KÜRT KARTINA GÜLEN, İRAN VE TSK’NIN YANITI
AKP iktidarının küresel serbest piyasalarda demokrasilerin geliştirilmesi akımına Türkiye Cumhuriyet rejiminin özgünlüğünü geliştirmek yerine Osmanlı deneyiminden geliştirilen islamcı politikasıyla ilişiklenmesi her geçen gün yeni bir krize neden oluyor.
İslamcılığın demokrasiye aykırı olmadığı öngörüsü, bütün varlıklara mutlak hakim Allah katından hareketlenilen ve hakimiyet O’na ait olduğuna göre kutsalmışcasına- mesela;uluscu,ulusalcı ve Atatürk Milliyetçiliği,Lâik gibi esaslarıyla belirlenen bir devletin olamayacağı vurgusu,siyaseten bu hakimiyetin müslüman halklar tarafından kullanılacağı düşüncesi mütemadiyen sorun yaratıyor.
Üstelik bu avarelikte Kürt Sorunu da krizi katmerleştiriyor!
*
BDP Diyarbakır Milletvekili Emine Ayna,”Oyalanıyor olsa bile Öcalan’ın muhatap alınması Kürt Kimliğinin resmileşmesi manasına geliyor-ki,onun kandırılabilir olduğunu da söylemiyorum.Ömrünü bu işe vermiş,65-70 yaşında bir insanın taviz verme gibi bir şeyler yapacağını asla düşünmüyorum”derken,
Başbakan Erdoğan,”Bazı şeyler Öcalan’ı da aşmış vaziyette.Herşey onun da kontrolünde değil” diyor.
*
Bir yanda PKK bölücü terör örgütüne operasyonlar sürerken, terörle mücadelede; Jandarma’nın özel harekât polisine entegrasyonu,Kara Kuvvetlerinin valilerin ihtiyaç duyması halinde devreye gireceğini de kapsayan yeni bir terörle mücadele konsepti hazırlanıyor.
Öte yanda İran islam devrim ordusu da Irak-İran kuzey sınırlarında PJAK güçlerine karşı cephe savaşı sürdürüyor.
Siyasal İslam Konsepti ve terör örgütü lideri Abdullah Öcalan şahsından hareketle terör örgütünün iki cepheden kuşatılmışlığı ne anlama geliyor?
*
ABD başta İsrail olmak üzere müttefikleriyle Büyük Ortadoğu ve Medeniyetler İttifakı projeleriyle kaynaklara el koymak, islamı batı kültürüne tahvil etmek suretiyle de küresel liderdir.
Ne ki Rusya Federasyonu da Bağımsız Devletler toplulukları ve Şangay İşbirliği Örgütü aracılığıyla yürüttüğü rekabette,boru hatları üzerinde rekabette kazançlı çıkmak ve Ortadoğu’da, Orta Asya’da nüfuz oluşturabildiği taktirde yeniden süper güç olmanın mücadelesindedir.
*
Bu noktada İran ve İsrail’in din eksenli soğuk savaşı Ortadoğu güvenliğini ateşe vermekte, İran’ın jeopolitiği ise ABD’nin çok zengin kaynaklarıyla Güney Kafkasya ve Hazar güneyinden Orta Asya’ya girişini engellemektedir.
O nedenle ABD’nin süper gücünü sürdürme mücadelesinde İran büyük önem taşıyor.
ABD liderliğini teminen İran’a bir yanda ambargo uygulatıyor öte yanda Arap Baharı vasıtasıyla sünni bir kuşakla çembere alıyor.
Yine de yetmiyor!
*
Kürt Kartı;ABD’nin güçlü Türkiye’yi kullanarak önceleri Irak’a -şimdilerde, İran’a iskele atmasında ve Kürt bölgesi vasıtasıyla Güney Kafkasya ve Hazar’ın güneyinden Orta Asya’ya sarkmasını sağlamak üzere uzun süredir kullandığı önemli bir unsurdur.
Üstelik bugünün Kürt Kartı; Atatürkçü esaslar hilafına Kürt Sorununun Büyük Ortadoğu Projesiyle uyumlu çözülmesine yönelik ve Türkiye’den hareketle islam birliğine dayalı yeniOsmanlının oluşturulmasında da önemli bir unsurdur.
Kürt Kartı;hükümet merkezli ekonominin bütünleştirici gücü ve “Adem-i Merkeziyyet”le, bölgenin ekonomik kalkınması, takiben demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin gelişmesi ve yoksulluğun,sömürünün ve terörün biteceği planıdır!
Teminen Büyük Ortadoğu Projesini destekleyen ve süreçte Türk Devletinin yeni derini yapılan Gülen cemaati yapılanmasının bölgeye yerleşmesi, Kürt Hareketine karşı ekonomik ve siyasal üstünlüğü yanında terörle mücadeleyi de yürütmesi gerekiyor.
*
Nitekim İmralı’da tek göz hücresinde yitik Abdullah Öcalan’la mütemadiyen görüşen bir heyetin -ki,CIA ve MOSSAD destekli, cemaatin sahiplendiği yeni Türk istihbaratı olduğu biliniyor- o’na Türkiye’nin yeni derin gücünün cemaat olduğunu bellettiğini görmek gerekiyor.
O nedenle Abdullah Öcalan Genel Seçime bağımsız adaylarla katılan ve mutlaka 30-40 arası milletvekili çıkarmak zorunda olan Kürt Hareketini Gülen cemaatiyle karşı karşıya getirmiştir.
Seçim kampanyasında,”Seçimde AKP ne kadar Kürtlerden daha fazla oy alır ve Kürtlerin oyu ne kadar azalırsa,Kürtlerin talepleri,statüleri büyük tehlikeye girer”öngörüsüyle AKP oylarının merkezinde Fethullah Gülen’i tehdit altında tutmuştur.
*
Tehdit; Cemaatin devletin idari ve ekonomik tüm birimlerinde memurları, özel harekatçi polisler,irşad ekipleri,
imamlar,sivil toplum örgütleri vasıtasıyla ve binlerce KCK mensubunun tutuklanması ve operasyonlarla bölgede tam anlamıyla yerleşmesine ve siyasi konseptini uygulamasına yol açmıştır.
İktidarın söylemi “Kürt Sorunu Yok,Kürt Vatandaşın Sorunu Var” şekline dönüşürken,bölücü terör örgütü de ivmelenmiştir.
*
Abdullah Öcalan,CIA ve MOSSAD ajanlarınca hem Büyük Ortadoğu Projesi yararına hem de ABD’ nin işbirlikçisi ve Türkiye’nin yeni derini cemaat vasıtasıyla bölgeden İran’a iskele atmasına ve Güney Kafkasya,Hazar Güneyi ve OrtaAsya hilalinden kaynaklara el koyması projesine kandırılmış bulunuyor.
*
İran; bu oyunu bozmak adına PJAK ‘ı gerekçe göstererek Kandil dağlarını merkeze alıp Kürdistan sınır hattındaki gerilla güçlerine saldırıyor.
En azından Irak Hükümetinin İran ve Irak ortak sınırında güvenlik ve askeri güçlerini konuşlandırması,ortak sınırı koruma sorumluluğunu almasını,bu suretle sınırda ne idüğü belli olmayan kaygan bir yapının ortadan kalkmasını ya da dostun ve düşmanın belli olmasını amaçlıyor -nasılsa, Türkiye Türklerindir diyor!
*
İktidar ABD ve İsrail’in dümen suyunda Türkiye’yi siyasal islamla bir meçhule götürüyor.
Bu yolda iktidarın yargıyı,icrayı ve yasamayı partileştirmiş olması ardından TSK’yı da siyasallaştırmak isteğini Genelkurmay Başkanı ve Kara,Hava,Deniz Kuvvetleri Komutanları reddediyor ve emekli oluyorlar.
Zemberek boşalıyor;Jandarma Genel Komutanı yeni Tak-Şak komutandır ve Yüksek Askeri Şüra ile birlikte dosta düşmana yeni TSK -işte, yeşil Ordu müjdesi verilmeye mi hazırlanılıyor?
*
Türk vatandaşlarına ibret için Mustafa Kemal’in,”Bir Türk komutanının, ordusunu kullanmaksızın, herhangi bir kötü tesadüf ve kötü şans eseri bile olsa, düşmana esir düşmesini biz mazur görsek de, tarih bunu asla affetmez ve affetmemelidir” vecizi kalıyor.
Bir yanıt yazın