Türkiye Futbol Federasyonu, Almanya’da yetişen Türk asıllı genç yıldız futbolcuları kapmak için yoğun çaba gösteriyor. DW Türkçe Servisi yöneticisi Baha Güngör, büyük rekabeti, uyum tartışmaları ışığında yorumluyor.
“Türkiye Futbol Federasyonu’nun Almanya’da doğup büyüyen ve ülkeye uyum sağlamış Türk kökenli genç yeteneklere ilgisi artarak sürüyor. Bu genç futbolcuları daha tam anlamıyla profesyonel bile olmadan Türk A Milli Takımına çekme çabaları bu kez de gecikmedi. Türkiye Futbol Federasyonu’nun Avrupa Ofisi Teknik ve İdari İşler Direktörü Erdal Keser, Almanya’nın U17 Milli Takımı oyuncularından iki üç tanesini, ileride Türk A Milli Takımı’nda oynamaları için ikna ettiğini söyledi.
Bu, alaturka yöntemler ile hazıra konma taktiğinden başka bir şey değil. Alman U17 Milli Takımı’nın 21 futbolcusundan 11’i göçmen ve bunların sekizi Türk kökenli. Eski efsane Alman golcü Gerd Müller ile kıyaslanan Samed Yeşil, takım kaptanı Emre Can ve savunma oyuncusu Koray Günter bu futbolcuların arasından sivrilen isimler.
Almanya Futbol Federasyonu (DFB) Sportif Direktörü Matthias Sammer’in sert eleştirileri ve tepkileri anlaşılır bir durum. Aralarında Yunan, Arap ve Polonya asıllı göçmen futbolcuların da bulunduğu bu gençler, Almanya’da doğdular ve Alman kulüplerinde minikler düzeyinden itibaren yetiştirilerek başarılı oldular. Alman toplumunun pek çok kesiminde uyuma örnek olarak gösterilen bu takımın geleceği tehlikeye atılıyor.
Genç futbolcular, Alman Milli Takım formasıyla top koştururken buraya ait olduklarına duydukları inançla, Almanya’nın kendilerine sunduğu ve sunmaya da devam edeceği fırsatların bilinciyle oynuyorlar. Türkiye’den Almanya’ya işgücü göçünün 50. yılında, ne yazık ki duygu sömürüsüyle, Türk asıllı oyunculara aileleri üzerinden baskı yapılmaya çalışılıyor ve ebeveynlerin çocuklarını ikna etmeleri isteniyor. İzlenen “futbolcu piş, ağıma düş” taktiği.
Erdal Keser ve İlyas Tüfekçi, 1980’li yıllarda Almanya’da doğup büyüyen ve ünlenen ilk Türk asıllı oyuncular. Geçen sürede onlar gibi daha birçok Türk asıllı genç, örneğin Nuri Şahin ya da Altıntop kardeşler, Türk A Milli Takımı’na geçti. Alman Milli Takımı’nda kalmayı tercih eden Mesut Özil ise özellikle Almanya’da yaşayan Türkler tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde Türkiye karşılaşması öncesinde Özil’e yönelik eleştiriler ve kınamalar maksadını bir hayli aşmıştı.
Türk futbol camiasının bu yetenekli gençleri yakın markaja alması, Almanya’da güç belâ oluşan örnek uyum modeline zarar veriyor. Türk kökenli futbolcuları Almanya’da daha iyi bir gelecek beklediği ortadayken, onları burada kalmaya ikna etme konusunda Matthias Sammer’e destek verilmeli. Ancak sonunda genç yetenekler kararlarını o veya bu yönde verecekler, kendileri verecekler. Tüm taraflar gençlerin bu kararlarına saygı göstermek zorunda.”
© Deutsche Welle Türkçe
Yorum: Baha Güngör / Çeviri: Deniz Eğilmez
Editör: Ayhan Şimşek
Bir yanıt yazın