Büyük Ödül, Gloria Otelleri’nin sahibi Nuri Özaltın’a verildi.
Münih Belediye Sarayı’nda pazar günü Alman-Türk Dostluk Federasyonu’nun (TDF) ödül töreni vardı. Türk ve Almanların ‘Nobelleri’ olarak nitelendiriliyor bu ödüller.
TDF’nin yönetimini bir yıldır Cihan Sendan yeni bir ekiple yürütüyor. Türk ve Almanlardan oluşan 25 kişilik jürinin seçmiş olduğu kurum ve kişilere verilen ödüllerin tartışmasız benimsenmesi önemliydi.
TDF Başkanı Cihan Sendan açış konuşmasında vatandaşlık talebini şu sözlerle gündeme getirdi:
“Almanya’da 10 sene yaşayan ve doğan her ferdin otomatikman çifte vatandaşlık hakkını kazanmalarını etik bir gerekçe olarak görmemiz, haklar ve sorumluluklar bağlamında eşitlik ilkesini önemsememiz gerekiyor” dedi.
Ödül alan Türk ve Almanların yaptıkları konuşmalarda, Almanya’da artık Türklere farklı bir gözle bakıldığı hemen fark ediliyor artık; “Biz bu Türklere baştan iyi gözle bakmamışız” biçimindeki yorumlar dikkat çekiyor.
Türkiye’nin AB’ye girme konusunda iştahının gerilemesiyle birlikte kim ne derse desin, Türkiye ‘içeri’ alınsın veya alınmasın, iki ülkenin ekonomiden siyasete kadar her türlü ilişkisinin daha da gelişeceği işaretleri önemliydi. (Başbakan Erdoğan, 1 Kasım’da Berlin’e gidiyor.)
Bunun ipuçları, Belediye Başkanı Christian Ude ile Yeşiller Eşbaşkanı Claudia Roth’un konuşmalarında görüldü. Ude “Ödülleri hak eden kişiler aldı” derken, Roth’un bu ödüllerin ‘dostluğun simgesi’ olduğunu söyledi. Bavyera eyaletinin bir önceki Başbakanı CSU’lu Dr. Günther Beckstein’ın ‘tatlı’ atışmaları ve sonra da kucaklaşmaları Almanya’daki siyaset kültürünün güzel bir örneğiydi.
ÖDÜLLERİ KİMLER ALDI
Politika: Claudia Roth (Yeşiller Partisi Eşbaşkanı), Kültür: Ertuğrul Günay (Kültür ve Turizm Bakanı), Spor: Almanya Futbol Federasyonu, Eğitim: Friedrich Eber Vakfı, Ekonomi: Gazi süt ürünleri ve sucuk-salam firması, Destekleme: Nuri Özaltın (Gloria), Medya:
Metropol PM (Tamer Ergün Yıkıcı) ve Dayanışma: Kenan Kolat (Almanya Türk Toplumu Federasyonu Genel Başkanı).
Büyük Ödül Nuri Özaltın’ın
GLORİA Otelleri’nin sahibi Nuri Özaltın’a verilen ‘destekleme’ dostluk ödülünü TUI Holding Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner aldı. Baraner Türkiye’ye turist olarak gelen Almanların sayısının 5 milyon bulduğunu belirterek 2012 yılı verilerinin şimdiden % 18 artış gösterdiğini anlattı.
Baraner, Türklerle Almanlar arasındaki entegrasyonunun üç boyutlu olduğunu söyledi. Birinci boyutun Almanya’da yaşayan Türklerle Almanlar; ikincisinin Türkiye’ye tatile gelen Almanlarla Türkler arasında; üçüncü entegrasyonun da Türk ve Alman şirketlerinin Hindistan, Arap ülkeleri ve daha başka ülkelerde ortak olarak yaptıkları yatırımlar ve projeler olduğunu belirterek “Bu yüzyıla Türk-Alman ortaklıkları damgasını vuracaktır” dedi.
– Münih Belediye Başkanı Christian Ude, Nuri Özaltın’a, Türkiye’den başka Almanya’da spor ve kültür örgütlerine verdiği ciddi orandaki maddi ve manevi katkılarından dolayı teşekkür ederken, en yoğun alkışı aldı.
Almanya’nın Bavyera eyaletinde Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi (CSU) ile Hür Demokrat Parti (FDP) koalisyonu var.
Eyaletin başkenti Münih’te ise ‘idol’ olarak kabul edilen SPD’li Christian Ude beş dönemdir belediye başkanlığını yürütüyor. Kendisini tanıdığımız için sık söz ederiz. Çünkü örnek bir belediye başkanı olarak biliniyor. Beş dönem seçilmesi de bir rekor…
Görevine bisikletle, metroyla veya yürüyerek gidip geliyor. Ekonomik durumu kötü olan belediyelere yardım ediyor, sokaktaki herkesi kucaklıyor. İki hafta önce partisi tarafından 2013’te yapılacak eyalet seçimlerine başbakan adayı olarak katılma kararı aldı. Hıristiyan Sosyal Birlik Partisi’nin ‘kalesi’ Bavyera’nın, Münih dışında Ude ipi göğüsler mi? SPD’liler açısından beklenti büyük ama biraz zor. Ancak Hıristiyan Birlik Partileri, (CDU-CSU) tarihlerinin en sıkıntılı dönemini yaşıyorlar. Bu durumda Yeşiller’le bir koalisyon muhtemel görülüyor SPD için… Küresel krizin dalgalanma süreci devam ederse Hıristiyan Birlik Partileri’ne yol görüneceği yorumları yapılıyor.
Sinemaya 90 milyon dolar destek
‘KÜLTÜR’ Ödülü’nü kazanan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Kızılcahamam toplantısı nedeniyle gelemedi. Yerine ödülü alan danışmanı İbrahim Sarıtaş, kültür alanında yapılan çalışmaları anlatan bir konuşma yaptı. Buna göre, Türkiye’de kültürel altyapı çalışmalarında, arkeolojik kazı çalışmalarına son yıllarda verilen ödeneğin 16 kat arttırılarak 31 milyon TL’ye, müze ve ören yeri ziyaretçisi sayısının 7.5 milyondan 26 milyona, kültür merkezi sayısının 42’den 98’e, Devlet Tiyatroları sahne sayısının 23’den 58’e, özel tiyatrolara verilen desteğin 4 kat yükseltilerek 3.5 milyara, opera ve bale turne sayılarının 98’den 380’e çıktığını belirtti. Sarıtaş ayrıca, sinema sektörüne verdiği yaklaşık 90 milyon dolar destekle 2005-2011 döneminde yerli sinema seyirci sayısının 2 milyondan 22 milyona yükseldiğini, yılda 9 olan yerli film sayısının artık 70’leri bulduğunu, bu sayede uluslararası alanda önemli ödüllerin sahiplerinin artık Türk sinemacıları olduğuna dikkat çekti.
Etiler kurtulmuş!
YEŞİLLER Eşbaşkanı Claudia Roth çok tecrübeli bir siyasetçi… Hemen herkesi etkiliyor. Alman-Türk Dostluk Federasyonu’nun ‘politika’ ödülünü alırken, Türkiye’nin AB’ye tam üye yapılmamasını eleştirdi.
Ve şöyle dedi:
“Türkler 1963’ten beri AB’ye tam üyelik için beklemektedirler. Almanya burada yaşayan Türklere bir an önce çifte yurttaşlık, seçim hakkı gibi hakları vermelidir. Almanya bu insanlar sayesinde renklenmiş, zenginleşmiştir. Bu renkli Almanya benim Almanya’mdır.”
Roth, daha önceki yıllarda dostluk ödülünü İlhan Mansız’a verdiğini hatırlatarak “O Türk milli takımını seçti. Mesut Özil ise Almanya’nın en iyi futbolcusu oldu, Alman milli takımında oynayacağını söyledi. TAVAK Başkanı Prof. Faruk Şen, konuşması ilgi ile izlenen Roht için “Türkiye’de politika yaparsa çok başarılı olur” deyince salondan
müthiş bir alkış koptu. Roth, Türkiye’de bu kadar alkış alır mı?
SPONSORLUK ÖRNEĞİ
– ‘GAZİ’ markasıyla Almanya’da süt ürünleri ve sucuk-salam üretimi yaparak 30’dan fazla ülkeye ihraç ederek 100 milyon dolarlık ciroya ulaşan şirketin sahibi İspanyol Dr. Eduardo Garcia ‘ekonomi’ ödülünü aldı. ‘Gazi’ adını, Gazi Üniversitesi’ndeki arkadaşlarından aldığını söyledi ve “Ürünlerimi üretirken azınlıkları, özellikle Türkleri dikkate aldım” dedi. 1999 depreminden sonra Adapazarı’nda kendi öz kaynaklarıyla kurduğu vakıf ve yetimhaneye katkısının hâlâ devam ettiğini anlatan Garcia, Almanya’da da gençlere futbol ve dil öğretiminde sponsor olduklarını hatırlattı. Türklerden ilk sponsorluğu İlyas Tüfekçi’ye yapmış. Garcia’ya ödülünü Kemer Belediye Başkanı
Mustafa Gül verdi.
— FOTOGRAF sanatçısı Attila Durak’ın, ‘Ebru-Kültürel Çeşitlilik Üzerine Yansımalar’ adlı bir fotoğraf kitabı bulunuyor. Kitabı, bütün Türkiye’yi gezerek altı yılda hazırlamış… Claudia Roth, salonda Durak’ı görünce kendisini selamladı ve Türkiye’nin çok renkliliğini ve kültürlülüğünü anlatan kitabına atıfta bulunarak “Türkiye ile Almanya’nın aslında Durak’ın fotoğraflarındaki gibi çok renkli ve çok farklı olduğunu” vurgulayarak, böyle bir projenin Almanya’da da yapılması gerektiğini söyledi. Türk ve Alman Kültür Bakanlarının
bilgisine sunmak isteriz.
– ÖDÜL töreninin en renkli anları ise Bavyera eski Başbakanı CSU’lu Günther Beckstein’in Claudia Roth’a ödülü verirken yaşandı. Kendisine sarılan Beckstein’a çok sıcak davranan Roth’un “Seni politikada özlüyorum” demesi büyük alkış aldı.
‘Schröder para peşinde’
TÖRENDE Alman kabare sanatçısı Andre Hartman’ın gösterisi çok beğenildi. Bizler de dahil herkesle ‘dalgasını’ geçti. Özellikle eski SPD’li Başbakan Schröder için “Artık Rusya’da yaşıyor, arada Almanya’ya ve Türkiye’ye gidiyor. Nerede para varsa orada… Bulunduğu yeri ve kimlerle görüştüğünü artık kendisi de bilmiyor. Ben ona Münih’ten selam gönderiyorum!” dedi; Almanlar tarafından yoğun şekilde alkışlandı. Schröder’in, eski bir siyasetçi değil de işadamlığı öne çıkıyor. Gasprom’un Yönetim Kurulu’da olunca, yukardaki sözlerden çok şeyler çıkartabilirsiniz artık. Eski bir başbakan için çok kötü!
Kaldırım hakkı yok mu?
YEŞİLLER Eşbaşkanı Claudia Roth’la ayakta üstü yaptığımız kısa görüşmede, İstanbul’u konuştuk. Roth, babasının diş tabibi olduğunu, Türkleri ilk kez babasının müşterilerinden tanıdığını söyledi. Sık sık Türkiye’ye gelen Roth’un Bodrum’da bir yazlığı da bulunuyor.
“Türkiye’yi hep insan hakları ve Güneydoğu üzerinden sorguluyorsunuz. İstanbul’daki imar yoğunluğunu ve silüet tartışmalarını izliyor musunuz? Biz de ayrıca kaldırım hakkı istiyoruz” dedik.
– Biz bunları biliyoruz, hep dile getirdik ve getirmeye devam edeceğiz.
– Türkiye’de de bir Yeşiller Partisi neden kurulmuyor?
– -Seçim sistemi engelliyor; % 10’luk barajı aşmak ilk başta zor. Biz bile % 5’leri aşarak geldik. Ancak Türkiye’de barajın %10 olması bu olanağı vermiyor. Çünkü sizin seçim sisteminize göre tüm illerin üçte ikisinde örgütlenme hakkı Yeşiller Partisi’nin örgütlenmesini zorlaştırıyor. Ama bu konuyu izlemiyor değiliz.
Yalçın Bayer, Hürriyet