Doç. Dr. Mehmet Seyfettin EROL (ASAM Genel Koordinatörü)
2011 yılı başında Brüksel’e gerçekleştirdiği ziyaret ile
dikkatleri çeken Özbekistan Devlet Başkanı İslam Kerimov’un, Japonya ve Çin
sonrası son durağı Hindistan. Cumhurbaşkanı Pratibha Patil’in daveti üzerine 17-18
Mayıs 2011 tarihleri arasında gerçekleşen ziyaret, Taşkent’in dengeye dayalı
çok yönlü dış siyasetinde Taşkent-Yeni Delhi arasındaki ikili ve bölgesel
işbirliğinin daha da derinleşeceği mesajlarını veriyor.
Bölgesel bir güç olan ve önümüzdeki 20 yıl içinde küresel
bazda çok daha iddialı bir aktör konumuna gelmesi beklenen ve bu kapsamda Orta
Asya bölgesinde etkinlik arayışı içinde bulunan Hindistan’a yönelik bu ziyaret,
hiç kuşkusuz her iki başkent açısından da önemli anlamlar içeriyor.
Bu kapsamda, iki ülke arasındaki ilişkilerin stratejik
ortaklık seviyesine çıkartılması, bundan sonraki süreçte Özbekistan ve
Hindistan’ın özellikle bölgesel konular başta olmak üzere, uluslararası arenada
ortak hareket etme iradelerini ortaya koyuyor.
Nitekim söz konusu stratejik ortaklık ilişkisi ile iki ülke
arasındaki siyasi, iktisadi, kültürel, eğitim, bilim-teknoloji, turizm, sağlık,
insan kaynaklarının geliştirilmesi, terörle mücadele vb. birçok alanda var olan
ilişkilerini önümüzdeki yıllarda daha da geliştirilmesi-güçlendirilmesi
hedefleniyor.
Buna göre söz konusu ziyaret kapsamında Cumhurbaşkanı
Pratibha Patil ve Başbakan Manmohan Singh’le ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştiren
İslam Kerimov’un Hindistan’ın Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’ne daimi
üyelik ve Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üyelik konusunda yaptığı destek açıklaması,
bu hususta atılan ilk somut adım olarak değerlendirilmektedir.
Aynı şekilde, başta Afganistan sorunu olmak üzere, bölgedeki
her türlü ayrılıkçı ve radikal gruplar-yapılanmalar, terör örgütleri ve
organize suçlar ile ortak mücadele bağlamında ortaya konulan işbirliği arzusu
da, Taşkent-Yeni Delhi hattında güvenlik
bazlı işbirliğinin temel alanlarını göstermesi açısından oldukça büyük bir önem
arz ediyor.
İki ülke arasındaki siyasi ilişkileri güçlü bir
iktisadi-ticari alt yapı ile geliştirmeyi hedefleyen bu yeni stratejik ortaklık
süreci kapsamında tarafların bir seri anlaşmaya daha imza attıkları
dikkatlerden kaçmıyor.
Özbekistan-Hindistan arasındaki ticaret hacminin olması
gerekenin çok gerisinde kaldığına işaret eden tarafların bu kapsamda tekstilden
bilişim teknolojilerine, enerjiden bankacılığa kadar uzanan birçok alanda yeni
yatırım hedeflerini ortaya koyması ve bu doğrultuda 2 milyar 200 milyon
dolarlık yeni iş bağlantıları gerçekleştirmesi, bu hususta tarafların
kararlılığı olarak değerlendiriliyor.
Görünen o ki, iki ülke bölgede istikrar, barış ve güvenliğin tesisi yolunda önümüzdeki süreçte daha etkin bir işbirliği ortaya koyacaklar. Bu kapsamda Babür İmparatorluğu, iki ülke arasındaki tarihi ortak referans noktasını oluşturuyor. Bu referans noktası, Özbekistan-Hindistan arasındaki karşılıklı algı ve imaj açısından da oldukça pozitif bir etkiye sahip olup, bir anlamda ikili ilişkilerin güven zeminini oluşturuyor.
Bir yanıt yazın