TSK İÇİN BİR İHTİMAL

TSK İÇİN  BİR İHTİMAL
ABD’nin genişletilmiş Ortadoğu’da  lideri AKP iktidarı ile  İslam dininin gerçek mümessili savunusunda İran’ın liderlik mücadelesinde kartlar açılıyor.

Öte yanda iktidar yeni bir Terörle Mücadele Stratejisini hayata geçirmenin arefesindedir.

Bu sırada  askerin karargâhına sızmış bir el; eski Genelkurmay Başkanı Org.Işık Koşaner’in ses kayıtlarını internete düşürüyor ve Türk milletini bir kez daha bulanık suda balık avlamaya yöneltiyor.
*

İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ın Başbakan Erdoğan’a;NATO ve zorba güçler karşısında tutumundan dolayı teşekkürü (!)bu işlerin NATO zorbalığıyla çözülmeyeceği, Ortadoğu’da sorunların Batılı ülkelerin yöntemleriyle değil,İran-Türkiye işbirliğiyle ve sadece islami yöntemlerle çözülebileceği, o nedenle  bu iki Müslüman ülkenin el ele,batılıları değil birbirlerini desteklemesinin önemine vurgusu,uyarısı ve ağır ironisi  henüz sıcaktır.

Ardından  Ayetullah Seyid Mahmud Şahrudi’nin; ABD ve İsrail’in  bölge halklarının İran İslam Cumhuriyetiyle irtibatları olabilir korkusuyla, İslam İnkılabına rakip olabilmesi için Türkiye’yi  bölgede liberalvari bir İslamı oturtma ve onu gerçek İslam diye kabul ettirmeye yönelttiği tesbiti,

İran’ın bölge ve dünya arenasında vuku bulmakta olan gelişmeler de gözönüne alınarak, İslamın İran coğrafyasından  dünyanın her tarafında diriltilerek, İslam kanunlarının hakim olacağı yeni bir dünya hedefi;

Ortadoğu’da  İran’ın Türkiye ile köprülerini atmakta olduğunu  gösteriyor.
*

Hükümetin güvenlik önlemleri yanı sıra halkı kazanmayı öngören sivil harekâta dayanan yeni terörle mücadele stratejisi de peyderpey devreye giriyor.

Halkı kazanmaya yönelik sivil hârekat terör bölgesinde 20 ile teşvik,50 bin gence iş,5 bin kişiye kaynaşma yemeği,BDP’li milletvekillerinin köyüne su,Bursaspor-Şanlıurfaspor dostluk maçıyla başlıyor.

Çağdaşlaşmayı temel ilke olarak benimseyen Türkiye Cumhuriyetinin siyaset,hukuk,ekonomi ve toplumla ilgili demokratik ve laik siyasi düzeni ve serbest piyasa ekonomisine aykırı İslami sermaye odağının denetiminde;

Teşvik kullanımı,aş ve iş  dağıtımı üzerinden dayanışma ve  islam kardeşliği-üstelik, propagandayı pekiştirecek toplu yemek,futbol müsabakası benzeri ritueller planlanıyor!

Yeni strateji çerçevesinde, hem arazide hem de  şehirde daha etkin ve operasyonel bir işlev üstlenmeye hazırlanan  emniyet  teşkilatının nokta operasyonlarında  kullanmasına yönelik  araçlar ve ağır silahlar  alınıyor.

Elbette  liberal islami ticaretin gümrük tanımazlığı ya da ümmet bütünlüğü; sınırları anlamsız kılıyor- o nedenle  güvenlikte tedricen alan savunmasından noktasal operasyonlara geçiş yapılıyor.
Vay anasına! Gelecekte koca TSK’yı İslam ümmetinin güvenlik hizmetleri mi bekliyor?

Bununla birlikte terörle mücadelede 90′ lı yıllara dönülmeyecek söylemiyle;TSK ‘nın o yıllardaki mücadelesi töhmet altına alınıyor- bu suretle,yeni anayasa yapımında  ayrılıkçı Kürt Hareketinin anayasal taleplerine yer açma gayreti gösteriliyor.

 

*

Ortadoğu’da köprüler atılır ve dünyaya nesnel bakışı güncelleştiren,dine karşı olmak yerine ondan bağımsız olmayı öneren
Atatürk ilkelerinden yükselen Türkiye’nin  dönüştürülmesi sürerken;
Askeri karargâhta en üst rütbelinin yanına kadar sızabilmeye cüret eden o el ve yandaşları yeniden sahne alıyor.

İşte,TSK’ya asimetrik psikolojik harekatı kapsamında,CHP’nin  Kemal Kılıçdaoğlu ile  yeniCHP’ye evrilmesinde,MHP’nin zayıflatılmasını teminen  güçlü kişiliklerinin tasfiyesinin sağlanmasında müteaddit defa yaptığı üzere yeni bir izleme, dinleme ve kayıdı piyasaya sürüyor.
*

Org.Koşaner’in TSK’ya  uygulanan asimetrik psikolojik harekâtta,ast rütbelilerde oluşan  merak,endişe,kaygı ve heyecanı  gidermeye yönelik olduğu anlaşılan konuşması  internete düşürülüyor.

Oysa konuşmanın bütünü hayatın içinde olabilen ve hukuk kapsamında denetlenebilen  münferit -işte,rütbeli tim komutanının silahını bırakıp kaçması,kum torbalarıyla yapılmış karakol mevzileri, plansız ve kayıtsız döşenmiş mayınlar,askere komutan itini gezdirme görevi verilmesi benzeri konularda daha iyiyi yapmaya yönelik eleştiriyel  bir değerlendirmedir.
*

Doğrusu, İran’da Ayetullah Seyid Mahmud Şahrudi’nde işaret ettiği, ABD ve İsrail’in  Ortadoğu’da  ayaklanan halkların  İran İslam Cumhuriyetiyle irtibatları kesmek ve Türkiye’yi  bölgede liberal  bir İslamı oturtma ve onu gerçek İslam diye kabul ettirmeye yönelik planı doğrultusunda,
Yine Türk Ulusunun Bağımsızlık,Milli Egemenlik,Bilimsellik ve Akılcılık,Çağdaşlaşma ve Uygarlık gibi bütünleyici ilkeleri ve Türk milletinin özgürlük fikrinin sürekliliğinin  koruyucusu TSK’nın  bir bardak suda çıkarılan fırtına ile  yeniden ve iyice  itibarsızlığa düşürülmesi isteniyor.
*
Gerisini AKP’nin 40  islam ülkesinden  üç yüzü aşkın sivil toplum kuruluşla Türkiye’den Arap İslam coğrafyasına  topyekün   siyaseti,ekonomiyi ve sosyo-kültürel yapıyı  dönüştürme  misyonunda oluşturduğu Uluslararası İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları çatısı altında; Genç Siviller Derneği ve Hukukçular Derneği  yerine getiriyor.

Koşaner’in ses kayıtlarıyla ilgili, bir kez daha TSK’nın içinin dışına, dışının içine geçirilmesini teminen suç duyurusunda bulunulurken,

TSK nın ipliğinin pazara çıkarılmasını teminen  düşük medya full kapasite çalışıyor…
*

Ne ki Org.Koşaner’in ses kayıtlarında,”Halkımız biraz endişeli gibi gözüküyor.Şimdi kim ne derse  desin arkadaşlar,kim ne söylerse söylesin.Bunun bir yerde yazması da gerekmez.Hani diyorlar ya 35.maddeyi kaldır da bilmem ne maddeyi koy.İster koy ister koyma.Biz Silahlı Kuvvetler olarak bunun için varız.Bu bizim doğal tarihi görevimiz.Kimse bunun hakkında bize akıl öğretemez.Kimse bunun aksini söyleyemez.O zaman varlığımızı inkâr ederiz.Bunun başka hiçbir çıkar yolu yok” ifadesi TSK’nın halkına verdiği taahhüt anlamındadır.

O halde -şimdi,Genelkurmay’ın  hükümetten, Org.Koşaner’in ses kaydını internete düşüren ve Türkiye güvenliğinin taa içine kadar sızmış -o çok belli, CIA ya da MOSSAD  ajanları ve yandaşlarının tesbit edilmesi ve lâyığı ile cezalandırılması konusunda-mutlaka sonuç alıcı, ısrarla  talepte bulunmaya hak’kı bulunuyor.
*

Org.Koşaner ses kaydında; “Ben sık sık hukuka saygılıyız diyorum.Bunun anlamı şu.Biz enayi değiliz.Sadece biz hukuka saygılı olmayacağız.Bize karşı olanlarda hukuka saygılı olacaklar.Ben hukuka saygılı olacağım ama sen de saygılı olacaksın,sen de olacaksın.Ben de bu hakkımı arayacağım”demiyor mu?