LİBYA YAĞMASINDA YENİ OSMANLI GÜNAHI

LİBYA YAĞMASINDA YENİ OSMANLI  GÜNAHI

 

Henüz,ABD’nin tek kutuplu dünyasını teminen vatandaşlarına verdiği”Güvenlikleriniz;noksanlıkları olan uluslararası sisteme rağmen küresel işbirliği sayesinde yaratılacak barışçıl ve istikrarlı dünya ile sağlanacaktır” teminatı  işlemektedir.

Bir zamanlar ABD’nin desteğiyle otoriter iktidarlarla oluşturulan  Arap İslam ülkelerinde -şimdilerde, yine ABD’nin çıkarlarına ilişiklendirilmiş  islami örgütlerin önderliğinde yıllardır katmerleşmiş yolsuzluk ve yoksulluklar üzerinden gaza getirilip terminatör kesilen bir kısım halk;

Bilmedikleri  demokrasi,insan hakları,özgürlük söylemleriyle ülkelerinin, geliştirilen yeniOsmanlı politikasıyla  topyekün  siyasetini,ekonomisi ve sosyo-kültürel yapısını  dönüştürüyor ve küresel işbirliğine dahil ediyor.

İsyancılar Tunus,Mısır ardından  Libya’da da bir devre son verirken  zamanın ruhu  daha mekânikî akıyor!
*

Bu akışın  algılanması,anlaşılması ve değerlendirmesinde en ziyade isabetli tanıda  bulunmak Atatürkçülere haktır.

Çünkü binlerce yıllık süreçte Türk Milletinin  bazen efendi, bazen memluk ve bazen birbirlerinin amansız düşmanı olarak bozkırdan batıya hareketinde ihtilafları ve ittifaklarının  engin sentezinde  tam bağımsızlık, huzur ve refaha sahip olmak ,devletin millet egemenliğini esasına dayanması,aklın ve ilmin rehberliğinde Türk Kültürünün çağdaş uygarlık düzeyine çıkarılması hedeflerinin günümüz izdüşümünde,
Devlet hayatını,fikir hayatını,ekonomik hayatı ve toplumsal yapıya ilişkin fikir ve ilkeleri kapsayan;Atatürkçülükten gayri bir referans bulunmuyor.

 
*
Bakınız -bugünün, Türkiye’sinden Arap İslam toplumlarına rehber edilen yeniOsmanlı  nasıl bir referansa dayanıyor?

Osmanlı da; kurucusundan itibaren padişahlar ve yöneticiler halkların asla cemaat, aşiret, kabile bilinci tezahürleri göstermemesini teminen İslami gâza -cihâd- ideolojisini temel itici güc  olarak kullanmış,

Gâza’ya katılan farklı sosyal,etnik özelliklere sahip,değişik mezhep,cemaat,aşiret,kabile ailesinden gelen,dini eğilimler üzerinden kardeşlik fikri ve dayanışma hissi içerisinde delikanlılıkla birlikte ahlaki fazilet (fütüvvet) ilkesine bağlı “gaziler”  oluşturdukları dini ve mesleki birlikler,esnaflar,üreticiler vb.teşkilatlanma  ile de  gözüpek,sert,sebatkâr ve ürkütücü bir ruhu geliştirmişlerdir.
Fakat fütüvvete has davranış olarak zenginlik ve otoriteye karşı ilgisizlik giderek sosyal konularda iktidara karşı muhalefet yapabilecek bir potansiyel gücü  yokedince de  Osmanlı’nın sonu gelmiştir!

 

*

Osmanlı’nın “Allah yolunda gâza”sında Gazi’lik;dini kuralları ancak yerine getirildiğinde helâl  sayılan ve sadece kâfirle savaşmak değil  malını yağmalamakla da kazanılıyor.

Ne ki  giderek Osmanlı’da gâza,dini gerekçelendirmeye dayalı ekonomik amaçlı bir boyuta dönüşmüştür ve kutsal savaş amacını taşımayan gâza dünyevileşirken,gâza’ya katılanların -aslında, meşruiyet sorunları nedeniyle  “Gazi” imajına sarıldıkları anlaşılıyor!
*

Bugün İslam  dininin bir siyaset teorisi olmaması, dini rehber alan hiçbir ülkenin abad olmamasına rağmen İslam ülkelerinin değiştirilen sosyolojileri üzerinde  bireysel dini duyguları ağır basan halklar yerine dini arayışları öne çıkaran partileşmeye inanan,çağ’ın çok gerisinde milyonlarca  insan tipi yaratılıyor.

Dünyaya nesnel bakışı güncelleştiren,dine karşı olmak yerine ondan bağımsız olmayı öneren  çağdaş felsefeler- mesela, Türkiye Cumhuriyetinin Atatürkçü felsefesi varken, bu akımın AKP iktidarı vasıtasıyla  Türkiye’den Ortadoğu’ya,Tunus’a,Somali’ye ve  Libya’ya da icra edilme çabası kahreden bir gerçek olarak sırıtıyor!
*

Libya’da tam da yağmalamanın başladığı anda Dışişleri Bakanı Davutoğlu bir Amerikan akbabası hızıyla  gittiği Libya’da islami örgütlerle toplantıdadır.

YeniOsmanlı konseptinin lideri Başbakan Erdoğan,” Zulümle abad olunmaz. Zulümle abad olmaya gayret edenler, akıttıkları kanda boğulurlar. Libya için dua ediyoruz. Libya’daki tüm kardeşlerimiz de o arzuladıkları güne an ve an yaklaşıyorlar.Suriye’de de akan kanlar dursun istiyoruz”demogojisi yapıyor.
*

Trablus’u yağmalanırken Nez Badrush adında  bir isyancı,”İnanamıyorum,cehennemde yaşıyorduk!Şimdi özgürüz. Tanrı ABD ve NATO’yu korusun”diye bağırıyor.

6 aydan bu yana NATO kuvvetleriyle birlikte kendi ülkelerinin bayındırlığını bombaya tutan isyancılar ise “Bitti artık kıvırcık kafa”sloganı atıyor!

*

Yeni sahipler kaynakları  teslim almaya hazırdır.

“Gaziler”ya da Türkiye merkezden-Libyalı islami örgütlere kadar yeniOsmanlı’nın ağaları, sahiplerin paylarına ayırdıklarından üleşiyorlar.

Bir yerlerde Libya’nın geleceğini yok edecek  yeni bir anayasa,siyasi partiler ve seçim yasası,yeni jenerasyonlar yetiştirmeye yönelik plânlar ve Libya’nın ekonomisi, siyasetini derdest edecek  hazırlıklar sırayı beklemektedir.

“Tanrı ABD ve NATO’yu korusun”diye bağıran ya da “Bitti artık  kıvırcık kafa”  sloganı atanlar  ve ahvadı  sadakaya talim edecektir.

 

Mustafa Kemal Atatürk

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir