HZ.ADEM’İN GÖBEĞİNDE BİR ÇAKRADA ATATÜRK


HZ.ADEM’İN  GÖBEĞİNDE BİR  ÇAKRADA ATATÜRK
Şilili yazar Luis Sepulveda,Cem Yayınlarının 30.yıldönüm etkinlikleri çerçevesinde “Latin Amerika’nın Kesik Damarları” semineri için İstanbul’daydı.
“Dışarıdan bakıldığında  niçin Türkiye’de demokrasi tesis edilemiyor” sorusuna;”Atatürk’ün baba,ulusun atası imajı o kadar büyük ve güçlü ki demokrasinin sağlıklı biçimde oturmasını adeta felce uğratıyor diye düşünüyorum” yanıtını veriyor!
*
Hz İsa’dan sonra Hristiyan Kutsal Kitabı’nda “ben ve baba biriz”, “baba’nızın ruhu”, “Allah’ın ruhu” gibi ifadeler, zamanla baba Allah’ın yanında oğul İsa ve ikisi arasında Rûh’ul Kuds’ün tanrı sayılmasına varan Teslis inancına neden oluyor.
Benzer şekilde birçok farklı din ve mitolojilerde de farklı farklı teslisler bulunuyor.
Tanrı dünyevileşirken,her yer “baba”dan geçilmiyor.
*
Türkiye’de Anayasa’nın 24.maddesi toplumsal bir bağ,ortak bir duyarlılık yaratma bakımından çok  önemli olmasına rağmen “Din”in; toplumsal davranışı,sosyal düzeni belirleyen bir sistematik olmasına izin vermiyor.
Bu maddeyi en iyi Atatürk’ün,”Din gerekli bir kurumdur.Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.Yalnız şurası var ki,din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır” ifadesi betimliyor.
O nedenle hiç kimsenin  gerçek dindarlar ve onların atası,imanı,ibadeti ve yoluyla hiçbir  sorunu olmaması gerekiyor…
*
Ne ki ekonomilerinin gelişmişliği,teknolojik üstünlükleri,kültür,rekabetçilik,tarihi hafıza ve medeniyet bağları bakımından tarihin en büyük birikiminde ve barışçıl ve istikrarlı bir dünya talebinde bulunan Batı demokrasisi; Türkiye’de Atatürk algısının, bulunduğu coğrafyada da istenilen barış ve istikrara  engel olduğu kurgusundadır.
İşbirlikçisi AKP iktidarıyla Atatürk ilke ve devrimlerini çürütmek ve  dimağları sıradanlaştırarak sosyolojiyi değiştirmeye çalışıyor.
-İşte ,Şilili yazar Luis Sepulveda gibilerinin de katılımı ile  Türkiye’nin  kuşatılmasında çember daraltılıyor!
Eh! Bizlere’de Ata’mıza sahip çıkmak düşüyor…
*
Charles Darwin,”Türlerin Kökeni” adlı eserinde, canlı türlerinin nesilden nesile , kalıtım- çeşitlilik- seçilim esasları çerçevesinde değişime uğrayarak farklı özellikler kazandığını konu ediyor.
Gregor Mendel bir gen havuzu içinde bir nesilden diğerine karakterlerin aktarımını konu eden “Kalıtım Kuramı”nda  Darwin’ in tezini kuvvetlendiriyor.
Tez hipotezle başlıyor, destekleyen deneyler sonucunda kuram, tekrar desteklenmeler sonucunda kanun haline geliyor-ki;Darwin ve Mendel Kuramlarına doğa bilimcilerinin % 99. 8 i inanıyor!
*
Öte yanda -bakınız, tek Tanrılı dinlerin kutsal kitaplarında -mesela,Kuran-ı Kerim’de yaratılışla ilgili ayetlerden  yapılan bir sıralamada;
Araf Süresi 7- 54 te; “Şüphesiz  Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde yarattı.Sonra arş üzerine istiva buyurdu” şeklinde başlayan ayetten, Yaratan’ın önce gök’lerden kasıt paralel evrenleri ve yer’den kasıt -bugün, tüm yapısıyla bilinen ve mütemadiyen genişleyen ve dünyanın da yer aldığı tüm evrenin kast’edildiği anlaşılıyor.
Büyük Patlama evrenin doğuşudur,zamanla dünyada bir şekilde  hayat başlıyor; bitkiler,hayvanlar ve insana benzeyen yaratılışlar ve  Charles Darwin,” Türlerin Kökeni” eserine -işte, bu noktadan  hareket ediyor!
*
Araf Süresi 7/11-12-13 te;”Elbette ve muhakkak sizi önce yarattık,sonra size şekil verdik.Sonra da meleklere dedik ki:”Adem’e secde edin.” ayeti daha önce yaratılmış göklerin ve yaratıkları  meleklerin ardından ilk insan olarak Adem’in yaratıldığını,Kainat’ın bu efendisi için daha önce yaratılmışların biatının istendiği anlaşılıyor.
“Ancak İblis secde edenlerden olmadı.Beni ateşten yarattın,onu çamurdan,dedi” bunun üzerine,”Allah dedi ki.Hemen in oradan…çünkü sen aşağılıklardansın”
Ateş ve çamur’un, Büyük Patlama ardından yalnızca bu evrende bulunduğunu hatırlamak gerekiyor!
*
Adem ve eşi,İblis’in apaçık bir düşman olduğu bilincinde ve cennettedirler- ne ki,bir zaman sonra  İblis’e kanıyorlar.
Araf 7/24-25’te devam ediyor;”Allah buyurdu ki:”İniniz biriniz birinize düşman olarak.Size bir zamana kadar yeryüzünde bir yerleşip kalmak ve bir nasip olmak takdir edilmiştir”ayetiyle;Adem’in ve Havva’nın -aşağıya,ateşin ve çamurun,
bitkilerin,hayvanların ve insana benzer yaratılışların olduğu  yeryüzüne indiği  anlaşılıyor.
*
Elbette Adem ve Havva birer astranot değillerdi!
Kutsal Kitaplar “Yaratan”ın tek olduğunu, doğmadığını ve ölümsüzlüğünü söylüyor.
Nitekim bir zamanda ve  bir yerde  Adem ve Havva’ nın doğumuna birilerinin aracılık etmesi gerekiyor ki,onlar kendilerine benzer başkaları  -işte, o insana benzer yaratıklardan doğuyor..
Adem ve Havva’ nın bunlardan farkı, Yaratan’ın onlara ruhundan  illiyyun  tüneliyle üfürdüğü ruhtur-ki,diğerlerinde bu tünel yerine siccin tüneli bulunuyor!
İlliyun tünel siccinleniyor fakat siccin sincin olarak kalıyor;o nedenle kötülük hiçbir zaman iyilik üretmiyor!
Bu oluşum göbek,karabet,soyu  oluşturuyor.
*
Hz.Adem ve Havva;  Yaratan’dan enerji alıp tüm  insanlığa evreni  aydınlatacak enerjiyi dağıtan bir görevdedir.
Onların göbeğinde bir çakrada -mesela,Büyük Hun’da Mete, bir başka çakrada Göktürk’te Bilge Kağan, başka çakrada Gazne’de Alp Tekin,Selçuklu’da Selçuk Bey,Osmanlı’da Osman Bey bulunuyor.
Bir başka  çakrada Mustafa Kemal vardır-ki,çağımız Türklerine enerjisini veriyor.
O nedenle Türk Ulusu ona Atatürk diyor!
*
Türkler hiç kimsenin babasına karışmıyor.
Fakat bizden olupta babasını unutana Neyzen Tevfik  -bakınız, nasıl sesleniyor;
“Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk’e dua et
Senın gibi dürzülerın yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet.

İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk’e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın ama
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!”

*
Ya da Daniel Dumoulin’in şu sözüne ne dersiniz?
“Türkiye,Atatürk’ü Allah’a borçlusun.Geriye kalan her şeyi de Atatürk’e”

 

HZ.ADEM'İN  GÖBEĞİNDE BİR  ÇAKRADA ATATÜRK Şilili yazar Luis Sepulveda,Cem Yayınlarının 30.yıldönüm etkinlikleri çerçevesinde "Latin Amerika'nın Kesik Damarları" semineri için İstanbul'daydı.
