S O N DEĞİL

S O N   DEĞİL

12 Haziran sabahı Atatürkçülüğün Türk demokrasisini işlemez hale getirdiği tezinde  ABD ve AKP  ortaklığı hükmü sürüyordu.

Çünkü Atatürkçülüğün  -güya; merkezci,otoriter ve seçkinci karakteriyle siyasi,sosyal ve ekonomik nitelikli ulusal ve uluslararası sorunların çözümünü güçleştirdiği,

Kürt-Alevi,din-vicdan, ifade ve örgütlenme özgürlükleri ve komşularla ilişkilerde yaşanan sorunların biricik amili olduğu,

Atatürkçü ideolojinin mirası niteliğinde  siyasi partilerin,yargının,TSK’nın, cumhuriyet kurum ve kuruluşlarının ve sermaye yapısının silbaştan edildiği bir konjonktür işliyordu!
*

Çünkü Türk Hukukunda Atatürkçü ideoloji budanmış,Anayasa Mahkemesi ve diğer tüm yargı organları yeniden yapılandırılmış,

Askeri bürokrasi denetim altında tutulurken savunma,güvenlik ve istihbarat konuları sivilleşme adı altında ele geçirilmiş,

Atatürkçü ideolojinin toplumsal taşıyıcısı  toplumun ekonomik ve kültürel bakımdan üst katmanlarında yer alan aktörlerin sivil toplum ve medya üzerinde etkisi tümden yokedilmiş,

En alttan en üst eğitim ve öğrenim kurumlarında  metodoloji ve müfredatlar değiştirilerek yeni insan yetiştirme düzeni  yürütülmekteydi!
*

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti  Fethullah Gülen-CIA ve MOSSAD üzerinden derinleşiyor ve yükseliyordu!

Bunun anlamı  Sayıştay,Danıştay ve Anayasa Mahkemesi ile giderek tüm yargının,emniyetin,istihbaratın,iletişim kurumunun,tüm icracı bakanlıkların,TSK’nın,özerk kuruluşların,Yatırım-Kalkınma Ajansları ile Belediyeler de BELDES ve KÖYDES’te,medyada ve -mesela,Koç ya da Sabancı Holdingler de  dahil özel kuruluşlarda kritik kadroların  o derinlikte el ve güçbirliği içinde olmasının sağlandığıdır.

O halde  devletin  dışlanmış  eski derini Ergenekon da kimileri içerdeyken dışarıdakiler  sahipsiz ,amaçsız,işsiz ve avaredir.

Kimisi ihtiyaca binaen milletvekili edilirken kimileri  yakın tarihin teşhirinde kullanılmak ve  ittihak-terakki zihniyetinin

mahkumiyetine  sebep teşkili için  hapiste tutulmaktadır!

 

*

12 Haziran akşamı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan seçim zaferini değerlendirdiği üçüncü balkon konuşmasında, “Benim milletim tartışmasız şekilde kazanmıştır. Milli irade üzerindeki vesayet, hukuk dışılık, üstünlerin sultası tartışmasız şekilde kaybetmiştir. Türkiye’nin önüne yeni tertemiz sayfa açılmıştır” ifadesiyle  yukarıdaki değişimin yarına yansımasına işaret ediyor.

“Türkiye artık bölgesine ve dünyaya örnek teşkil edecek bir demokratik özgürlüğe ulaşmıştır” ifadesiyse,  Atatürk’ün mazlum toplumlara örnek teşkil eden bağımsızlık ve lâik  demokrasi düşüncesi yerine değişim adıyla -aslında;ekonomisi,siyaseti, dini ve sosyo-kültürel formuyla  tüm bağımsızlığını  ve özgünlüğünü kökten kaybetmeye yelken açan  Arap-İslam toplumlarına sarkıttığı yeniOsmanlı selâmı anlamı taşıyor!
*

Ya, yeni CHP söylemi ve inşasında kullandığı sosyal demokrasi,demokratik sol,goşizm,narodnizm,oportonizm ve daha nicesi düşünce ile  Atatürkçülüğü demokratikleştirmeye açan ya da teorisini unutturup öylece  pratiğinin içini boşaltan  Kemal Kılıçdaroğlu?

O, CHP’nin olmazsa olmazı Atatürkçülüğünü ıskalamış olması nedeniyle AKP ye karşı alternatif dahi oluşturamıştır.

Ağır seçim yenilgisi ardından yaptığı konuşmada,”AKP’ye başarılar dilerim ama şunu unutmasınlar daha güçlü bir CHP var”derken Charlie Chaplin’in kemiklerini sızlatıyor.

“Başarıyı ödüllendirip,başarısızlığın hesabını soracağım.Tek tek örgüt başkanlarını çağıracağım ve gerekirse görevden alacağım”derken pişkindir, Atatürkçülüğü tam yol tasfiye etmeye devam edeceğinin işaretini  veriyor!
*

Rağmen -bu saatte,Recep Tayyip Erdoğan’ın selamladığı  Kuzey Afrika’dan  Ortadoğu’ya  değişimin rüzgarı her gün farklı esiyor.

Hem  Türkiye’de Türk olmanın dayanılmaz hafifliğine düşmemek için  Atatürkçü ideolojinin toplumsal taşıyıcısı ve toplumun ekonomik ve kültürel bakımdan üst katmanlarında yer alan  aktörlerin  güçlü bir hamleyle yeniCHP Genel Başkanına doğruyu göstermeleri hususunda  ihtiyaç bulunuyor.

Çünkü 12 Haziran Genel Seçim sonucuna göre AKP;BDP ‘siz, milletvekili transferi  yapmadan,MHP’ye  musallat olmadan ve siyasal etik bakımından mutlaka yeniCHP ile  uzlaşmak kaydıyla  Anayasa yapabiliyor..

Her türde önemli icraatı içinde CHP ye ihtiyacı vardır.

Ne ki Türkiye’ye yenisi değil CHP gerekiyor…

S O N   DEĞİL - kilicdaroglu partisinin grup toplantisinda konustu 111777 5

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir