Almanya’da 9 Temmuz’da başlayan Schleswig-Holstein Müzik Festivali’nin bu yılki sloganı “Merhaba Türkiye”. Türkiye, ilk kez başka bir dilde slogan kullanılan 26 yıllık bu önemli festivalin konuk ülkesi.
Avusturyalı perküsyon sanatçısı Martin Grubinger, Schleswig-Holstein Müzik Festivalinde sahne almasının ardından dünya çapında bir üne kavuştu. Sanatçı, o zamandan bu yana festival ve festivalin sanat yönetmenleriyle sıkı bir işbirliği içinde.
Festivalin baş dramaturgu Frank Siebert, Türkiye’nin konuk ülke olarak davet edilmesini önerisinin ilk kez iki yıl önce Türk piyanist Ferzan Önder’le evli olan Grubinger’den geldiğini söyledi. Siebert’e göre konuk ülke uygulaması kültürel iletişimi güçlendiriyor. Siebert, “Kültür, bağlar kuran bir unsur. Bizim her yıl festivalde bir konuk ülke seçmemiz, insanlar ve farklı kültürler arasında, aynı zamanda ülke içindeki kültürler arasında da bağ kurulmasını sağlıyor. Bu iletişim kanallarını inanılmaz şekilde açıyor” diyor.
Seibert, festivale hazırlık döneminde, özellikle İstanbul’daki mutfak kültürünün çeşitliliğinden de çok etkilenmiş. Seibert, Boğaz’daki kültürel yaşamın bu çok çeşitliliğini Schleswig-Holstein Müzik Festivaline de taşımak istemiş. Bu nedenle festivale kebablarını, böreklerini, çöreklerini ya da baklavalarını ikram etmeleri için köylüler de konuk edildi. Festival boyunca çay ve ayran da içmek mümkün. Frank Siebert, her yıl yeni bir macera yaşadıklarını söylüyor.
Konserlerin üçte birinde Türk müziği
Festival süresince toplam 131 konser verilecek. Bu konserlerin üçte biri, Türkiye’den izler taşıyor. Bu konserlere de ya Türk solistler katılıyor ya da bazı Türk bestecilerin eserleri yorumlanıyor. Festivalin, konuk ülke bölümünün açılışı ise 16 Temmuz’da klarnetçi Sabina Meyer ile birlikte sahne alacak olan Bilkent Senfoni Orkestrası tarafından yapılacak. Kiel Şatosu’ndaki konserde ünlü besteci Ulvi Cemal Erkin’in “Köçekçe” adlı eseri yorumlanacak. Festivalin baş dramaturgu Frank Siebert şöyle konuşuyor: “Avrupalı örneklerden sonra orada çok ilgi çekici besteciler bulunuyor. Örneğin Bela Bartok ile birlikte Anadolu’yu dolaşan ve halk müziği eserlerini toplayan Ahmet Adnan Saygun. Bunu çok az kişi bilir…”
Fazıl Say konser verecek
Festivalin önemli konuklarından biri de klasik müzik dalında uluslararası alanda tanınmış sanatçı Fazıl Say. Say’ın festival için özel olarak bestelediği “Hayyam” adlı eseri konuk ülke bölümünün açılışında dinleyicilerin beğenisine sunulacak. Modernle gelenekselin, doğuyla batının ve aynı zamanda farklı dinlerin buluştuğu Anadolu coğrafyasından Almanya’nın kuzeyine uzanan müzik yolculuğu her tür zevke hitap ediyor. Örneğin Schleswig-Holstein Festival Korosu da üç büyük dinin ortak noktalarını ön plana çıkaran bir konser verecek. Ayrıca “Türkiye Siyah – Beyaz” bölümünde Türkiye’deki güncel piyano eserlerinden örnekler sunulacak. Frank Siebert festivali şu sözlerle yorumluyor:
Bildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift:
“Bu sene festival programında yer alanlar gerçekten inanılmaz! Örneğin Dresdenli senfonistlerin, Türk ve Kürt müzisyenlerle birlikte sahne alacağı ‘Hasretim’ adında bir proje var. Ayrıca Karadeniz Bölgesi’ndeki insanların şarkıları ve danslarının anlatıldığı belgeseller gösterilecek. Bu, klasik ile folkloru birleştiren bir proje. Bence bu sene Kiel ve Hamburg’da çok özgün bir festivale tanıklık edeceğiz.”
Schleswig – Holstein Müzik Festivalinde gençler de unutulmamış. Balkan ezgilerini çok sesli şekilde yorumlayan “Kolektif İstanbul” grubu festivalin konukları arasında. Kolektif İstanbul’a elektronik müziğin son yıllarda Almanya’da büyük beğeniyle karşılanan ismi Berlin’de yaşayan DJ İpek de eşlik edecek.
Schleswig-Holstein halkı festivalin notunu çoktan vermiş görünüyor. Neredeyse tüm biletlerin satıldığı festival Türk ezgileri ile klasik müziği buluştururken, kültürler, dinler, nesiller arasında da bağlar kurmayı hedefliyor.
Peter Zimmermann, Ajanslar (dpa) / Derleyen: Başak Özay
Editör: Hülya Köylü
Yazıları posta kutunda oku