Usame Bin Ladin’in öldürülmesi, Batı’nın terörle mücadeledeki müttefiki Pakistan ile ilişkilerini tehlikeye düşürdü. Pakistan’ın terör karşısındaki tutumu çelişkilerle dolu.
Usame Bin Ladin’in öldürülmesi, Batı’nın terörle mücadeledeki müttefiki Pakistan ile ilişkilerini iyileştirmeyip, tam aksine bozulma tehlikesine yol açmışa benziyor. Pakistan şimdi, teröristleri barındırdığı ve hatta desteklediği suçlamasına muhatap oluyor.
Abbotabbad sakinleri kulaklarına inanamıyorlar. Dünyanın en çok aranan adamına komşu olduklarına akıl erdiremiyorlar. ‘Hayır, olamaz’, diyorlar. Komplo teorilerinin dillerden düşmediği Pakistan’da, bunun ABD’nin bir hilesi olduğuna inananlar bir hayli fazla. Usame Bin Ladin’in yıllarca Pakistan gizli servisinin haberi olmadan bir mağarada değil de dört dörtlük bir villada yaşadığına kimsenin inanası gelmiyor.
Afganistan hükümetinin güvenlik danışmanı Rangin Dadfar Spanta, terörü kendi siyasetine alet etmek isteyenlerin bundan ders alması gerektiğini söyledi. Spanta, ‘Bu çevre, bu arazi meşhurdur. Ve biliyoruz ki, en üst yönetim kademelerinin desteği olmadan o beldede villa bulup yıllarca lüks hayat sürmek mümkün değildir. Umarım bu, terörizmi hâlâ uluslararası politika aracı olarak kullanmak isteyenlere ders olur’, dedi.
ABD müttefikine güvenmiyor
Pakistan’ın ezelden beri teröristleri barındırdığını iddia edenler haklı mı çıktı? Komşuları Afganistan ve Hindistan’ın dikkatleri Pakistan’a çekmeye çalışmaları için bulunmaz bir fırsat. Ve bu fırsatı da sonuna kadar değerlendiriyorlar. Muson selleri, pahalılık ve terör saldırıları yüzünden zaten büyük sıkıntı çeken Pakistan şimdi de durumu inandırıcı bir şekilde izah etme baskısı altında. Amerikan Merkezi İstihbarat Teşkilatı CİA’nin başkanı Leon Panetta haber dergisi “Time” için kaleme aldığı makalede, operasyonu tehlikeye sokmamak için Pakistan makamlarına haber vermediklerini belirtiyordu. Pakistanlı emekli general ve güvenlik uzmanı Talat Mesud, Pakistan’ın siyasi arenada izole edilmesinin son derece sakıncalı olacağı uyarısında bulundu. Tecrübeli uzman şöyle konuştu:
‘Kasıt mı vardı, yoksa istihbarat servisimiz vurdumduymazlığı yüzünden, Bin Ladin’in nerede olduğunu bilmiyor muydu? Kuşkusuz her ikisi de mazur görülemez. Ama şimdi bütün dünya hep bir ağızdan Pakistan’ı suçluyor. Dört bir yandan gelen baskı son derece yıkıcı olabilir. Pakistan’ı köşeye sıkıştırmakta ve bütün dünya devletlerinin ortağı olmasını zorlaştırmaktadır.’
Kurtarılmış bölgeler
Baskı daha önce de vardı ama şimdi iyice arttı. Pakistan güvenlik örgütlerinin terörizmle baş etmeye gücü mü yetmiyor, yoksa niyeti mi yok? Taliban’ın Pakistan kolu orduyla savaşıyor. Pakistan ordusu aynı zamanda komşu ülkedeki Batılı birliklere saldıran Taliban ile mücadele etmediği için de eleştiriliyor. Güvenlik uzmanı Muhammed Emir Rana, Pakistan’ın militanlar için son derece elverişli sığınma şartları sağladığına şu sözlerle dikkat çekti: ‘Burada faaliyet gösteren yüzün üzerinde militan örgüt var. Pencap’ın güneyinde ve aşiret topraklarında devletin denetleyemediği geniş araziler yer alıyor. Militan örgütler büyük kentlerden yardım aldıkları için Pakistan’da saklanmayı tercih ediyorlar.’
Pakistanlıların büyük müttefikleri ABD’ne sempati besledikleri de söylenemez. Terörle mücadelede ve Afganistan’daki savaşta başarılı olabilmeleri için ise ABD ve Avrupa’nın nükleer silah sahibi Pakistan’a ihtiyaçları var.
© Deutsche Welle Türkçe
Kai Küstner/A. Günaltay
Editör: Murat Çelikkafa
Bir yanıt yazın