"Dışarıdan bakıldığında  niçin Türkiye'de demokrasi tesis edilemiyor" sorusuna;"Atatürk'ün baba,ulusun atası imajı o kadar büyük ve güçlü ki demokrasinin sağlıklı biçimde oturmasını adeta felce uğratıyor diye düşünüyorum" yanıtını veriyor! *
Hz İsa'dan sonra Hristiyan Kutsal Kitabı'nda "ben ve baba biriz", "baba'nızın ruhu", "Allah'ın ruhu" gibi ifadeler, zamanla baba Allah'ın yanında oğul İsa ve ikisi arasında Rûh'ul Kuds'ün tanrı sayılmasına varan Teslis inancına neden oluyor. Benzer şekilde birçok farklı din ve mitolojilerde de farklı farklı teslisler bulunuyor.
Tanrı dünyevileşirken,her yer "baba"dan geçilmiyor. *
Türkiye'de Anayasa'nın 24.maddesi toplumsal bir bağ,ortak bir duyarlılık yaratma bakımından çok  önemli olmasına rağmen "Din"in; toplumsal davranışı,sosyal düzeni belirleyen bir sistematik olmasına izin vermiyor.
Bu maddeyi en iyi Atatürk'ün,"Din gerekli bir kurumdur.Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur.Yalnız şurası var ki,din Allah ile kul arasındaki bağlılıktır" ifadesi betimliyor. O nedenle hiç kimsenin  gerçek dindarlar ve onların atası,imanı,ibadeti ve yoluyla hiçbir  sorunu olmaması gerekiyor... *
Ne ki ekonomilerinin gelişmişliği,teknolojik üstünlükleri,kültür,rekabetçilik,tarihi hafıza ve medeniyet bağları bakımından tarihin en büyük birikiminde ve barışçıl ve istikrarlı bir dünya talebinde bulunan Batı demokrasisi; Türkiye'de Atatürk algısının, bulunduğu coğrafyada da istenilen barış ve istikrara  engel olduğu kurgusundadır.
İşbirlikçisi AKP iktidarıyla Atatürk ilke ve devrimlerini çürütmek ve  dimağları sıradanlaştırarak sosyolojiyi değiştirmeye çalışıyor.
-İşte ,Şilili yazar Luis Sepulveda gibilerinin de katılımı ile  Türkiye'nin  kuşatılmasında çember daraltılıyor!
Eh! Bizlere'de Ata'mıza sahip çıkmak düşüyor... *
Charles Darwin,"Türlerin Kökeni" adlı eserinde, canlı türlerinin nesilden nesile , kalıtım- çeşitlilik- seçilim esasları çerçevesinde değişime uğrayarak farklı özellikler kazandığını konu ediyor.
Gregor Mendel bir gen havuzu içinde bir nesilden diğerine karakterlerin aktarımını konu eden "Kalıtım Kuramı"nda  Darwin' in tezini kuvvetlendiriyor.
Tez hipotezle başlıyor, destekleyen deneyler sonucunda kuram, tekrar desteklenmeler sonucunda kanun haline geliyor-ki;Darwin ve Mendel Kuramlarına doğa bilimcilerinin % 99. 8 i inanıyor! *
Öte yanda -bakınız, tek Tanrılı dinlerin kutsal kitaplarında -mesela,Kuran-ı Kerim'de yaratılışla ilgili ayetlerden  yapılan bir sıralamada;
Araf Süresi 7- 54 te; "Şüphesiz  Rabbiniz, gökleri ve yeri altı gün içinde yarattı.Sonra arş üzerine istiva buyurdu" şeklinde başlayan ayetten, Yaratan'ın önce gök'lerden kasıt paralel evrenleri ve yer'den kasıt -bugün, tüm yapısıyla bilinen ve mütemadiyen genişleyen ve dünyanın da yer aldığı tüm evrenin kast'edildiği anlaşılıyor.
Büyük Patlama evrenin doğuşudur,zamanla dünyada bir şekilde  hayat başlıyor; bitkiler,hayvanlar ve insana benzeyen yaratılışlar ve  Charles Darwin," Türlerin Kökeni" eserine -işte, bu noktadan  hareket ediyor! * Araf Süresi 7/11-12-13 te;"Elbette ve muhakkak sizi önce yarattık,sonra size şekil verdik.Sonra da meleklere dedik ki:"Adem'e secde edin." ayeti daha önce yaratılmış göklerin ve yaratıkları  meleklerin ardından ilk insan olarak Adem'in yaratıldığını,Kainat'ın bu efendisi için daha önce yaratılmışların biatının istendiği anlaşılıyor.
"Ancak İblis secde edenlerden olmadı.Beni ateşten yarattın,onu çamurdan,dedi" bunun üzerine,"Allah dedi ki.Hemen in oradan...çünkü sen aşağılıklardansın" Ateş ve çamur'un, Büyük Patlama ardından yalnızca bu evrende bulunduğunu hatırlamak gerekiyor! * Adem ve eşi,İblis'in apaçık bir düşman olduğu bilincinde ve cennettedirler- ne ki,bir zaman sonra  İblis'e kanıyorlar.
Araf 7/24-25'te devam ediyor;"Allah buyurdu ki:"İniniz biriniz birinize düşman olarak.Size bir zamana kadar yeryüzünde bir yerleşip kalmak ve bir nasip olmak takdir edilmiştir"ayetiyle;Adem'in ve Havva'nın -aşağıya,ateşin ve çamurun,
bitkilerin,hayvanların ve insana benzer yaratılışların olduğu  yeryüzüne indiği  anlaşılıyor. * Elbette Adem ve Havva birer astranot değillerdi!
Kutsal Kitaplar "Yaratan"ın tek olduğunu, doğmadığını ve ölümsüzlüğünü söylüyor.
Nitekim bir zamanda ve  bir yerde  Adem ve Havva' nın doğumuna birilerinin aracılık etmesi gerekiyor ki,onlar kendilerine benzer başkaları  -işte, o insana benzer yaratıklardan doğuyor..
Adem ve Havva' nın bunlardan farkı, Yaratan'ın onlara ruhundan  illiyyun  tüneliyle üfürdüğü ruhtur-ki,diğerlerinde bu tünel yerine siccin tüneli bulunuyor!
İlliyun tünel siccinleniyor fakat siccin sincin olarak kalıyor;o nedenle kötülük hiçbir zaman iyilik üretmiyor!
Bu oluşum göbek,karabet,soyu  oluşturuyor. *
Hz.Adem ve Havva;  Yaratan'dan enerji alıp tüm  insanlığa evreni  aydınlatacak enerjiyi dağıtan bir görevdedir.
Onların göbeğinde bir çakrada -mesela,Büyük Hun'da Mete, bir başka çakrada Göktürk'te Bilge Kağan, başka çakrada Gazne'de Alp Tekin,Selçuklu'da Selçuk Bey,Osmanlı'da Osman Bey bulunuyor.
Bir başka  çakrada Mustafa Kemal vardır-ki,çağımız Türklerine enerjisini veriyor.
O nedenle Türk Ulusu ona Atatürk diyor! *
Türkler hiç kimsenin babasına karışmıyor.
Fakat bizden olupta babasını unutana Neyzen Tevfik  -bakınız, nasıl sesleniyor;
"Esir iken mümkün müdür ibadet
Yatıp kalkıp Atatürk'e dua et
Senın gibi dürzülerın yüzünden
Dininden de soğuyacak bu millet.</p>
<p>İşgaldeki hali sakın unutma
Atatürk'e dil uzatma sebepsiz
Sen anandan yine çıkardın ama
Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!"
*
Ya da Daniel Dumoulin'in şu sözüne ne dersiniz?
"Türkiye,Atatürk'ü Allah'a borçlusun.Geriye kalan her şeyi de Atatürk'e"</p>
<p> - ataturk ilkeleri

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir