EL SIKIŞIRKEN KOL KAPTIRMANIN KIRK YOLU

EL SIKIŞIRKEN KOL
KAPTIRMANIN KIRK YOLU

Hüseyin MÜMTAZ

Diyarbakır
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, tokalaşılabilecek son kuşağın
kendileri olduğunu belirterek, yeni kuşağın kendisini çok kaygılandırdığını
söylemiş. Baydemir, “Yepyeni bir
kuşak var. Eski belediye başkanlarından Fırat Anlı, ‘biz son kuşağız,
anlaşılabilecek, tokalaşılabilecek, müzakere edilebilecek son kuşağız’ demişti.
Açıkçası bizden sonra gelen kuşak bizi de bastırıyor. Bu kuşak giderek son
kuşağı da etki alanı altına almış durumda. Dedeler torunların peşinden gidiyor.
Umarım bu görülür ve anlaşılır, bu risk tehlikeli, basit bir şey değildir”

demiş.. (www.arthaber.net/HD27614_baydemir–tokalasilabilecek-son-kusagiz.html)

Baydemir bu lâfı 2011’in Mayıs ayında söylemiş..

Nadide kültürel mozaiklerimizden
ikisinin karşılaşmasını yansıtan aşağıdaki haber de 17 Mayıs 2004 tarihli (http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=116588)’den alınmıştır.

“DİYARBAKIR – Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener,
Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir’e Kürtçe, ‘Seni çok
seviyorum’ diye seslendi. Bazı incelemelerde bulunmak üzere önceki gece
Diyarbakır’a giden Şener’i karşılamaya havaalanına gelen SHP Büyükşehir
Belediye Başkanı Baydemir, askerlerce içeri alınmadı. Durumu gören AKP
Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan, askeri görevliye kızarak durumu protesto
etti. Bakan Şener ise dün makamında ziyaret ettiği Baydemir’in verdiği
kahvaltıya katıldı. Şener şöyle konuştu: ‘Masamızda bal var. Tatlı yiyelim
tatlı konuşalım. Bir arada olmaktan mutluluk duyuyorum. Benim siyaset
anlayışımda dostluk ve sevgi vardır.’ Daha sonra Baydemir’e Kürtçe, ‘Seni çok
seviyorum’ diye seslenen Şener, ‘İnsanlar sevgi çerçevesinde birbirine ‘I love
you’ diyebilmeli’ dedi. Baydemir de, ‘Bundan sonra her şey daha pozitif olacak’
dedi”.
(dha, aa)

Demek aradan tam 7 yıl geçmiş.. Yedi
yıl geçmiş ama; yedi yıl önce makamında bir bakan tarafından kendisine Kürtçe
sevildiği ifade edilen Baydemir bırakın tokalaşmayı, bir arpa boyu yol
gidememiş;

a). “Meşe ağacının dalları” bağlamında
“Bizi ‘güvercin’, ‘şahin’ diye ayırmayın.
Bunu söyleyenlere has..tir diyoruz”
diyebilmiş; (www.milliyet.com.tr 25 Aralık 2009 gün ve Serdar Sunar, Bayram
Bulut imzalı,  Diyarbakır çıkışlı DHA
kaynaklı haber)

b).Diyarbakır’daki bilmem hangi
belediye “işe alınmak için Kürtçe bilmeyi” şart koşmuş;

c).”İçimizdeki İmralılılar”, 14.05.2011
tarihli Radikal’de Cevdet Aşkın imzasıyla çıkan bir habere göre; “15 Haziran’a kadar Kürt sorununun çözümü
yönünde pratik adımlar atılmazsa büyük bir savaş çıkacağını ve bu durumda
hükümetin 3 ay bile dayanamayacağını”
ileri sürmüş;

d). “İçimizdeki İmralılılar”,
20.5.2011 tarihli VATAN’da DHA kaynaklı habere atfen; “Başbakan 15 Haziran’a kadar çıkıp konuşsun ve bana ’Silahlı güçlerini
bir yere çek. Biz demokratik anayasa çözümü üzerinden çözüm geliştireceğiz’
desin. O zaman bu savaşı durdurmuş olur. 15 Haziran’a kadar bu söylediğim
çerçevede bir yeşil ışık yakılmazsa, çözümün gelişeceğine dair bir bildirim
yapılmazsa, beni ölmüş bilin. Artık ondan sonra yaşanacak olan başkaldırıdır,
isyandır, her şey olabilir”
diyebilmiştir…

Demek ki;

Özal’lı-Çekiç Güç’lü yılların “38’inci
Paralel” nağmeleri Kuzey Irak’ta bir özerk peşmerge yönetimi kurulmasına yol
açmıştı..

Acaba el sıkışmalı-makamda Kürtçe
sevilme türküleri söylemeli-Kürtçe bilmeyeni işe almama dönemi de başka bir
“bölgesel demokrasi” örneğinin yolunu mu açacak?

El sıkışmaya kalkarken kolumuzu
kaptırmayalım?

“İçimizdeki İmralılılar”, İmralı yahut sair
başka yerlerde ayrışmanın şarkılarını seslendirirken…

“Mersin’de Kürt vatandaşlarla, Cono aşiretine mensup vatandaşlar” (Cümle kurgusu ve vatandaşlık
tanımları aynen Cumhuriyet Gazetesi’nin 22 Mayıs 2011 tarihli birinci
sayfasından alınmıştır) çatışırken…

Geçen hafta Düsseldorf’taki 56’ıncı
Eurovision’da Hazarın bu kıyısından Azeri delikanlısı Eldar’ın Bozkurt’lu
kutlamasının;

Yine Hazar sahilinden Azeri kızı, Kıbrıs Türk
gelini Nigâr’ın da Azeri bayrağının yanında Türk bayrağı ile sevinmesinin
kıymetini iyi bilelim…23 Mayıs 2011

 

57’NCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ
57’İNCİ ALAY’IN NEFERLERİYİZ

mumtazbay@hotmail.com

 

 

 

 

 

 

 

 

Hüseyin MÜMTAZ - huseyin mumtaz

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir