İBRET-İ ALEM İÇİN FENERBAHÇE
Süper Lig ve Bank Asya 1.Lig’inde kimi maçlarda örgütlü şike ve teşvik faaliyetlerinin gerçekleştirildiği tesbiti ve delillendirilmesiyle açılan soruşturmada;futbol endüstrisinin önde gelen isimleri ardarda tutuklanıyor ve Fenerbahçe’nin ligden düşürülebileceği konuşuluyor.
Rağmen toplum, profesyonel futbolda pek bilinen mafyalaşma,çeteleşme ve şike vasıtasıyla haksız kazanç,kara para aklama ve vurgun sağlamanın üzerine gidilmesinden rahatlıyor…
*
Görünürde Türk futbol endüstrisi 24 şirketiyle İMKB Kurumsal Yönetim Endeksinde işlem görmektedir ve değerinin 1 milyar doları aştığı hesaplanıyor.
Spor kulüpleri rekabetinde sığ bir ortamın futbol pastasını yeterince büyütemeyeceği, futbolun zenginlik seviyesi yükselmeyince de toplam futbol kalitesinin artmayacağı düşüncesinden Türk Futbol Kulüpleri Kurumsal Yönetim İlkeleri; kulüpleri, GSMH’nın çoğunluğunu oluşturan aile şirketleriyle,kamu iktisadi kuruluşlarla aynı paralele getirmiştir.
Şeffaf,adil,hesap verebilir olmaları gerekiyor!
*
Ne ki Futbol endüstrisinin görünmeyeninde yer alan- mesela, bahisler; 500 milyar dolarlık kumar dünyasının önemli bir girdisidir.
Her türüyle Amerika’dan yayılan içki,uyuşturucu,eğlence,kadın ve kumar bütün bir hizmet sektörü olarak geçen yıl Nevada’da 800 milyon dolar vergi ödemiştir,medya ve Hollywood kumar etkinliklerinin gelişmesi hizmetindedir, vergi açısından kârlı olmaları nedeniyle hükümetlerce korunuyor,hisseleri borsalarda alınıyor ve satılıyor -ya,Monaco? asl-ı faslı kumara beşikliğinden geliyor…
Eh! Bu kadar paranın olduğu yerde kirli ilişkiler ve organize suç çeteleri -elbette,cirit atıyor!
*
Üstelik küreselleşmenin etkisiyle yerel çıkar amaçlı organize suç örgütleri sınır ötesi organize suç örgütleriyle de yakınlaşmıştır!
Birlikte çalışma imkanlarıyla uyuşturucu,silah,tarihi eser,değerli madenler,organ vb. kaçakçılıkla elde edilen karaparanın elde edildiği suçların işlenmesi kolaylaşmış,bu tür yasadışı yollardan temin edilen kazançların kanuni yollardan elde edilmiş bir gelir gibi göstermek üzere mali sisteme dahil edilmesinde de futbol endüstrisi kullanılmaktadır.
*
Halbuki para sahiplerinin piyasalara borç vermemesi, kaydî paranın azalması ve borçla iş çevirenlerin riskinin yükselmesiyle yaşanan 2008 Dünya Ekonomik Krizinden çıkarken; Merkez Bankalarının kaydî krizden etkilenen borçla iş çevirenlere,bankalara ve yetersiz sermayeli şirketlere likidite sağlamak üzere “para koymadan para kazanmak”anlamında piyasalara para sürmesi Küresel Serbest Piyasa ülkelerini yeni bir konseptte buluşturmuş bulunuyor.
*
G-20 ülkeleri liderliğinde uluslararası anlaşmalar ve angajmanlar örgüsünde -bugün için, alternatifsiz küresel serbest piyasaların güvenliklerinin sağlanmasında yeni kararlarda ortaklaşıyor.
Mesela IMF ve Dünya Bankası küresel ekonomiyi örgütlemek ve işleyişini organize etmek üzere yapılandırılmıştır.
