Atatürk Havaalanı’nda bir depoda çıkan ve hızla yayılan yangın, söndürme uçaklarının yardımıyla zorlukla kontrol altına alinmiş ve İstanbul böylece kıl payı faciadan kurtulmuştu. Olayın sorumluluğunu üstlenen TAK adli örgüt yazılı açıklamasında “Hayatinizi cehenneme çevireceğiz. Sabotajı komando birliklerimiz gerçekleştirdi” seklinde bir iddiada bulundu. Ancak tahkikat sonuçlarında yangının elektrik kontağından çıktığı belirtildi. PKK’ya yakınlığıyla bilinen ve ekranlarından her gün tehdit, şiddet ve tahrik içerikli yayınlar yapan ROJ TV’nin 24 Mayıs tarihli Türkçe haber bülteninde de, yangının TAK tarafından üslenildiğine yer verildi. TAK, yapmadığı bir eylemi neden üslendi ? TAK sabotajın nasıl gerçekleştirildiğini ayrıntılı bir şekilde açıklayabilseydi daha inandırıcı olurdu, ancak ilgililer olay yerinde patlayıcı madde izleri bulamadılar.

Esasen TAK kanlı bir terör örgütü olduğunu kanıtlamıştır. Nisan ayında Bakırköy’de 31 kişinin yaralanmasıyla sonuçlanan bombalı saldırının sorumluluğunu üstlenen örgüt, şiddet eylemlerini giderek artıracağı tehdidinde bulunmuştu. TAK, sabotaj eylemlerinin değil, bu tur bombalı saldırıların uzmanı. Güvenlik Kuvvetleri de, saldırıların bu örgütün imzasını taşıdığı kanısında.Gecen yıl Kuşadası ve Çeşme’de düzenlediği ve bir polisin yanı sıra beş turistin hayatini kaybettiği, toplam 34 kişinin yaralandığı bombalı saldırılarla da, terörist kimliğini kanıtlayan TEK’in internet sitesinde, nasıl bomba yapıldığına dair açıklamaların yer alması, ancak neredeyse hiçbir somut talebi bulunmaması, esasen neyi amaçladığını gösteriyor.

Abdullah Öcalan’a duyulan bağlılığa ilişkin söylemleri bu örgütün, PKK’nın bir kolu olduğunu gösterirken, diğer yandan PKK’nın resmi açıklamalarında bu örgütle ilgisi olmadığını iddia etmesi de kafaları karıştırmaya yönelik tutumlar. Mevcut veriler ise bunun böyle olmadığını gösteriyor. Yakalanan bir TAK eylemcisinin, PKK tarafından eğitildiğini itiraf etmesi, TEK’in, PKK’nın sahip olduğu medya kuruluşlarından yararlanması, Öcalan’ı lideri olarak tanımlaması ve PKK’nın temin ettiği silahları kullanması, düşünceleri bu kez de başka bir yöne doğru yöneltiyor.

TAK, PKK’ya bir yandan Türkiye’yi teror eylemleriyle baskı altında tutma olanağı sağlıyor, diğer yandan terör eylemlerini üstlenmek suretiyle Avrupalıların PKK’ya duyduğu sempatinin kaybolmasını önlüyor. Sorumluluğu üstlenmeden saldırmak fikrini 2003 yılında bir yakınına açıklayan PKK komutanı Cemil Badik’in, TAK’in kurulmasıyla amacına ulaşmış olduğu, PKK yönetim kadrosunun eski üyesi ve buğun parti içi muhalefet grubu mensubu olan Hıdır Sarıkaya’nın, bu nedenle TAK’in doğrudan PKK ana karargahına değil, bizzat Bayik’a baglandigini, PKK’nin Turkiye’de teror dalgasi yaratmasi icin baslangic sermayesi olarak TAK’a bir milyon Dolar tahsis ettigini belirttigi vurgulaniyor. Teror eylemleri gerceklestiren orgute muhimmati ise bizzat PKK saglarken, teroristlerin PKK’nin, yedi yil once geri cekildigi Kuzey Irak’ta, hem PKK hem de TAK tarafindan kullanilan C 4 tipi plastik patlayici maddeyi rahatlikla temin ettigi goruluyor. Yaklasik 750 kilo C4 tipi plastik patlayici maddenin PKK kuryeleri tarafindan ulkeye sokuldugu belirtilerek, Saddam Huseyin rejiminin silah depolarindan temin edilen olumcul patlayici maddelerin TAK tarafindan Kuzey Irak ve Guneydogu Anadolu uzerinden Batiya ve sahil beldelerine tasindigina deginiliyor.

Nereden gelirse gelsin, ne amacla yapilmis olursa olsun terorun, buyuk acilara sebep oldugu gunumuzde, vicdan sahibi olan herkesin, konu hakkinda duyarli olmasi ve isbirligi yapmasi gerekiyor.

TAK bombacılarını kim eğitiyor?

Şehir eylemleri yapan Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin (TAK) İstanbul ve İzmir’de PKK itirafçıları tarafından eğitildiği ileri sürülüyor.

Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da terör örgütü PKK eliyle yapılan terör saldırıları yine artmaya başladı. Dikkatlerden kaçan nokta ise kendisini PKK’dan farklı ve bağımsız gören Kürdistan Özgürlük Şahinleri’nin (Teyrenbaze Azadiya Kürdistan-TAK) tehditler savurmaya başlaması.

2004′te kurulduğunu ilân eden ve kendine kısaca TAK adını veren bu grup, Çeşme ve Kuşadası’ndaki patlamalarla gündeme gelmişti. PKK’nın şehirdeki bombalı eylemlerini organize edip fiiliyata geçirmekle görevli grup, geçen hafta İstanbul Beyoğlu Adliyesi’nde görevli hâkim ve savcıları taşıyan servis aracına uzaktan kumandalı bombayı koyduklarını, bunun sadece bir uyarı olduğunu açıkladı.

Bomba, uzman ekipler tarafından etkisiz hale getirildi. Bu olayların ardından TAK’tan peş peşe tehditler geldi. Önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, ‘çocuklarını sokaktan almayan anne ve babaların canı yanacak’ açıklamasına, biz de bundan sonra çocukları ve kadınları öldürürüz diye karşılık verdi.

TAK’ın en büyük eylemlerini turizm beldelerinde yapacağı, Türkiye’ye gelen turist oranını düşürmeyi planladığı belirtiliyor. Örgütün gerekçesi ise buradan elde edilen gelirlerle Türkiye tank ve top alıyor şeklinde.

Kürt meselesinin silahlı mücadele ile çözüleceğini savunan TAK nedir? Sayıları ne kadar?

Bu grup eylemlerini Kandil Dağı’ndan emir ve harcırah alarak gerçekleştiriyor. PKK’nın Kandil Dağı’ndaki önemli ismi terörist Murat Karayılan’ın TAK için değişik zamanlarda verdiği talimatlar bu grubun terör örgütü ile bağlantısı olduğuna yönelik önemli bir delil teşkil ediyor. Karayılan, TAK’ın her zaman başarılı ve kendilerinin sigortası olacağının altını çiziyor. Ama TAK ile PKK’nın yolu daha çok Türkiye’ye sokulan patlayıcıları ve Kandil’den gönderilen eylemcileri organize etmekte birleşiyor. Bütün açıklamaları Kandil’den çıkan ve ana karargâhın beyanatlarıyla eş anlamda olan Şahinler, kendilerini JİTEM, MİT ve TİT (Türk İntikam Tugayı) gibi gördüklerini belirtiyor. Özellikle Türkiye’nin TİT’i varsa PKK’nın ve Kürtlerin de TAK’ı var açıklamasında bulunuyorlar. Onlara göre hedefe ulaşmak için yapılacak her türlü eylem ne kadar özel birimlerin hakkıysa o kadar da TAK’ın hakkıdır.

SAYILARI BİLİNMİYOR

Grubun kaç kişiden oluştuğu bilinmiyor. Emniyet birimleri bu gizli örgüt hakkında fazla bir malumata sahip değil. Ancak lider kadrosu PKK’nın önde gelen militanlarından oluşan TAK’ın, PKK itirafçıları tarafından eğitildiği ileri sürülüyor. Bazı itirafçıların, İstanbul ve İzmir’de, grup üyelerine bomba (hazırlama, patlatma), suikast ve şehir eylemleri konusunda eğitim verdikleri belirtiliyor. Başına buyruk görünen TAK’ın eylemlerini bazı itirafçılar ile gerçekleştirdiği bilgisi, hem TAK’ın hem de PKK’nın açıklamalarına yansıyor.

Terör örgütü PKK tarafından yapılan açıklamada TAK için ilginç yorumlar yapılıyor: “TAK bizim Şahinimiz. Herkesin Şahini, TİT’i varsa bizim niye olmasın? Bu arkadaşlarımız profesyonel olarak çalışıyor. Bizden ayrılan, iki tarafı da iyi bilen arkadaşlar onlara yardımcı oluyor. Kürdistan’a özgürlük için Şahinler’in katkısı çok büyük olacak.”

TAK’ın yeni üyeleri daha çok üniversite öğrencileri ve bayanlardan oluşuyor. Sadece kemikleşmiş yönetici kadro Kandil’de eğitim almış olanları kapsıyor. Diğer militanlar şehirlerde eğitim görüp eylem stratejileri geliştiriyor. Her teröristin, hem görev hem de uzmanlık alanı var. Kimi suikast kimi de bomba düzeneği hazırlama ve patlatma konusunda profesyonel eğitim alıyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki birçok ilde elemanı bulunan TAK, asıl ağırlığı batı ve güney illerine veriyor. Bu yüzden İzmir, İstanbul, Antalya, Aydın, Mersin, Adana gibi şehirlerde ağırlıklı olarak konuşlanmış durumdalar. Örgütün ana karargâhının İstanbul olduğu belirtiliyor.

Şahinler, PKK’nın silah bırakmasını istemediklerini fakat bırakması halinde kendilerinin faaliyet ve eylemlerine devam edeceklerini belirtiyor. Onlar Kürt meselesi tamamen çözülene kadar eylemci bir güç olarak kalacaklarını ilan ediyor.

