Yusuf Cinal,
Sevgili okurlar; Sakarya´nın gündemini elbette ´ seçim´ oluşturuyor..
Seçimlerle ilgili siyasi partiler, kıyasıya bir çalışma içinde.. Bu bir hizmet yarışı..
Hizmet yarışı için, herkes eteğindeki taşları da döküyor.. Durum böyle olunca,
hizmetin önüne karalamalar, belden aşağı vurmalar ve kasetler geçiyor!..
Geçtiğimiz yazımda da söz ettim.. Artık bu tür seçimler Avrupa ülkelerinde yok..
Hele öyle büyük mitingler ise hiç yok..Çünkü böyle yağmurun, güneşin altında,
rüzgara karşı saatlerce bekleyecekleri bulmak mümkün değil..
Para bile verseniz, kimsenin umurunda değil.. Batı toplumu bunları çoktan aşmış..
Partilerin siyasi programları, ilkeleri, dünya görüşü var.. Bunlar basın yayın organlarında yer alıyor..
Ama daha da önemlisi, parti içi çalışmalar, kongreler fikirlerin ortaya konması için iyi bir fırsat oluyor..
İşte bu zamanlar isteyen gidip ilgi gösterdiği, fikrine uygun, dünya görüşüne yatkın partilere üye oluyor,
seçim zamanları da oyunu veriyor..
* * *
Türkiye´nin gündemini teşkil eden seçimlerle ilgili, büyük bir beklenti içinde olanlar da var..
Yani oya karşı bir hediye beklentisi bu! Çok üzücü bir durum..
Siyasi partiler hediye dağıtan kurumlar mıdır ki?
Bakınız Belçika´da ki bir ırkçı parti başkent Brüksel´deki 19 belediye sınırları
içinde yaşayanlara dönük bir anket formu dağıttı..
Bu ankete katılanlara üzerinde parti amblemi yer alan bir çakı bıçağı verileceği notu vardı..
Büyük bir tepki aldı..Yabancı düşmanlığını, ırkçılığı ve ayrımcılığı dayatan bir siyasi parti ´çakı bıçağı´ veriyor..
Niçin mi dersiniz? Güvenlik için! Yani bu yerli halk, kendilerini,yabancılardan çakı bıçağı ile koruyacak!
Allah akıl versin de! Hem de ankete katılma karşılığı.. Türkiye´de ise adrese kasetler postalanıyor..
Hem de internet ortamından.. * * * Türkiye´de, ırkçılık, ayrımcılık temelinde siyaset yapan bir parti yok..
Çok şükür yok.. Ama oy karşılığı, köye , kasabaya, kente hizmet vadedenler var..
Hatta fakir-fukaraya farklı hediyelerle, sandığa yönlendirmeye çalışanlar da var.. Olacak şey değil!
İnsanların, fakirliğini, yoksulluğunu oya tahvil etmek!.. Ya da,
´Bize sizin kentten bu kadar oy çıkarsa, yolunuzu yaparız, suyunuzu getiririz,
hastanenizi, okulunuzu yaparız´ demek!? Bu anlayışlar, bu yansımalar Türkiye´ye yakışmıyor!..
Hizmete talip olanların birinci görevi çağın gerekleri icabı, ülkeyi çağdaş, medeniyet ve
refah seviyesine çıkarmak olmalıdır..
Eşit adalet, eşit hak, eşit hukuk, eşit eğitim, eşit sağlık hizmetleri temelinde
siyasi iktidarların yapması gerekenler bunlar.. Kimse vatandaşa ulufe dağıtmıyor..
Türk Milleti,´ulufe´ dağıtılan dönemleri hala unutmuş değil..
Seçilenler unutmasınlar ki, bu milletin milli gelirini eşit olarak paylaştıracak
ve eşit hizmet verecek ve üretecek demektir.. ´Ben şunu yaptım, biz bunu getirdik´ diyerek,
ülkeye hizmet edenleri bir kalemde silip atmak yakışık almaz..
Bu ülkeye bir çivi bile çakanlara vefa gösterilmeli, sevgi beslenmeli..
Siyaset kurumu, kin ve öfke üretme, toplumu germe, kaos yaratma yeri değildir..
Herkes, her lider, her aday ağzından çıkanı iyi hesaplamalıdır..
Toplumu bölmeye, ülkeyi germeğe kimsenin hakkı yoktur..
Siyasi partilere böyle bir görev de veren yoktur..
Adaylar, tabiri caizse meydana çıkar, hünerlerini ortaya koyar..
Vatandaş dinler, ikna olmuşsa, gider oyunu verir..
Kendisine oy vermeyenleri cezalandırmak, onlara arka dönmek,
hizmetten mahrum etmek kimsenin haddine değildir..
Zira seçilmişler, herkesin seçilmişidir..Herkesin iktidarıdır..
Türkiye´nin bu bakımdan daha yapacakları var..
Türkiye´den yansıyan seçim manzaraları hoş değil..Ama bazı güzelliklerde yansımıyor değil..
Bazı siyasilerin,liderlerin rakip partileri ziyaret edip çay içmesi,bazı adayların karşılıklı başarı dilemesi,
sevgi temelinde, saygı temelinde, ülkenin birliği ve dirliği temelinde hoş güzelliklerdir..
Ülkeye, kente, beldeye, köye hizmet bağlamında adayın, siyasi partinin önemi büyüktür..
İşte bu bağlamda seçimi iyi yapmak, iyi tercihte bulunmak seçmenin görevidir..
* * * Türkiye 12 Haziran´da seçime giderken,
Belçika´da yaptığı federal seçimlerin birinci yıldönümünü dolduracak.
Dikkat eder misiniz, tam bir yıl geçti, Belçika´da hala hükümet kurulamadı.
Böyle bir durumu Türkiye yaşayabilir mi?
Kaldı ki koalisyon kültürün en iyi temsil edildiği ülkelerden biri olan
Belçika´da PS(Parti Sosyalist) Genel Başkanı Elio Di Rupo hükümeti kurmakla görevli..
Aynı zamanda kongre sürecinde olan PS´de Elio Di Rupo, başkanlığa tek aday gösterildi.
PS´nin Brüksel Schaerbeek İlçe merkezinde seçimleri takip ettim..
Sağlık Bakanı Laurette Onkelinx, özel otomobili, eşi ve çocuğu ile merkeze geldi,
oyunu kullandı.Partililerle kucaklaştı, sohbet etti..
Aynı merkezde Brüksel Bölge milletvekili Emin Özkara, belediye meclis üyesi
Hülya Ertorun ve partinin Türk kökenli üyeleri de vardı..
Merkeze gelenler, üye kimliklerini gösterip, tek aday Elio Di Rupo´ya oyunu kullandı..
Dikkat ettim, merkezde ne karşı parti, ne bir başka parti, ne de hükümetin kurulamaması konuşulmadı..
Sağlık, güzellik içinde kimin nerede tatil yapacağı konuşuldu..
İşte buralar ile oraların farkı bu! Biz de varsa yoksa ´ siyaset´ olmazsa, ´yaşasın futbol´.
* * * İş futbola gelince, bende havlu attım..
Ve bir üst kümeye çıkma sevinci yaşatan Sakaryaspor´u tebrik ediyorum..
Şimdi Yeşil-siyahlı kulübe sahip çıkma,kenetlenme zamanıdır.
Sakarya´ya büyük başarılar yaşatmış olan Sakaryaspor´ da birleşmek, bayraklaşmak
her Sakaryalı´nın görevi olmalıdır.. Nice güzel, sağlıklı, huzurlu günler dileği ile sevgiler ve saygılar..
Gününüz hoş, yaşamınız güzel, sofranız bereketli olsun..
Bir yanıt yazın