Beher ülke mali politikalarda ve korumacılık önlemlerinde yüklerin eşdeğer dağıtılmasına ortaktır.
Tüm banka ve mali kuruluşlar denetim altındadırlar, vs…
*
Hepsiyle amaç; ülkelerin siyasetinde “Etik Yönetim” ve “Etiğin Yönetimi”dir -o nedenle;Etik Kurullar,Ombudsman,Etik Görevliler ve Etik Kalite’den bahis ediliyor.
Etik kültüre Uluslararası Saydamlık Teşkilatı Yolsuzluk ve Saydamlık Endeksi esastır-bu yönde mesela, karaparanın yolaçtığı siyasal yozlaşma ve ekonomi,siyaset,sosyal,ahlakî,kültürel değerler üzerinde tahribatına karşı ortak mücadele ediliyor.
Türkiye, 2010’da Saydamlığın Arttırılması ve Yolsuzlukla Mücadelenin Güçlendirilmesi Stratejisini ilan etmiş bulunuyor…
*
Türkiye ayrıca Strasburg ve Palermo Sözleşmelerinin ve AB Konseyi Direktiflerinin de tarafıdır.
Sözleşmeler genel olarak sermaye akışını ve mali hizmetlerin sunulmasını sınırlamadan mali sistemin karapara aklanmasında bir araç olarak kullanılmasını engellemek amacı taşıyor.
Üstelik karaparanın aklanmasının önlenmesine ilişkin Mali Eylem Görev Kurulu yasal ve düzenleyici reformları etkileyebilecek siyasi iradelere yardımcı olmak üzere politika üretim merkezi görevi yürütmektedir; ülkelerin Maliye Bakanlarını ve ilgili bakanlarını denetliyor ve raporlarını AB Bakanlar Konseyine ve G8 zirvesine sunuyor!
*
Sözleşmeler kanun uygulayıcı makamları önlerindeki soruşturma ve davalar çerçevesinde yasadışı gelirlere el koyma,müsadere etme ve şüphelilerin mali dosyalarını inceleme hakkında alternatifsiz bırakıyor.
FİFA, futbolda son dönemde iyice tavan yapan yasadışı bahis ve bundan sağlanan milyonlarca dolarlık haksız kazancın önüne geçmekten sorumludur ve ülke federasyonlarını ivmeliyor ve denetliyor.
Sonuçta -işte,Türkiye futboldaki operasyonlar ardından “Temiz Spor” algısıyla rahatlıyor…
*
Fakat kapitalist etik her zaman ve her yerde hiç bir umudun yeşermesine,dal budak açmasına imkan vermez!
Çünkü -bakınız,mesela; spor branşlarında bahis nasıl çalışıyor?
Spor Kulüpleri ya da sporcular kendileri üzerinden küresel çapta düzenlenen yasal bahislerle eğlencenin,kumarın,
içkinin,uyuşturucunun içinde yeraldığı küresel çapta bir hizmet sermayesinin müşterekleridir.
Her türlü bahis; bilgisayar ağı ortamında, 2 pay sermayenin birikimine, 1 pay müşteriye matematiğiyle kurgulanıyor.
Müsabaka başlangıç saatinde tüm bahisler kapandığında sorun; o matematiğin uygulanarak sonucun sağlanmasıdır.
Müsabakalarda hakem, blackjack ya da ruletteki krupiyer gibidir; otoritesi,etkinliği,becerisiyle sporcular üzerinde şartlı refleks yaratır ve alan organizasyonuyla istenilen sonucu her daim oluşturur, istisnası spor müsabakasında şikeyi gösterir gerisi delillendirmedir!
*
Bu durumda sınırları aşan marka değeriyle Fenerbahçe -işte,o küresel sermayeden pay kaçırmak isteyen küresel futbol endüstrisi uyanıklarına,şikecilere,mafyalarına,karapara aklayıcılarına ibret olmak üzere ağır cezaya yatırılıyor…
Fenerbahçe şampiyondur ama düdüğü kapitalizmin çakalları çalıyor.