası El Nahda Partisinin kazanacağı

ilk seçim yapılıyor…

Şimdi de Türkiye’yi 7.2’lik  Van depremi sarsmaktadır!

*

Bu paragrafta hafızaları tazelemeyi teminen  Libya devriminin lideri Muammer Kaddafi’nin yâd edilmesi gereklidir.

ABD-İsrail oligarşisinin küresel medyasına bakmayınız,Kaddafi;İtalyan sömürgecilerine karşı mazlum Libya halkının onuru uğrunda şehit Ömer Muhtar izinde, ABD ve müttefiklerince köleleştirilmiş Libya’yı bağımsızlığa ve özgürlüğe kavuşturmuş,ülkesinde eğitimden-sağlığa,bayındırlıktan- iskân’a yaptığı devrimlerle,sermaye-emek ilişkisinde dünyanın en ileri sosyal programlarını uygulamış liderdir.

2011’de 4.4 milyar insanın sahibi olduğu toplam  195 trilyon dolarlık servetin yüzde 35.6 sını elinde tutan sadece 2.4 milyon insanın-yazıyla,iki milyon dörtyüzbin- hizmetinde Obama,Cameron,Sarkozy,Berlusconi,Merkel ve Kral Abdullah,Şeyh Halife el Tani ile Tayyip Erdoğan güçlerince kaldırılmıştır.

 

*

Onlar şimdi,”Bir milletin hafızasını esir aldığınız zaman onların geleceğini inşa etmek çok kolaydır” ilkesinden başarıları coşkusuyla ellerini oğuşturuyor!

O halde özgürlük ve bağımsızlığın kazanılmasını teminen algılanan,öğrenilen şeylerin korunması ve gerektiğinde hatırlaması kabiliyeti olan hâfızanın  iyi kullanılması ve  toplumların ondan azami faydalanan bireylerden oluşturulması gerekiyor.

 

*

Ne ki  Arap Baharının Libya’da,Tunus’ta  Türkiye’den lideri  Erdoğan, Atatürk’ün,”Dünyanın bize hürmet göstermesini istiyorsak,önce biz kendimize,benliğimize,milliyetimize bu hürmeti; hissen,fikren,fiilen,bütün ef’al ve harekâtımızla gösterelim. Bilelim ki millî benliğini bulamayan milletler,başka milletlerin avıdırlar”ifadesini boşa çıkarma gayretinde dünyaya nesnel bakışı,bilim ve algılayıcısı aklı yaşamın tek rehberi eden ve mazlum İslam ülkelerine de Batı’yı geçebilecekleri mesajını  veren politikasının aleyhinde ılımlı islam  siyasetinin uygulamasındadır.

 

*

Onlarca asırdır ve bugün Erdoğan’ın da liderlerinden biri olan  İslami hareket alttan alta önce insanları İslama çağırıyor, Allah’ın birliğine inanmalarını yalnız Allah’a ibadet ederek tüm yaşamda Allah’ın hükmünden  başka hüküm tanımamalarını bildiriyor.Bunlar gerçekleşmeden  İslam’dan söz edilemeyeceğini ve  bunları yerine getirmeden hiç kimsenin Müslüman sıfatını kazanamayacağının propagandasındadır.Sonuçta kardeşlik fikri,dayanışma hissi ve fütüvvet ilkesiyle dini eğilimler üzerinden sivil toplum kuruluşları,dini ve mesleki birlikler,esnaflar,üreticiler,ticaret erbabı,sanayiciler ve sermaye sahipleriyle birlikte  yarattıkları aş ve iş’e  farklı sosyal,etnik özelliklere sahip,değişik mezhep,cemaat,tarikat,aşiret ailesinden gelenleri ortaklaştırıyorlar ve merkezinde  ABD ve İsrail’in çıkarlarının bulunduğu, etrafında bu çıkarlara şemsiye oluşturan ülkeleri kurgularken;

 

*

İlkin bireysel ve toplumsal hafızayı zayıflatan behimi duygular,arzu ve ihtiraslardan faydalanılıyor.Bireyler hissen,fikren ve fiilen zarar görmelerine yönelik iletişim araçlarından yalan,tezvir,aldatma ve sansasyon içeren haber,polemikler,sahte hayatlar,oyunlarla adeta bombardıman altında zayıflatılıyor.Bireyin zihni dağıtılmış,toplum malül  edilmiştir.

Bir yandan da birey maksimum limiti  bizatihi evren  olan adı ve vasfı  konulmuşa  tüme-varımcı yöntemle yöneltilerek eğitiliyor.Tüme varımcılık bireyin algısını,düşünmesini,uygulaması ve sorumluluğu almasını daraltıyor ve  algılanan,öğrenilen şeylerin korunması ve gerektiğinde hatırlaması kabiliyeti olan hâfıza boşaltılıyor.

Eh! Kalanı kadar hafızanın da -mesela,bilim ve algılayıcısı aklı yaşamın tek rehberi eden Atatürk düşmanlığı  gibi bir kaç başlıkla güdülenmesi;bireyi önyargıya, toplumu köle etmeye yetiyor.

Halbuki bireyin  ak’lı rehberliğinde -üstelik,İslam’ın  sınırı sonsuz limitte ahiret imanıyla arayışında tümden-gelimci eğitime yöneltilmesi hafızaya sınır bırakmıyor ve  insan  algının,düşünmenin,uygulama ve sorumluluğu almanın keyfiyle engin bir özgürlük ve bağımsızlık duygusuyla sarılıyor!

 

*

Kaddafi’nin başucunda hafıza kaybında bir başka zombi Ahmet Gazal,”Onunla yüz yüze geldiğimde bütün suçlarını aklımdan  geçirdim. Büyük bir karakter olduğunu düşünüyordum ama aslında küçük bir  fareydi” diyor!

Tunus El Nahda Partisi  seçimin ardından yeni jenarasyonlar yetiştirecekleri vaadindedir-bendeniz,İslam ülkelerinde hafızanın boşalmış olduğunu düşünmekteyken,Türkiye 7.2 lik Van depremiyle sarsılıyor.

Ölenlere rahmet,yaralılara şifa,kalanlara sabır ve başsağlığı!

 

*

Bu paragrafta da Namık Kemal yâd edilmelidir.

“Sana senden gelir bir işte ‘dâd’ lâzımsa
Zaferden ümidin kes gayriden imdad lâzımsa.

Yüksel ki yerin bu yer değildir;
Dünyaya gelmek hüner değildir.

Bize gayret yaraşır, merhamet Allah’ındır.
Hükmü ati ne fakirin, ne de şeyhin şahındır”

 

 

 

 

 

İSLAMIN KARANLIK ÇAĞI - islam 1663703 640

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir