Site icon Turkish Forum

TARAFLAR SAFLAŞIYOR

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon

BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon

TARAFLAR  SAFLAŞIYOR
ABD’nin ekonomik krizlerinin önüne geçmek üzere ileri sürdüğü askeri sanayisiyle diğer sektörlerini ivmeleyen -bu suretle, rezerv döviz doları güçlendiren, ülkelerin güçlü doları satın almasıyla  finansal sistemini ve ekonomisini etkili kılan yolunun sonuna geliniyor!

Çünkü kendinden güçsüz ülkelere yaptığı ahlaksız 4.nesil savaşlarda  yapılan harcamaların külfeti çok büyüktür.

Nitekim ABD ve AB ekonomilerinin de borç sorunsalı yeni bir küresel krizin oluşmasında ciddi bir tehlike olarak görülüyor.

ABD borçlarının  ağır yükü altında  kimi iddialarından- mesela Büyük Ortadoğu Projesinden de ödünler veriyor -işte, Libya’ya adım atamıyor ya da Suriye ve çevresindeki olaylara da ancak taşeronlarıyla müdahil olabilmeyi zorluyor.

Ve en kestirmeden Ortadoğu harcamalarını müttefiklerine yüklemeye hazırlanıyor!

ABD’nin küresel nufuzunda oluşan kaygılar ise -mesela, Rusya’nın tarihsel hegemon siyasetini yeniden gündeme getirmesine yol açıyor.

Tek kutuplu ABD dünyasının iplikleri atıyor…
*

Türkiye ekonomik  büyümesini yabancı sermaye akışıyla sağlamaktadır- ki,yabancı yatırımın  yüzde 80’i AB üyesi ülkelerden ve kalanın çoğu Ortadoğu’da Arap Baharı sonuçlarından korkan  Körfez ülkelerinden transfer edilmektedir.

Cari Açığın yüksek olması nedeniyle de,küresel ekonomik bir krizde yabancı sermayenin kaçmasından ciddi  ürperti yaşanıyor.

Küresel durgunluğun yükselmesi halinde Türk iktidarının ekonomik krizini geçiştirmede  tek alternatifinin; hem müttefik ABD’nin Ortadoğu harcamalarından kendine düşen payı yüklenmek hem de  savaşta yapılacak harcamaların diğer sektörleri ivmeleyeceğinden  beklediği yarar olduğu anlaşılıyor.
*
Elbette Rusya  ve Çin gibi ülkeler Batının yüksek borçlarının ödenmesini yükümlenmektense bu borçların Ortadoğu’da yapılacak harcamalardan çıkarılmasından yanadır.

Zaten, Bilgi ve İletişim teknolojilerinde  hem ABD hem Rusya ve Çin’de ;küresel rekabetin istikrarı ve güvencesinin temini için,İslam Medeniyetine -ancak, tarihin geçmişinde kalan Osmanlı’nın uyguladığı İslam dininin diğer dinlere zorlayıcı olmayan,millet sistemini din üzerinden yapan karakterini reva görmektedir.

İslam dininin bir siyaset teorisi olmamasına rağmen  ülkelerin değiştirilen sosyolojileri üzerinde  bireysel dini duyguları ağır basan halklar yerine dini arayışları öne çıkaran partileşmeye inanan,çağ’ın çok gerisinde kalmaya mahkum milyonlarca  insan tipi yaratılıyor.

Dünyaya nesnel bakışı güncelleştiren,dine karşı olmak yerine ondan bağımsız olmayı öneren  Türkiye Cumhuriyet Devrimine karşı-şimdilerde,Türkiye iktidarı kendine reva görülen bu siyaseti,tüm Ortadoğu’da da icra ediyor!

 

*

Türkiye küresel durgunluğa  dış politikasında  itildiği Suriye  gerilimiyle hazırlanmaktadır.

İktidar Suriye’de meydana gelen halk ayaklanmasını  bir iç sorun olarak algılamakta  ve düzenlenen  gösterileri meşru talepler olarak desteklemektedir.

Suriye de ülkesindeki islamcı ve komplocu birikimin ardında Türkiye’nin bulunduğunu,Türkiye’nin ABD ile anlaştığını,Suriye ile askeri gerilimi arttıran adımlar attığını ve birlikte Suriye’deki rejimi bitirmeyi amaçladıklarını biliyor;iki ülke ipleri koparmış görünüyor.
*

Suriye El Esad rejimi ne yapsa ABD ve müttefiklerine yaranamamaktadır -sanki,kalemi kırılmıştır!
El Esad, BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun’a ülkesinde rejim karşıtlarına yönelik tüm askeri ve polis operasyonlarının durduğunu iletiyor – rağmen, BM;  Uluslararası Ceza Mahkemesini harekete geçiriyor.

Başkan Obama ardından  Almanya,İngiltere,Fransa  El Esad’ın diyalog ve reform çağrısını gerçekçi  bulmadıklarından bahisle,

“İktidar’dan çekil” çağrısında bulunuyor…
*

Birkaç gün önce Başbakan Netenyahu’nun,Mavi Marmara olayından dolayı Türkiye’den özür dilenmeyeceği ardından  Türk iktidarının da  İsrail ile bağlarını daha da düşüreceği ilanı İsrail’i memnun etmiştir!
Böylece İsrail,  Türkiye’nin Suriye ile gerginleşen ilişkilerinde Türkiye’nin arkasına saklandırılıyor-üstelik, bir benzeri;
Bakınız, İsrail’i sahada tutmayı teminen Gazze’den üç ayrı saldırı tertipleniyor.

Nitekim saldırılardan Filistinli aşırıları sorumlu tutan İsrail ordusu, Gazze Şeridi’nin güneyine hava saldırısı düzenliyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne düzenlediği hava saldırısında 5 güvenlik mensubu ölen Mısır; İsrail elçisini geri çekerek İsrail’den bu olayı soruşturmasını istiyor-ne alâ,Ortadoğu gerginliğinde İsrail Mısır’ın da arkasına saklandırılıyor.

Eh! HAMAS ateşkesin sona erdiğini duyururken İsrail’e de Filistinle çatışmasını giderek tırmandırmak kalıyor…

 

*

Rusya Dışişleri Bakanlığı ard arda açıklamalardadır.

ABD’nin Suriye ile ilgili tutum ve açıklamalarının kabul edilemezliği,El Esad’ın ilan ettiği reformların uygulanmasına fırsat verilmesi,Rusya’nın Suriye’yi bu konuda teşvik ettiği bildiriliyor.

Suriye’ deki olaylar konusunda çoğunluğu tek taraflı ve çelişkili bilgiler yayınlayan medya ile kesin hüküm verilemeyeceğine işaretle,

ABD ve batının Suriye’ye karşı takındığı son tutumlar reddediliyor ve Rusya’nın Suriye’ye yönelik sabit  tutumunun değişmeyeceği açıklanıyor.

Şam’da binlerce Suriyeli  ve siyasi, akademik ve sanat çevrelerini temsil eden Rus heyetinin katılımıyla, Suriye ve Rusya bayrakları altında El Esad’a bağlılık mitingi yapılıyor!
*

Rusya  İsrail’i Gazze’ye  havadan uyguladığı terör saldırısı dolayısıyla ölçülü olmaya çağırmaktadır.

Dışişleri Bakanı  Lavrov İsrail Dışişleri Bakanı Liberman’a  terör  eylemini kınıyor ve hiç bir şeyin, terörü ve hedeflerine ulaşmak üzere terörü  kullananları haklı çıkarmadığını vurguluyor…
*

Ya, İran  Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi! Moskova’da İran ve Rusya’nın bölgesel ve uluslararası meselelerde yakın görüşlere sahip olduklarını açıklamaktadır.
*

Türkiye dağı taşı bombalamakta  ve-kimbilir,ne sağlamayı umud ederek bölücü  terörü  ivmelemektedir!

Ortadoğu’da  çanlar çalarken, taraflar saf tutmaktadır…

 

 

 

 

Exit mobile version