Telefondaki ses “Bu saldırıyı eskiler gibi değerlendirmeyin, bu çok farklı” dedi. Kendisi uzun yıllar terörle mücadelede görev almış, bu uğurda canını ortaya koymuş bir isim.
Devam etti: “Aynı anda 8 noktada birden saldırıya geçiyorlar. Son derece planlı programlı bir saldırı. Dağdaki teröristin düşünüp planlayamayacağı kadar kurmay işi.”
Şaşırdım. “Kurmay işi derken neyi kastediyorsunuz?” diye sordum.
Telefondaki ses “Bu saldırı planlı ordu saldırısı gibi. Arkasında başka güçler olduğunu tahmin ediyorum” diye karşılık verdi.
Yine sordum “Arkasında kimler olabilir?” Acı bir gülüşten sonra cevabı geldi; “Çevrendeki ülkelere bir bak. Son zamanlarda iktidarın bu ülkelere yönelik politikalarını da hatırla.”
Ve şu son cümleyi söyledi: “Bu klasik bir terör saldırısı değil. Bir tür ordu saldırısı. Bunun adı isyandır, terör değil.”
Telefondaki sesin söylediklerini yabana atamam, çünkü geçmişteki deneyimlerini çok iyi biliyorum.
Son saldırı da gerçekten öncekilerden çok farklı. Hedef sınırdaki veya ücra bir tepedeki karakol değil. Emniyet binaları, kent içi karakollar ve en önemlisi koca bir tugay hedef alınmış. Saldırıya katılan teröristlerin sayısı tam bilinmiyor. “Ağır silahlar” kullandıkları belirtiliyor ki hasar da bunu gösteriyor.
Saldırı çok iyi planlanmış ve komplike bir lojistik destek sağlanmış. Ortada ne baskına katılanlar var ne “ağır” silahlar. Oysa saldıranların ne zırhlı araçları, ne helikopterleri var. Ona rağmen en azından bulundukları yerden hiçbir kayıp vermeden geri çekilebiliyorlar. Yani olağanüstü bir organizasyon.
PKK’nın bu saldırısını Suriye organize edilmiş olabilir mi? Bu olasılık ciddidir. Suriye’nin Apo yakalanana kadar terör örgütüne yardım ve yataklık ettiği biliniyor. PKK’nın en güçlü kampları bu ülke sınırları içindeydi.
Son zamanlarda iktidar Suriye’ye yaptırımlar uygulanması hevesinde. Rusya ve Çin Birleşmiş Milletler’de veto haklarını kullanmasalar belki de şu an Suriye’ye yönelik askeri bir operasyonun içindeydik. O nedenle Suriye’nin elinin boş durmayacağını tahmin etmek yanlış bir değerlendirme olmaz.
Ya da İsrail? Sanıyorum Başbakan da “taşeronluk yapıyorlar” diyerek üstü kapalı olarak İsrail belki de Suriye’den söz ediyordu.
İktidar aylardır İsrail’e karşı gürlüyor, her yerde ve fırsatta İsrail’i suçluyor. Gerçi somut olarak hiçbir adım atılmadı ama İsrail’in “Sen sadece esip gürlersin, ama ben seni istediğim an zora sokarım” demediğinden de kimse emin olamaz.
Ve tabii ABD. Irak’taki ABD güçleri önümüzdeki yıl ortasına kadar çekilmiş olacak. Bölgede güvenliğin sağlanması için Türkiye’ye ihtiyacı var. Kimbilir belki de fiili durum yaratılarak Türk askerinin Irak topraklarında konuşlanması sağlanmak isteniyordur.
Olmadı mı, o zaman kurarsın bir Kürt devleti…
CAN ATAKLI
, 20 Ekim 2011
‘Yataklarında şehit oldular’
Çukurca baskınına tanık olan askerler anlattı: Teröristler karakolun içine kadar girdi.
, Çukurca baskınına tanık olan askerlerden edindiği bilgileri ntvmsnbc’ye aktardı.
Merdoğlu, teröristlerin karakolun içine kadar girdiğini, askerlerden bazılarının yataklarında şehit olduğunu anlattı.
Emekli Uzmanlar Derneği (EMUZDER) Yönetim Kurulu Başkanı Esef Merdoğlu, PKK’nın Çukurca baskınına tanık olan uzman erbaşlardan aldığı özel bilgileri ntvmsnbc ile paylaştı.
Örgütün, saldırı sırasında karakolun içine kadar girdiğini, askerlerden bazılarının yatakta şehit olduğunu anlatan Emekli Uzman Çavuş Merdoğlu, saldırının çok profesyonelce planlandığını ve gerçekleştirildiğini olayın arkasında İsrail ya da Suriye’nin olabileceğini söyledi.
“8 noktada saldırı yapılıyor. Her bir noktada en az 10 PKK’lı olması lazım. Kekliktepe’den görünmeden nasıl geçtiler? Sınırdan planlı sızma nasıl oldu? Telsizleri dinleniyor, bölge sorumlularının uydu telefonları dinleniyor. Telsize takılmadan 8 noktada nasıl haberleştiler?” diyerek saldırıyla ilgili soru işaretlerini sıralayan Esef Merdoğlu, daha önceki PKK baskınlarıyla son baskın arasındaki farka dikkat çekti:
“Böyle bir saldırı için en az 3 gün planlama yapmak, hazırlanmak gerekir. Bir gecede bu pozisyon alınamaz. Daha önce örgüte yakın internet sitelerinden Hakkâri – Çukurca karayolundaki saldırının görüntülerini izledik. Hafif silahlarla yapıldı. Burada ağır silahlar kullanılıyor. Teröristin havanı kurması bir gün sürer. Havan kurmak, onun nişangâhını hazırlamak, tüm bunlar şüphe doğuruyor. Benim tahminim planlamanın dışarıdan yapıldığı PKK’nın taşeron olduğu yönünde. İsrail ya da Suriye olabilir.”
‘İSTİHBARAT ZAAFI DEĞİL, İSTİHBARAT REZALETİ’
Merdoğlu, istihbarat zafiyeti iddialarını ise şöyle yanıtladı: “İstihbarat zaafı değil, istihbarat rezaleti var. İstihbaratçılık sadece sınırdan geçenleri gözlemek değil, içerde, kahvelerde, sokakta ne konuşulduğunu bilmeli.”
‘KARAKOL YERİ SEÇİMİNDE HATA’
Bölgede tüm stratejik noktalarda karakol olduğu ancak bu karakollarda çevreden alınabilecek ateşin hesaplanmadığını vurgulayan Merdoğlu, daha ileri askeri teknolojilerin kullanılabileceğini ve çatışma anında hızla helikopter kaldırılabilmesi için emir komuta zincirinde koordinasyonun arttırılması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Mustafa Kuleli/ntvmsnbc
, 20 Ekim 2011