Bir orta sınıf çocuğunun sınıf atlama öyküsüdür bu:
Ya da bir Zübük hikayesidir:
Çocuk hırslıdır.
Zengin – ünlü olmak istemektedir. Bunun için önündeki tüm engelleri her ne pahasına olursa olsun aşacaktır. Otomobil alım satımıyla başlar onun hikayesi. Küçük bir dükkan tutar ilkin, sonraları radyo furyasıyla o da yayın hayatına başlayıverir. Kimden ne eksiği vardır;
Uşak’ta bir genel yayın yönetmeni olmak istemektedir.
Bunun yolunun siyasetten geçtiğini düşünür. Bir “efendi” bulur kendine; ZÜBÜK. Medyadaki yıldızı Zübük’le parlayıverir. Medyanın en üst basamaklarına tırmanır çok kısa sürede.
Patronu salt patron değildir onun için; “baba”dır. Hep ellerini öper.
Sonra para için renkten renge giriverir.
“Baba” yani Zübük Ağa şaşkındır; “ben bunca yıllık ticari hayatımda böylesini görmedim” der hep.
Yeni grubunun hükümetle ilişkileri biraz “limonidir”. Bir ara kendini Belediyenin önünde elindeki benzin bidonuyla yakmak için (Blöf tabi) eylem bile yapar ama sonrasında belediyeden birde bu eylemine karşılık ceza yiyiverir. “Hallederim” diye yerel seçimlerde desteklediği partiden transfer olup, oluk gibi para alır. Yeni bir siyasi partiye geçmiştir, aslında parti eskidir ama Zübük Medyası orada daha yenidir.
Ama ona yeni bir “makam” gerekmektedir. Genel yayın yönetmenliği koltuğu onun için artık dardır. Yeni titrini kendisi bulur: “Medya Grup Başkanı!” E hem radyosu vardır hem de televizyonu, yakışır da yani..
Hayatın akışı hep istediği gibi olmaz. “Efendisi” yani Zübük seçimleri ve koltuğu kaybeder. Efendisiyle yükselenlerin hep başına gelen onun da gelir: Efendisiyle birlikte düşer. Hemen yeni “Efendiler” bulmanın yolunu/yöntemini arar.
Bizim ülkemizde zeka ile kurnazlık hep birbirine karıştırılır. O zeki değil kurnaz olanlardandır. Ve bu özelliği sayesinde yeni efendilerini hemen bulur.
Mesajı da döneme uygundur: “Türkiye’deki gerici ve darbeci gelişmelere karşı bir direnç noktası oluşturmalıyız. Demokratik bir açılım yapmalı babalara yol vermeliyiz.”
Bunun için ne gerekir: Bir televizyon ve onu kuracak para, verilir de. Televizyonu kurar ama içeriğini oluşturamaz. Kanal seyredilmez. Başarısızdır. Ne bilgisi ne tecrübesi vardır aslında. Bütün enerjisini kurnazlığına harcamaktadır.
Çıkış yolunu bulur ama:
Radyoda yapamadığını başka bir alanda televizyonda, ekrandan siyasette yapacaktır:
Yeni bir imaj edinir kendine: Halkın lideri! Uşak’ın siyaset otoritesi, izlenen tek ağabey radyo televizyonu.
Onu birden meydanlarda görürüz. Aklına ne geliyorsa söyler. Söyledikleriyle binlerce kişiyi de etkiler. Ya da binlerce kişi sokakta meydanlarda kimseyi görmediği için ona sarılır. Ama onlarda
Zübük Medyasının ne kadar Zübük olduğunun farkındadırlar.
O da sürekli bağırır:
“Canımı alsalar da gericilere karşı, Fethullahçılara karşı savaşacağım!” Savaş, Fethullahçı Zübük’ün verdiği binlerce lirayla son bulur… Son bulur ama Fethullahçı Zübük bu defa ekrandan inmez. Ekranda sabah akşam onu görmeye başlar Uşak’lılar. Aslında izleyenler ne anlatmaya çalıştığını pek anlayamaz. Çok şey söyler ama Fethullahçı Zübük, aslında söylediklerinin de içi boştur. Siyasetten de bahsetmez kendini anlatma çabası içindedir ama onun da becerememiştir aslında. Siyasetçi olup olmadığı anlaşılamayan para babası ve bir çok sivil toplum örgütü başkanlık seçimzedesi Zübük’ün, Fethullahçı Zübük Medyası haline gelen televizyonuyla Zübük Genel Yayın Yönetmeni kendi televizyonunda Zübük Ağasına yol göstermeye çalışırken aslında saçmaladığının farkında bile değildir. Ekrandan O’nları seyreden binlerce Uşak’lı aslında O’nlarla ekranları başından dalga geçmiştir.
Haa ortaya birde www.zubuk.tv isimli bir internet haber sitesi çıkar. Bir dönem Zübük’ün hem cemaatte sanki çook güçlüymüş gibi gösterilmesini hem de sanki girdiği her partide tabanın ondan yana tavır aldığı kanısını uyandırarak sözde eleştirisini yapıyordu. Nede olsa reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünen Zübük, zubuk.tv den baştan beri oldukça memnundu. www.zubuk.tv medyası aslında Zübük Ağasının eskiden beri neredeyse maaşlı adamlığını yapmış biriydi.
Onunla hem Zübük hem de gönüllüleri oldukça Şen’di. Zübük eserinin sonunda büyük yazar Aziz Nesin ne yazmıştı:
Sanmayın ki Zübük’ün / Zübükler’in hikayesi bitmiştir…
Devam edecek…
Hakan Koruk
Bir yanıt yazın