Diyarbakır Savcılığı’nın soruşturma dosyasına göre, Kandil Dağı’nda bulunan PKK kampında bomba eğitimi alan yaklaşık 400 terörist, TAK’ı oluşturmuştur. TAK’ın başında PKK’nın silahlı kanadı HPG’nin de yöneticisi olan Dr.Bahoz Erdal kod adlı Feyman Hüseyin vardır. Feyman Hüseyin, örgüt içerisinde hiyerarşide Murat Karayılan’ın altında yer alıyor. (Milliyet Gazetesi, 22 Temmuz 2005)

İstanbul’da eylem hazırlığı içinde yakalanan terörist Mehmet Berk, PKK-TAK bağlantısını şöyle anlatmıştı; “Murat Karayılan tarafından oluşturulan TAK’ın Türkiye’de faaliyet yürütecek 25 kişilik grubundaydım. Kandil’de 2 aylık sıkı bomba eğitimi aldık. Karayılan beni ‘Hacı Ahmet Korkmaz’ adına düzenlenmiş sahte bir kimlikle Türkiye’deki turizm bölgelerine saldırı düzenlemek için 5 bin dolarla Suriye’ye gönderdi. Buradan İskenderun’a geçtim. Keşif yaparken yakalandım. Halen Kandil’de TAK üyesi 300 civarında bombacı var.”

PKK’nın yayın organı Mezopotamya Haber Ajansı’na (29 Haziran 2005) konuşan TAK sorumlusu bakın ne diyor; “Bizim için önemli olan hedeflerimizdir. Orada sivil mi olur, asker mi olur, bürokrat mı olur, sivil gruplar mı olur, bizim için fark etmiyor.” Yani, hedef gözetmeksizin terör eylemi gerçekleştirileceğine işaret ediyor. Aynı Çeşme ve Kuşadası’nda sivillere yönelik gerçekleştirilen terörist eylemler gibi.

Associated Press’in bir haberinde (24 Nisan 2006) PKK-TAK ilişkisi açıkça ortaya konuluyor: “Son üç ayda TAK, İstanbul’da ve başka yerlerde iki sivilin hayatını kaybetmesine ve 47 kişinin de yaralanmasına neden olan en az sekiz bombalı saldırının sorumluluğunu üstlendi. TAK, PKK’nın bir uzantısı. TAK’ın internet sitesinde PKK lideri Abdullah Öcalan’a bağlılık sözü veriliyor. TAK’ın izini sürmeye çalışanlar, Almanya’da bulunan PKK’nın Mezopotamya Haber Ajansı’nın adresine ulaşıyor. Ajansa, genellikle TAK saldırılarını üstlenme haberleri ulaştırılıyor. PKK, TAK’ın örgütten ayrılmış, kontrol edilemeyen eski militanlardan oluşan bir grup olduğunu iddia etse de, TAK’ın, Ankara, Washington ve Avrupa Birliği’nin terörist örgüt olarak kabul ettiği PKK’nın takma adından başka bir şey olmadığını herkes biliyor.”

PKK-TAK ilişkisi konusunda PSK’nın (Kürdistan Sosyalist Partisi) yayın organında Mustafa Özkul imzasıyla yayınlanan (28 Nisan 2006) yorumda da; PKK-TAK gerçeğini gözler önüne seriyor: “PKK bir yandan barış ve genel af benzeri taleplerde bulunurken, TAK tipi sivilleri hedef alan örgütlenmelerden de vazgeçmemektedir.”Nitekim, ABD tarafından 28 Nisan 2006 tarihinde açıklanan “Terörizm Raporu”nda; “Kendisini ‘Kürt Özgürlük Şahinleri (TAK)’ olarak tanıtan terörist grubun PKK/Kongra-Gel’in uzantısı olduğu ve Türkiye’nin batısı ile İstanbul’daki saldırıların çoğunun sorumluluğunu bu grubun üstlendiğine” dikkat çekildi.

Bütün bu somut bulgular, TAK’ın, PKK’dan ayrılan bir grup değil, terörist PKK’nın bizzat kendisi olduğunu gösteriyor. Bir yandan, çeşitli paravan örgütlerin arkasına sığınarak terörist saldırı ve sabotajlarla kan döküp insanlık suçu işlemeye devam eden PKK’nın, diğer yandan “barış” çağrıları yapmasının mantıkla bağdaşır hiçbir yanı yoktur.

BARIŞ SÖZCÜĞÜ PKK BAKIMINDAN YENİDEN TOPARLANMA VE ÖRGÜTLENME ANLAMINDADIR!
Halkın PKK’ya olan tepkisi giderek büyümekte ve nefrete dönüşmektedir. PKK’nın, artık silah bırakmaktan başka hiçbir şansı kalmamıştır.Eylemlerin temel amacı yıldırma ve özerklik’in önünün açılarak ;pkk’nın siyasallaşarak Türkiye’nin bölünmesi için kabul oluşturmaktır!

BASIN DERLEME…