Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, ”Türk diasporası bana göre en büyük şansımız. Dünyada yaşayan Türk iş adamlarını Türkiye’nin tanıtım elçisi kabul ediyorum” dedi.
Çağlayan, 18-19 Kasım 2011 İstanbul’da gerçekleştirilecek ”Dünya Türk Girişimciler Kurultayı” bilgilendirme toplantısında, bu tür etkinliklerin 10 yıl önce bu kadar etkin olmayabileceğini, bugün Türkiye’nin dünya üzerindeki konumu, Avrupa’nın yaşam mücadelesi verdiği ortamdaki durumu dolayısıyla etkinliğin anlam kazandığını ifade etti.
Türkiye’nin bugün pek çok Avrupa ülkesi için rol model olarak benimsendiğini belirten Çağlayan, Türk iş adamlarının başarılarının o ülkelerde mercek altına alındığını söyledi. Çağlayan, ”hasta adam” durumundan bu seviye gelmenin gerçek bir başarı olduğunu dile getirdi.
2 yıl önce Türkiye’nin dünyanın 77 ülkesinde 109 temsilcisi bulunduğunu, bugün 89 ülkede 194 merkezde 209 ticaret müşavirinin görev yaptığını, yıl sonuna kadar 250 ticaret müşavirine ulaşmayı hedeflediklerini kaydeden Çağlayan, iş adamlarına, ”Benim müşavirlerim sizin eliniz, kolunuz, gözünüz ve radarlarınızdır. Gerekirse sizlerin tercümanıdır” dedi.
Zafer Çağlayan, ileride ticari müşavirlik sayısının yetmeyebileceğini, 500 veya 1.000’den bahsedilebileceğini söyledi.
Türk diasporasının Türkiye’nin en büyük şansı olduğunu ifade eden Çağlayan, ”Dünyada yaşayan Türk iş adamlarını Türkiye’nin tanıtım elçisi kabul ediyorum” dedi.
Zafer Çağlayan, yurt dışındaki Türk girişimcilerin Türk imajının en iyi şekilde tanıtılmasına katkı sağladığını belirterek, bu girişimcilerin ortak ağ ortamında dünya ticaretine yön verecek yapıya sahip olduklarını, kendilerinin de Türk iş alemini sonuna kadar desteklemeyi boyun borcu olarak gördüğünü sözlerine ekledi.
Soruları da yanıtlayan Çağlayan, Türkiye’nin geçmişte lobi yapacak gücü olmadığını, 50 yıl önce Almanya’ya götürülen Türklerin kaslarına, pazularına, boylarına bakılarak götürüldüğünü, bugün Almanya’daki iş adamlarının Almanya ekonomisinde belirleyici konuma sahip olduğunu anlattı.
Gelinen noktada Türk iş adamları arasında daha bilinçli, daha organize bir yapı bulunduğunun altını çizen Çağlayan, şöyle devam etti:
”Fransa’da 500 bin Ermeni 500 bin Türk yaşıyor. 500 bin Ermeni Fransa’da Fransız vatandaşı olmuş. Seçmen olmuş. Ticaretin bütün kanallarına girmişler ama bizim insanımız yurt dışına gittiğinde vatandaş olmayı sanki Türklüğünden benliğinden vazgeçiyormuş gibi bir kanaate sahip. Hiçbir şekilde asimile olmadan yaşadığı ülkenin vatandaşı olmak onlara çok önemli siyasi özgürlükler getirecektir.”
Bir yanıt yazın