ABD’nin Brown Üniversitesi tarafından yapılan araştırmaya göre, 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarından sonra, teröre son verme hedefiyle Afganistan, Irak ve Pakistan’da sürdürülen savaşlar sırasında 225 bin kişi öldü.
Araştırmada uzmanlar, terörle mücadelenin mali bilançosunun da dört trilyon doları bulduğunu hesapladı. Araştırmada uzun vadeli savaş masraflarının hesaplanmasında farklı bir yöntem uygulandığına dikkat çeken proje yönetmeni Catherine Lutz, “Savaşın maliyeti, çarpışmaların sona ermesiyle kapanmıyor” diyor. Şimdiye kadar, ABD’nin on yıldır sürdürdüğü “küresel terörle savaşının” sosyal maliyetini de kapsayan bir araştırma yapılmamıştı.
Rhode Island Eyaleti’nin Providence şehrindeki Brown Üniversitesi’nden yirmi iktisatçı, hukukçu ve siyasi bilimcinin hazırladığı ayrıntılı araştırmaya göre, şimdiye kadar terörle savaşa faiz farkıyla birlikte 3,2 ila 4 trilyon dolar harcanmış. Bu rakama, eski muhariplerle, savaşta sakat kalanların tıbbi bakımına harcanan para da dahil. Terör ile mücadelenin müttefiki Pakistan’a yapılan mali ve askeri yardımlara da şimdiye kadar hiçbir savaş bilançosunda yer verilmemişti.
“Gerçek rakamlar telaffuz edilmiyor”
Proje şefi Catherine Lutz, Eisenhower Vakfı’nın mali katkılarıyla desteklenen araştırmanın pratik değerinin yüksek olduğunu söylüyor. Brown Üniversitesi Antropoloji Bölümü doçentlerinden Profesör Lutz, Deutsche Welle’ye yaptığı açıklamada, savaşla ilgili rakam kargaşasını sonlandırmaya yarayabilecek bir çalışma yaptıklarını söyledi.
Lutz, “Kamuoyunun eksiksiz bilgi sahibi olmasını amaçladık. Çünkü, bilhassa ABD’deki tartışmalarda her zaman gerçek rakamlar telaffuz edilmiyor. Ne harcamalar ne de kayıplar açısından” diyor.
Gırtlağına kadar borçlu durumdaki ABD’nin sadece savaş kredileri yüzünden omuzlamak zorunda olduğu mali yükün boyutlarını kavrayabilmek için, yılda sadece faize 185 milyar dolar ödediğini bilmek yeterli. Terörle mücadelenin yoğunluk derecesine göre 2020 yılına kadar faiz yükünün yılda bir trilyon dolara çıkması mümkün.
BM’nin hesaplamaları farklı
Birleşmiş Milletler istatistiklerine istinaden hazırlanan kayıp bilançosu nispeten muhafazakar hesaplamalara dayanıyor. Buna göre, Irak ve Afganistan’da en az 137 bin sivil öldürülmüş. ABD ile müttefikleri 31 bin kayıp vermiş. Bütün bu üç savaş yüzünden 7 milyon 800 bin insan yerinden olmuş, mülteci durumuna düşmüş.
Henüz başlarında bulunduğumuz başkanlık seçim kampanyasında, Afganistan’daki askeri angajmana derhal son verilmesini talep edenlerin bu araştırmadan yararlanacaklarından kuşku yok. ABD Afganistan’daki asker sayısını bir yıl zarfında üçte bir oranında azaltmayı amaçlıyor. Diğer NATO üyelerinin askeri birliklerini ne kadar küçültecekleri henüz kesinleşmiş değil. En geç 2012 sonunda Irak’ta tek bir muharip Amerikan askerinin dahi kalmayacağı tahmin ediliyor.
Proje şefi Catherine Lutz, Irak ve Afganistan savaşlarını tek bir araştırmada ele almalarının nedenini şöyle açıkladı: “Bush yönetimi Amerikan halkına karşı Irak savaşını gerekçelendirirken, ABD’nin yeni terör saldırılarına karşı güvenli kılınmasını neden göstermişti. Bu nedenle Irak savaşı eski yönetim kadar Amerikan kamuoyunun önemli bir bölümü için de aynı kategoride yer alıyor.”
Yeni bir tartışma yaratabilir
Brown Üniversitesi’nin araştırması vakıf tarafından finanse edilmiş. Vakfa adı verilen ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’daki Amerikan birliklerinin komutanı olan Başkan Eisenhower, 1961 yılındaki veda konuşmasında Amerikan savaş endüstrisinin aşırı nüfuzunu eleştirmişti. Araştırmayı hazırlayan akademisyenler de ortaya çıkardıkları rakamların yeni bir tartışmaya zemin oluşturacağını inkar etmiyorlar.
© Deutsche Welle Türkçe
Daniel Scheschkewitz, Çeviren: Ahmet Günaltay
Editör: Ayhan Şimşek
Yazıları posta kutunda oku