1961 yılından sonra tekrar, Almanya’ya ikinci işçi göçü için görüşmeler başlayacak.
Almanya’ya ‘donanımlı, nitelikli elaman göçü” sağlanması amacıyla Almanya İŞKUR Başkanı (Bundesagentur für Arbeit) Heinrich Alt ile Türkiye İş kurumu (İŞKUR) Genel Müdürü Kemal Biçerli 14 Ekim’de bir araya gelecek. Türkiye’den Almanya’ya ilk olarak 1961 yılında işçi göçü başladı. 50 yıl sonra, Almanya donanımlı eleman için Türkiye’den talepte bulunacak. Almanya’nin teknik dalları, hizmet sektörü ve özel sektörü büyük bir sıkıntı yaşadığı herkezce bilinen bir gerçektir. Genel olarak Almanya’nın en büyük sıkıntısı yaşlı hasta bakıcıların eksikliği, teknisyen, tıbbi sekreter gibi ara meskleklerde işçilerin bulunmaması ve kimsenin bu alanlarda çalışmak istememesinden doğmaktadır.
Almanya kendi ülkesinde bulunan Türk vatandaşları üzerinden siyaset yapması, Medya’da “Müslümanlar Almanya’yı / Avrupa’yı yok ediyor” diyerek propaganda yapması ve diğer yandan Türkiye ve Müslüman ülkelerden işçi talebinde bulunması fazlası ile şaşırtıcıdır. Geçen yıl, Almanya’da doğmuş, eğitimini Almanya’da bitirmiş 40 bin Türk Akademisyen geri Türkiye’ye döndü. Diğer ülke vatandaşlarını da saydığımizda, 80 bin üzerinde Akademisyenin Almanya’yı terk ettiğini görüyoruz. Almanya’nın işçiye muhtaç kalması, kendi ülkesinde ırkçı bir tutum segilemesinden doğmaktadır. Birkaç ay önce Almanya’nın Uyum Bakanı Maria Böhmer, Türk gençlerine; “Gençler bizi bırakmayın”diye çağrıda bulunduğunu hatırlatmak sanırım fazlası ile aydınlatıcı olacaktır.
50 yıldır kendi ülkesinde yaşayan Türk vatandaşlarına, vize, çifte vatandaşlık ve seçim hakkını tanımayan Almanya hangi yüzle yeni işçi göçü başlatmak istiyor acaba..? Diğer yandan işçi almak için İtalya, Yunanistan ve Portekiz’e başvuran Almanya, ülkesine gelmesi gereken işçi sayısının azlığı da düşündürücüdür. Avrupa’nın diğer ülkelerinden bulamadığı işçileri şimdi Türkiye’den işçi alarak kapatmaya çalışıyor.
Türklerin Almanya’ya gelmesi şöyle dursun, burada bulunananlar “İş bulursam geri ülkeme dönmek istiyorum” diye yakınıyorlar.
Almanya, başkası için kazdığı kuyuya kendi düştü. Var olan can kurtaranlarını elli yıldır kapı dışarı etmek için elinden geleni yapan Almanya, şimdi düştüğü kuyuda, “Can kurtaran yok mudur” diye bağırması, gök kubbede ancak çirkin bir seda olarak yankı bulacaktır…
Mustafa Çelebi