The Economist dergisi Türkiye’nin Suriye – İran politikalarını eleştiren bir makale yayınladı.
The Economist’in 20 Ağustos 2011 tarihli (yarın raflarda yerini alacak) “Bir komşu ile bir sorun” – Türkiye’nin Suriye’ye yönelik sert demeçlerinin icraat ile uyuşması mümkün değil alt başlıklı makale özetle bu düşünceleri sıralıyor.
TÜRKİYE SURİYE’YE İŞGAL NİYETİNDE DEĞİL
‘Türkiye’nin Batılı müttefikleri Suriye’ye yönelik bir işgal başlatmak niyetinde değil. Fakat diplomatik baskı yapmaya yöneliyolar ve AK Parti’nin Esad ile olan politik ve ticari bağlantılarını koparması konusunda istekliler. Fakat en büyük ödül Türkiye ile İran arasına bir takoz koymak olacaktır. Türkiye’nin mollaları şımartması ABD’yi kızdırdı-en zon Erdoğan hükümetinin geçen sene Birleşmiş Milletler’de İran üzerine gelecekte uygulanacak yaptırımlara karşı oy kullanmasının ardından. Türkiye o zamandan beri durumu düzeltmeye çalıştı. İran’ı hedef aldığı kesin olan nükleer savunma füzelerine yönelik NATO planlarını onayladı ve bir tereddüt geçirdikten sonra, Libya’daki müttefik askeri operasyonları ile işbirliği yapıyor.
TÜRKİYE İRAN’LA KARŞI KARŞIYA GELMEMEYE ÇALIŞIYOR
Yine de Türkiye, anlaşılabilir bir şekilde, onun doğal gaz açısından ana kaynaklarından biri olan ve Türk ihraç ürünlerinin Orta Asya’ya yönelik birincil transit rotası üzerinde bulunan İran ile açık bir şekilde karşı karşı gelmemeye çalışıyor. İran ayrıca Türkiye’ye PKK’ya yönelik mücadelesinde destek verdi- Türk hükümeti ile herhangi bir uzlaşmaya varmaya karşı olan şahinlerle flört etmesine karşın.
TÜRKİYE’NİN SON İSTEYECEĞİ DÜŞMAN İRAN OLUR
Son zamanlarda, geçen ay içinde PKK 30 Türk askerinin hayatını kaybettiği çatışmalara girdi. 17 Ağustos’ta artan kamuoyu öfkesiyle birlikte, Erdoğan Kürt kontrolündeki Kuzey Irak içlerindeki yüzlerce PKK hedefine yönelik bombardımına onay verdi. Fakat bu eylemler geçmişte başarısız oldu ve Türkiye’nin en son isteyeceği şey kendisine düşman bir İran.
CHP PAPAĞAN GİBİ TEKRARLIYOR
Öte yandan, AK Parti’li pek çok kişi Suriye’deki kargaşayı Türkiye’yi İran’a karşı aşındırmak için bir başka Amerikan destekli bir Siyonist komplo olarak görüyor. Onların düşüncelerine göre nihai hedef Türkiye’ye haddini bildirmek. Hayal kırıklığı yaratıcı bir şekilde, aynı düşünce yeni liderleri Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte bütün iddaları değişime uğrayan ana muhalefet partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi tarafından da papağan gibi tekrarlanıyor.
TÜRKİYE ELÇİSİNİ ŞAM’DAN ÇEKEBİLİR
Bu durumda Türkiye’nin seçenekleri ne? Şam’dan elçisini çekebilir, Suriye’ye yönelik silah sevkiyatını engellemeye devam eder ve ekonomik yaptırım uygular. Bunun dışında yapabileceğinden daha fazlasına dair söz vermekten vazgeçmesi olmalıdır.’
www.muhalifgazete.com, 19 Ağustos 2011
Bir yanıt yazın