SOMALİ’DE HAÇLI İSLAMIN İSTİSMARI
Türkiye gündeminde önü Başbakan Erdoğan’dan sonra CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun da açlıktan kıvrılan Somali’ye yapacakları ziyaret alıyor.
Ziyaret öncesi Kızılay Genel Başkanı Tekin Küçükali’nin istifası dikkat çekicidir.
İstifaya Somali yardımları konusunda Erdoğan’ın,”Başbakanlık olarak, Diyanet Teşkilatımız olarak, Kızılayımız ile TİKA ile tüm kurumlarımızla birlikte İHH, Kimse Yok Mu, Can Suyu, Yeryüzü Doktorları gibi gönüllü kuruluşlarımız Somali için büyük bir kampanya yürütüyorlar” şeklinde Kızılay ile islami yardım kuruluşlarını aynı değerde tutan ifadesinin neden olduğu söyleniyor.
Pekalâ, Başbakan’ın bu ifadesi ne anlama geliyor ya da neler oluyor?
*
Emperyalizm ve yerli işbirlikçilerinin pençesinde Afrika; daima sefalet,açlık,kuraklık, salgın hastalıklar,savaşlar ve katliamlar yaşıyor-o nedenle;ekonomik ve sosyal durumu içler acısıdır.
Afrika’da sefalet,açlık,salgın hastalıklara bir nebze şifa için uluslararası yardım kuruluşları,sivil toplum örgütleri,misyoner gruplar fakat sömürgeciliğin sürmesini teminen gerektiğinde savaş ve katliamlara yol vermek üzere istihbarat örgütleri de kol geziyor.
Bu perspektifte Afrika’nın sömürüsünden en çok pay alan ülkelerden biri Somali, Afrika Burnu denilen stratejik bölgededir.
Coğrafyası bir yanda Aden Körfezini ve körfezin Kızıldeniz’e açılan Mendeb Boğazını öte yanda Hint Okyanusunun Afrika’ya uzanan şeridinde Afrika ile Asya, Kızıldeniz’den Avrupa’ya tüm deniz yollarını kontrol ediyor.
*
Böylesine hakim bölgenin peşinde ABD’nin, Somali’yi 2006’da müttefiki Etiyopya’ya tarihsel ve sınır anlaşmazlıkları bahanesiyle işgal ettirmesine göz yumuluyor.
Ne ki topraklarını emperyalizme kaptırmak istemeyen islami Eş-Şebab (Gençlik) ve Hizb-ül İslam(İslamın Partisi) grupları
Somali’nin BM destekli hükümetine karşı amansız savaş vermektedir.
İç savaş tüm kaynakları talan edilmiş,sanayisi olmayan, bir tsunami felaketinde deniz suyunun topraklarını ekilemez duruma getirmesiyle tarım faaliyetlerinin yok olduğu,Batı’nın yıllarca radyoaktif atık maddelerinin çöplüğü olarak kullandığı, tek geçim kaynağı balıkçılık sektörünün de çöktüğü -şimdi de,kuraklıkta Somali’yi külliyen öldürüyor.
Emperyalizme direnen militanların lojistiğini Somali Korsanları sağlarken iç savaş sürüyor…
*
2005’te AKP; İstanbul’da 40 ülkeden üç yüzü aşkın sivil toplum kuruluşunun katılımıyla “Uluslararası İslâm Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Konferansı: Değişen Dünyada Yeni Bir Vizyon Arayışı” başlıklı bir konferans düzenlemiştir.
İslam dünyası sivil toplum kuruluşları arasında sürdürülebilir gelişim,birlik,karşılıklı işbirliği çerçevesinde teknik ve sosyal faaliyetlerde çalışmalar ve birlik gayesinde ortak refleksler geliştirmenin koordinasyonu sağlanıyor.
Diğer anlatımıyla 40 islam ülkesinin sivil toplum kuruluşları, ABD den destekli AKP’nin Osmanlı deneyiminden geliştirilen ılımlı islam politikasına;Arap İslam coğrafyasında topyekün siyaseti,ekonomiyi ve sosyo-kültürel yapıyı dönüştürme misyonuna ilişikleniyor!
*
TİKA,Başbakanlığa bağlı Türk İşbirliği ve Kalkınma Ajansıdır.
Şimdilerde ılımlı islamcı yeniOsmanlı medeniyetini kurma iddiasında Türk Dış politikasının bazen ekonomik,bazen ilişkide olduğu halklarla ya da ülkelerle bağlantılarını güçlendirmek,bazen yeni nufuz alanları açmak görevindedir ve diğer yardım kuruluşlarını da şemsiyesi altında tutuyor.
Mesela, AKP’nin ilgili misyonu doğrultusunda ve TİKA şemsiyesinde Mazlum-Der, AGD Üniversite Komisyonu, Genç İHH, Mavera Gençlik Hareketi, Özgür Açılım Hareketi, Milli Türk Talebe Birliği, Darul Hikme, Anadolu’da Ahde Vefa Derneği, Hür Beyan Hareketi gibi çok sayıda islami sivil toplum örgütü Arap Baharının gelişmesini teminen isyan hareketini yürüten islami örgütlere Tunus’tan Libya’ya, Mısır’dan Suriye’ye açıkça hem yurt içinde hem yurt dışında stratejik,taktik ve lojistik hizmetler sunuyor.
*
BM ve Türkiye’den kargo uçakları Somali Mogadişu’ya çocuk mamasından makarnaya,bakliyattan yağa,temizlik malzemelerinden sağlık malzemelerine yardımı peyderpey getirmektedir, ekmek fırınları,sahra hastahaneleri de kurulmayı bekliyor.
Ne ki Türk Kızılayı yanında bizzat Başbakan’ın elverdiği İHH, Kimse Yok Mu, Can Suyu, Yeryüzü Doktorları gibi islami sivil toplum örgütlerinin aktivistleri de görevleri başındadır!
*
İslam ülkelerinin değiştirilen ve değişen sosyolojileri üzerinde bireysel dini duyguları ağır basan insan tipi yerine siyasal anlamda dini arayışları öne çıkaran cemaatleşme ötesinde partileşmeye inanan milyonlarca insan tipi oluşturulması politikası,bu kez Somali’de de yürüyor.
BM’den ve Türkiye’den yardım malzemelerinin gelmesi, Türk islami sivil örgütlerinin deneyimli aktivistlerinin açlık,kuraklık ve salgın hastalıklarla boğuşan çaresiz, psikolojisi kaybolmuş Somali halkıyla buluşmasıyla eşzamanlı, Somali hükümeti de El-Şebab militanlarına şiddetten vazgeçmeleri ve teslim olmaları kaydıyla genel af teklif ediyor.
İslamcı aktivistler Somali hükümeti desteğinde yerel aktivistlerle birlikte İslam düşüncesinin islami sayılabilecek bir siyaset teorisi sahip olmamasına rağmen,
Büyük Ortadoğu, Medeniyetler İttifakı projeleri ve AKP’nin ılımlı islamcı yeniOsmanlı kurgusuna verdikleri kıymetle Kuran’ın , tanrısal egemenliği dünyevi-siyasal alanda da tesis etmenin Somali’de de dini bir zorunluluk olduğu propagandasına başlamış olmalıdır.
Sözde islam kardeşliğinden sözde islam ümmeti ABD’ye Afrika Boynuzunu sunmaya hazırlanıyor!
*
Ya Kılıçdaroğlu?
Somali’ye hümanist bir sosyal demokrat olarak mı ya da bir komploya minnetiyle BM yardım kampanyası eşliğinde yürüyecek ılımlı islam furyasına verdiği desteği göstermek üzere mi gidiyor?
Doğrusu,Atatürk’ün koltuğunda oturan Genel Başkan olarak Türk Ulusunun emperyalizme karşı verdiği Bağımsızlık Mücadelesinden hareketle CHP’nin 6 okunda belirlenen Atatürk’ün ilkeleri ile Bağımsızlık,Milli Egemenlik, Milli Birlik ve Beraberlik,Yurtta ve Dünyada Barış,Bilimsellik ve Akılcılık,Çağdaşlaşma ve Uygarlık gibi bütünleyici ilkelerin, Türk milletinin ve özgürlük fikrinin sürekliliğinin devamının koruyucusu olduğunu haykırması gerekiyor.
Bir yanıt yazın