Göçmenler Almanca’yı değiştiriyor mu?

Diller de insanlar gibi doğar, büyür ve değişir. Almanca’nın gelişiminde son yıllarda iki farklı etkenden söz ediliyor; İngilizce’nin yanı sıra göçmenlerin de ana dilleriyle Almanca’yı etkilediği belirtiliyor.

Almanya’nın büyük kentlerinde son yıllarda yeni bir dil gelişmeye başladı: Mahalle Almancası! Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Almanya’da Almanca konuşurken örneğin Arapça ya da Türkçe kelimelere cümle arasında rastlamak mümkün. Dilbilimciler bunu “etnik diyalekt“ anlamına gelen “Ethnolekt“ kelimesiyle adlandırıyor. Potsdam Üniversitesi'nden dilbilimci Heike Wiese, Almanya'daki durumu ise “çok kültürlü etnik diyalekt” sözüyle nitelendiriyor. - dil

Almanya’nın büyük kentlerinde son yıllarda yeni bir dil gelişmeye başladı: Mahalle Almancası! Göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Almanya’da Almanca konuşurken örneğin Arapça ya da Türkçe kelimelere cümle arasında rastlamak mümkün. Dilbilimciler bunu “etnik diyalekt“ anlamına gelen “Ethnolekt“ kelimesiyle adlandırıyor. Potsdam Üniversitesi’nden dilbilimci Heike Wiese, Almanya’daki durumu ise “çok kültürlü etnik diyalekt” sözüyle nitelendiriyor.

Wiese, “Bunlar, farklı kökenlere sahip konuşmacılar arasında gelişen varyasyonlar. Yani Türk, Alman, Arap ya da Kürt kökenli gençlerle günlük hayatta birlikte geçirilen zaman içerisinde ortaya çıkan bir tür” diyor.

Almanca versiyonu yerine “Yallah”

Örneğin gençler Almanca’da “Hadi, gidelim” anlamına gelen “Na los” kelimesi yerine “Arapça “Yallah” kelimesini kullanıyor. Ya da Türkçe “ulan” kelimesini ‘lan’ olarak Almanca versiyonuna tercih ediyorlar. Farklı dillerin etkileşimiyle ortaya çıkan bu dilin kendine ait grameri de mevcut. Örneğin Almanca dilinin temel özellikleri arasında yer alan ve kelimelerin cinsiyetini belirleyen ön ekler, dönüşümlü zamirler ya da edatlar cümleden kolaylıkla atılıyor. Cümleler orijinalinden çok daha basit bir yapıya indirgeniyor ya da yarı yarıya daha kısa şekilde kullanılıyor.

Peki, bu mahalle Almancası olarak nitelendirilen dil ne anlama geliyor? Bilim insanları için bu özel dil alanının içine girebilmek o kadar da kolay değil. Dil bilimci Heike Wiese üzerinde araştırma yaptıkları gençlerin kendisiyle konuşurken normal Almanca’ya döndüklerini belirtiyor: “Görüşmeler sırasında dile ait veriler edinemiyoruz. Daha biraz önce arkadaşıyla mahalle Almancası konuşan bir genç, yanına gidip onunla konuştuğumda hemen standart Almancaya dönüyor. Ben mahalle Almancası için çok yaşlıyım.”

Dilbilimcilerin zorlu çalışması

Öte yandan dil araştırmaları sırasında etnik diyalekt ya da çok kültürlü etnik diyalekt diye bir şeyin gerçekten var olup olmadığı konusunda da şüpheler ortaya çıkıyor. Çünkü benzer göçmen kökene sahip gençlerin konuşma biçimleri arasındaki farklılıklar, ortak özelliklerden daha fazla. Hamburglu dilbilimci Jannis Androutsopulos, “Aynı kökenden gelenler arasında farklı etnik diyalektler ortaya çıkıyor yani kökene ait belirli bir etnik diyalekt yok. Sorun, küçük gruplar, muhit ya da kentlerde bir dilbirliği beklenmesinden kaynaklanıyor” şeklinde konuşuyor.

Göçmenlerin Alman diline soktuğu kelimeleri de kapsayan bir sözlük de yayınlandıBildunterschrift: Großansicht des Bildes mit der Bildunterschrift: Göçmenlerin Alman diline soktuğu kelimeleri de kapsayan bir sözlük de yayınlandı

Ancak bundan bağımsız olarak Almanya’da Almanca’nın yeni bir şekle büründüğü konusunda dilbilimciler hemfikir. Leipzig Üniversitesi’nden dilbilimci Uwe Hinrichs, bunun dili toptan değiştireceğine inanıyor. Hinrichs, “Etkinin çok büyük olduğunu belirtmek istiyorum. Bu etkinin zamanla rafine bir şekle dönüşüp kökleşeceğini ve işin ilginç yanı fark edilemeyeceğini ve dönüşü olmayacağını düşünüyorum” ifadelerini kullanıyor.

“Almanca İngilizce’ye benzeyebilir”

Hinrichs’e göre, gelecek on yıllar içinde bazı gramer kuralları tamamen ortadan kalkacak. Sonunda Almanca’nın dil yapısının Fransızca ya da İngilizce gibi basit bir hale geleceğini kaydeden Hinrichs, bunun sadece konuşma diliyle sınırlı olmayacağına inanıyor: “Yazı dili de günlük konuşma dilinin etkisiyle daha basit hale gelecek. Bunu daha şimdiden internet, sohbet ya da diğer iletişim formlarıyla yaşıyoruz.”

Siyaset, bilim, basın ve diğer alanlarda standart dilin yerini koruyacağına inanan dilbilimci Androutsopulos ise günlük dilde durumun daha farklı olabileceğini kaydediyor. Androutsopoulos, “Bir ülkenin nüfus yapısı değişirse, bunun dile de etkileri olacaktır” diyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Dennis Stute / Çeviri: Başak Sezen

Editör: Beklan Kulaksızoğlu

 


Yazıları posta kutunda oku


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir