Saldırının arkasında Norveç’in, Filistin’i tanıyacak ilk Avrupa ülkesi olacağını açıklaması ve daha önce İsrailli şirketler aleyhine aldığı bazı kararlar olabileceği dile getiriliyor.
Norveç’te aşırı sağcı Anders Breivik tarafından gerçekleştirilen saldırılarda İsrail veya MOSSAD bağlantısı olabileceği iddia edildi. Bugüne kadar saldırganın tek başına hareket ettiği düşünülse de bazı araştırmacı gazeteciler, saldırının MOSSAD işi olabileceği iddialarını gündeme getiriyor.
Saldırının arkasında Norveç’in, Filistin’i tanıyacak ilk Avrupa ülkesi olacağını açıklaması ve daha önce İsrailli şirketler aleyhine aldığı bazı kararlar olabileceği dile getiriliyor.
Kendisini avcılıkla, vücut geliştirme ve masonlukla ilgilenen muhafazakar bir Hristiyan olarak anlatan Breivik’in ayrıca İsrail yanlısı ve Filistin ya da İslam karşıtı sert görüşlerinin olduğu ortaya çıkmıştı. Saldırıyla MOSSAD bağlantısı olabileceği iddiasını ilk olarak Washington merkezli bir araştırmacı gazeteci olan Wayne Madsen gündeme getirdi. Madsen, saldırıyla MOSSAD arasında “bolca bağlantı” olduğunu yazdı. Ardından Steve Lendman adlı bir başka blog yazarı, konuyu bugün gündeme taşıdı.
İslam karşıtı düşünceleriyle bilinen Amerikalı yazar Pamela Geller ve Amerikalı akademisyen Richard Pipes ile Norveçli saldırgan arasında bağlantı kuran Madsen, “İsrail gizli servisinin şifre ve propaganda unsurlarının Breivik ve MOSSAD arasında açık bir bağlantı sağladığını” savunuyor. Madsen’e göre “Norveç’e sahte saldırılara düzenlenerek Filistin karşısında İsrail’e destek kazanılması” hedefleniyor. Madsen benzer bir saldırının da Kıbrıs’ta gerçekleştirildiğini öne sürüyor.
Norveç’in Filistin’e verdiği desteği hatırlatan Madsen, Norveç Dışişleri Bakanı Jonas Gahr Store’un 19 Temmuz’da yaptığı Filistin’e destek açıklamalarına atıfta bulunuyor. Store, Norveç’in, Filistin’i tanıyan ilk Avrupa ülkesi olacağını açıklamıştı. Norveç yönetiminin de Filistin’e yönelik ciddi yardımları bulunuyor.
Norveç’in İsrail’i kızdıran bir diğer eyleminin ise geçtiğimiz yıl Ağustos ayında Norveç’in hükümet yönetimindeki 450 milyar Euroluk petrol zengini yardım fonunun, İsrali’de yerleşim inşaatı yapan iki İsrail şirketini fondan çıkarması olduğu belirtiliyor.
Fondan çıkarılan iki şirket olan Africa Israel Investments ve Danya Cebus şirketlerinin ikisi de İsrailli işadamı Lev Leviev’e ait. Leviev, dünyadaki en zengin Yahudilerden biri olarak biliniyor. Fondan çıkarılma sebebi de Danya Cebus şirketinin Doğu Kudüs’ün Har Homa bölgesinde yerleşim yeri inşa etmesi olarak açıklanmıştı.
2009 yılında da bir başka İsrail şirketi olan Elbit Systems, güvenlik duvarının inşasına katıldığı için benzer bir Norveç fonundan çıkarılmıştı.
Mart 2011’de ise Norveç Eğitim Bakanı Kristin Halvorsen’in lideri olduğu Sosyalist Sol Partisi (SV), İsrail’in Hamas’a saldırması halinde İsrail’e karşı askeri bir harekatı destekleyen ancak yeterli çoğunluğu almayan bir yasa önerisine destek vermişti.
Madsen’e göre Breivik’in saldırıdan çok kısa süre önce açtığı Twitter hesabında yazdığı tek mesaj olan “İnancı olan bir kişi, çıkarları olan 100 bin kişiye denktir” sözü de saldırganın kendi düşüncelerini değil saldırıyı planlayan ve Breivik’i kullanan kişilere ait.
Madsen, Norveç’in Filistin’e verdiği destek ve İsrail karşıtı eylemleri düşünüldüğünde saldırının arkasındakilerin gözüktüğünü iddia ediyor.
Saldırının arkasında MOSSAD’ın parmak izleri olduğunu iddia eden Madsen, CIA ya da MI6 ile işbirliği yapılmış olabileceğini de belirtiyor. Madsen, büyük çaplı araç bombalarının bu gizli servislerin uzmanlık alanı olduğunu belirtiyor.
Madsen’in dikkat çektiği bir diğer unsur ise saldırının gerçekleştirilme şekli. Madsen, görgü tanıklarının ifadelerinde hep bir ikinci kişi vurgusu yapıldığının altını çiziyor. Görgü tanıkları, adanın iki tarafında silahlı saldırı olduğunu, birinin bir el silahı diğerinin ise dürbünlü silah ile olduğunu söylemişlerdi. Norveç polisinin de tek kişinin 90’dan fazla kişiyi öldürmüş olmasını ihtimal dışı tuttuğu dile getiriliyor.
İngiliz basınından şok iddia
İngiliz gazeteleri, Norveç’te 100’e yakın kişiyi katleden saldırganın, İngiltere’de suç ortakları olduğunu ve grubun Tapınak Şövalyeleri ile bağlantılı olduğunu yazdı.
Norveç’in başkenti Oslo’da ve Utöya Adası’nda 100’e yakın kişinin ölümüne neden olan 32 yaşındaki Anders Behring Breivik’in İngiltere’de suç ortakları olduğu öne sürüldü.
İngiliz güvenlik güçleri Norveçli saldırganın olası suç ortaklarının peşine düştü.
İngiltere’de yayımlanan Daily Telegraph gazetesine göre Brievik, Londra’da yazdığı düşünülen manifestosunda akıl hocası olarak Richard adlı bir kişiden bahsediyor.
Kendisini Ortaçağ’daki Tapınak Şövalyelerinin takipçisi olarak tanıtan Brievik, 2002 yılının Nisan ayında Londra’da aşırılık yanlısı iki İngiliz vatandaşının ev sahipliğinde sekiz kişinin katıldığı bir zirvede bu görevi üstlendiğini iddia ediyor.
Ayrıca İngiltere’de aşırı sağ İngiliz Savunma Birliği EDF ile temas halinde olduğunu da belirtiyor.
Londra Emniyet Müdürlüğü de saldırganın son yıllarda Londra’yı ziyaret edip etmediğini ve benzer saldırılar planlamaya hazırlanıyor olabilecek daha büyük bir ağın parçası olup olmadığını araştırıyor. Zira Brievik, “İslam’a hoşgörüyle yaklaşan hükümetleri devirmek üzere kendisini örnek alabilecek ve tek başına hareket edebilecek 80 kadar kişi” olduğundan bahsediyor.
Times gazetesi de, Norveçli zanlı Brievik’in “2002’de Londra’da oluşturulan ve Avrupa çapında hücreleri olduğu anlaşılan modern haçlı şövalyeleri ağının parçası” olduğu iddiasına yer verdi.
Times, “Tarihin en korkunç toplu katliamlarından birinin sorumlusu” diye nitelediği Brievik’in, çevresine uyumsuz, etrafa grafitiler yapan ve en yakın arkadaşı Pakistanlı olan bir kişi olmaktan çıkıp İslam karşıtı bir katile dönüştüğünü yazıyor.
“Pakistanlı çetelerle takılan, ancak daha sonra defalarca dayak yiyince okula odaklandığı iddia edilen Brievik’in manifestosu, İngiltere’yle sıkı bağları olduğunu ortaya koyuyor.
“Saldırgan manifestoda adını İngilizleştirip Andrew Berwick olarak kullanırken ‘Londra, 2011’ notunu düşmüş. Manifestoda geçen 2083 ise Breivik’in gözünde ‘Batı Avrupa’daki Marksist – çok kültürcü seçkinlere karşı nihai darbe’ tarihine işaret ediyor.”
www.sonsayfa.com, 25 Temmuz 2011