UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan Divriği Ulu Cami’nin statik yapısı yanlış müdahaleler nedeniyle bozuldu.
Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan 755 yıllık Divriği Ulu Camii bugüne kadar yapılan yanlış restorasyonların kurbanı oldu. Taş işlemeciliğinin en harika örneği ‘Çarşı Kapı’ yıllar önce yapılan yanlış müdahaleler neticesinde çökme tehlikesi yaşıyor. Sivas’ın Divriği ilçesindeki camiye büyük ilgi gösterdiğini hatta makam odasında kapının resmini tam karşısına koyduğunu söyleyen Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, ‘‘Arka tarafta camiyi baştan başa çevreleyen betondan bir kuşak yapılmış. Bu yanlış uygulama camiye çok büyük baskı yapıyor. Yanlış müdahaleler maalesef eseri bu duruma getirdi’’ dedi.
Evliya Çelebi Divriği Ulu Cami için ‘‘Üstad-ı mermer bu camiyi öyle nakş-ı bukalemun eylemiş ki methini anlatmaya diller kısır, kalemler kırıktır’’ diyor. Yaklaşık 755 yıldan beri ayakta kalmayı başaran eşsiz eser hâlâ zamana meydan okuyor. Ancak son yüzyılda yapılan yanlış müdahaleler eserin statik yapısını bozdu.
Özellikle 1971 yılında yapılan müdahale eseri temelden sarsmış. O dönem cami ve darüşşifanın batı tarafındaki toprak platformun önüne taştan bir istinat duvarı örüldü, doğu tarafında daha önce yapılan hafriyat sonunda meydana gelen koridor şeklindeki boşluk betonerme ayaklarla kapatılarak üzeri taş döşendi. Toprak çatıda beton ve kurşun kaplama yapıldı. Bu iki müdahale eserin statik yapısını bozdu. Yıllar için de mimari yapı üzerinde aşırı yükden dolayı bel vermeler, çatlamalar oluştu.
Avrupalı bilim adamları tarafından ‘Anadolu’nun Elhamra’sı olarak kabul edilen Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası’nın onarımına yönelik çalışmalar Vakıflar Genel Müdürlüğü, Kültür Varlıkları Müzeler Genel Müdürlüğü ile Sivas Valiliği tarafından yapılan protokol gereği yürütülüyor. Bu durum da koordinasyon karmaşası doğuruyor. Acil olarak bir bilim kurulu ve koordinasyon merkezi oluşturulması isteniyor.
‘Restorasyon uzmansız, müteahhide yaptırıldı’
Divriği Ulu Cami üzerine bilimsel çalışmalar yapan Prof. Dr. Semavi Eyice de yanlış restorasyona dikkat çekti. Eyice şöyle konuştu:
“Anadolu sanat tarihinin en önemli eseridir. İhmal edilmemeliydi. Restorasyonlar hep başında uzman olmadan müteahhitlere yaptırıldı. Toprak damlı eser, beton kaplandı. Beton dam statik yapısını bozdu. Ağırlık yaptı. Toprak dam 500 yıl camiyi ayakta tuttu. Bundan vazgeçilmemeliydi. Eski usulü bırakıp modern teknikler kullanacağım diye esere büyük zarar verildi.’’
‘Doğru restorasyon için son sürat çalışıyoruz’
Kültür Bakanı Ertuğrul Günay: Rutubeti önlemek için 2 metre boşluk bırakarak drenaj yapmışlar. Ancak bu, camide rutubeti daha da arttırmış. 2.5 milyon lira özel idareye 2003’te aktarılmış. Ancak hiç kullanılmamış. 2008’de bu parayı bulunca üzerine 12.5 milyon lira daha gönderdim. Çevrede gecekondu yapılaşmaları vardı. Bunlar camiye baskı yapıyordu. Uzman raporlarına dayanarak 54 bina kamulaştırıldı. İmam hatipi başka yere taşıdık. Hâlâ kamulaştırma devam ediyor. 10 milyon lira daha kaynak ayırdım. Zemin inceleme statik projesini İTÜ hazırlıyor. Röleve ve restitute projeleri de hazırlanıyor. Doğru restorasyon için son sürat çaba gösteriyoruz.
tourexpi
Bir yanıt yazın