- Selim’in tahtını ‘lojmanına taşıtmadığını’ söyleyen Topkapı Müze Müdürü 1 gün sonra çark etti: “Depo sıkışıktı, lojmanda da boş oda vardı.”
Muhteşem çark
Tüm Harem fotoğraflarında objektife takılan taht, anlaşılamayan bir nedenle lojmana götürülmek istenmiş, kapıdan sığmayınca depoya gitmişti.
İSTANBUL – Radikal’in ‘Saraydan taht kaçırma’ başlığıyla dün manşetten duyurduğu haberin yankıları sürüyor. Dün Radikal’e “3. Selim’in tahtını lojmana taşıttırmadığını” söyleyen Topkapı Sarayı Müzesi Müdürü Yusuf Benli, 1 gün sonra çark etti. Benli, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay’a “Depoda sıkışıklık vardı. Lojmanda boş odalar olduğu için oraya koyup sıkışıklığı rahatlatmak için taşıttım’’ dedi.
- Selim’in tahtının müdür tarafından Harem’den alınarak oturduğu lojmana taşıttırmak istenmesi kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu.
‘İş bilmeyen bir müdür…’
Bakan Günay, konuyla ilgili açıklamasında şöyle dedi:“Arkadaşımızın savunması, ‘Depoda sıkışıklık vardı. Lojman olarak ayrılmış mekânda da boş odalar vardı, oraya koyalım ve sıkışıklığı rahatlatalım’ şeklinde. Bu olay beni çok üzdü, çünkü Topkapı Sarayı’na göreve geldiğimden beri özel ilgi ve alaka gösteriyorum. Yıllardır saray içerisinde gecekondu olarak kalan lojmanları ve müzenin içerisinde kaçak olarak duran Konyalı Restaurant’ın kaçak binalarını yıktırdık, harabe haldeki karakol binasını restore ettirip turizme kazandırdık. Milli Eğitim Bakanlığı’na ait okulu dışarı çıkarttım ve burayı müzenin sergi alanı yaptırdık. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait battaniye deposu olarak kullanılan depoları, Topkapı Sarayı’nın sergi alanı olarak geri aldık. Pek çok müze seksiyonunda yenileme ve restorasyon çalışmaları yaptık. Bunların hiçbiri değil de işini bilmeyen bir müze müdürünün koltuk taşımasının Türkiye gündemine gelmesi beni çok üzdü. Soruşturma devam ediyor, sonuçları kamuoyuyla paylaşacağım.”
Müze müdürü kendini saray mensubu gibi mi görüyor?
Prof. Dr. Kıymet Giray (Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü): Öncelikle Topkapı Sarayı’nın içerisinde, müdür bile olsa hiç kimsenin lojmanda oturma hakkı olmamalı. Hele ki müdürün tarihi eseri özel lojmanına taşıması kabul edilemez bir lükstür ve yetkilerini aşarak kendini saray mensubu olarak görmesidir ki bu kabul edilemez.
Doç. Dr. Aykut Gürçağlar (Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü): Herkese ait ve bütün toplumun kültürel mirası olan bir tarihi eserin bu şekilde hoyratça kullanılması kabul edilemez.
Erdem Yücel (Eski Ayasofya Müzesi Müdürü): Ben de Ayasofya Müzesi’nde görev yaparken lojmanda kaldım. Lojmanda özel eşyaların dışında müzeden herhangi bir parçanın olması hiçbir şekilde kabul edilemez. Lojman, kişinin günlük hayatını sürdürdüğü yerdir. Çağdaş müzecilikte hep aynı eserler teşhirde olmaz, bunun için bazı eserlerin depoya kaldırılması, depoda duran eserin ise teşhire çıkması olağan bir durumdur. Fakat bir daha yerine gelemeyecek eserlerin sorumsuzca lojmana götürülmesi kabul edilebilir bir şey değil.
Yargıya gideceğim
Harem’deki tahtı müdür lojmanına taşıma girişimi, Osmanlı ailesinde infial yarattı. İş seyahati nedeniyle Mısır’da bulunan Şehzade Orhan Osmanoğlu, Türkiye’ye döner dönmez sorumluların cezalandırılması için savcılığa suç duyurusunda bulunacağını söyledi. Osmanlı ailesine yakınlığıyla bilinen işadamı Erkan Murat’sa ailenin hassasiyetini sonuna kadar anladığını, belirterek “Fakat unutulmamalı ki bu eserler TC’nin milli varlığı dolayısıyla, artık ailenin herhangi bir mülkiyet hakkı yok” dedi. {VERCİHAN ZİFLİOĞLU/ HDN }
ileMuhteşem çark / Türkiye / Radikal İnternet.
Yazıları posta kutunda oku