USTANIN BİR ÇIRAĞI VAR
Ulu’muz Atatürk,”Küçük hanımlar,küçük beyler!Sizler,hepiniz geleceğin bir gülü,yıldızı,bir mutluluk parıltısısınız.Memleketi asıl aydınlığa boğacak sizsiniz.Kendinizin ne kadar mühim,kıymetli olduğunuzu düşünerek ona göre çalışınız.Sizlerden çok şey bekliyoruz”hedefinde,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramının 91.yıldönümü coşkulu fakat farklı etkinliklerle kutlanıyor!
*
AKP iktidarı için Cumhuriyetin Kemalist ideolojisi merkezci,seçkinci ve otoriterdir,bu ideolojinin gündelik hayatta zihinlere sirayet ettiğinden muzdariptir.
O nedenle bu zihniyete karşı duyarlılıkların geliştirilmesi ve yeni insan yetiştirme düzenini tesis etmek üzere öğrenci müfredatı mütemadiyen değiştirilerek geliştiriliyor.
*
Mesela Ankara’da 19 Mayıs Stadyumunda bayram kutlamaları Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu’nun üstü açık tören aracından selamlama görselliğinde çocukların yaşamlarının her deminde otoriter bir merkezce yönetildiklerini öğrenmesiyle başlıyor.
Ne ki-sonra,bir öğrencinin Atatürk şiiri okuması ardından Jandarma Bandosunun çaldığı ne bir çocuk ne bir gençlik marşı değil günün popüler müzikleriyle yapılan danslarla;kendilerinden çok şey beklediğimiz çocuklar ulusal bayramları vesilesiyle Atatürk ilke ve inkilaplarının öğretim esaslarından daha çok popüler kültürün geçicilik,yüzeysellik,doymak bilmezci ve tüketici zihniyetiyle işleniyor!
*
Aynı saatlerde Kemal Kılıçdaroğlu çocuklara yönelik ve kapsamlı bir çalışma olan CHP’nin “Çocuk Politikaları Raporunu” açıklamaktadır.
yeniCHP;sosyal demokrattır o nedenle rapor çocuklar ve gençlere yönelik toplumsal eşitsizlikler açısından “niceliksel” çözüm önerileri kapsıyor.
Çocukların ve gençliğin önce Atatürk ilke ve inkilapları doğrultusunda yetiştirilmesinden hiç bahsetmezken-mesela; ana dili gibi faktörlerin çocuğun gelecekteki başarısında belirleyici olduğu ve bu engelin özgürlükçü demokrasi ile aşılacağı da kaydediliyor!
*
Nitekim devrimci tarihin mirasçısı iddiasında yeniCHP’nin, “Özgürlüğün ve umudun ülkesi,herkesin Türkiye’si” başlıklı 2011 seçim bildirgesi özgürlükçü demokrasiyi hedefliyor.
Anmadan olmaz,Atatürk devrimleri ve altı ok ilkesi yeniCHP’de kararlılığın kaynağıdır!
Bu noktadan özgürlükçü,eşitlikçi,dayanışmacı,çoğulcu karakteriyle sosyal demokrat vizyondan neşet eden güçlendirilmiş parlamenter sistem,hukukun üstünlüğü,özel yaşama saygı hak’kıyla kişi hak ve özgürlükleri,ifade ve düşünce yayma özgürlüğü,örgütlü toplum ve çoğulculuk benzeri vaadlerle değişimin gerçekleşeceği savunuluyor.
*
Yeni anayasanın geniş katılım ve mutabakatla hazırlanması,temel hak ve özgürlükleri ve sosyal devleti güvence altına alan eşitlikçi,çoğulcu ve anayasal yurttaşlık ilkesinde hazırlanacağı öngörülüyor.
Fakat Doğu ve Güneydoğu’da toplumsal barışı sağlamak üzere Kürt vatandaşların kimliklerini yaşamaları önündeki engellerin kaldırılacağı ifadesi tartışma yaratıyor.
*
Çünkü uluslararası standartlarda Hakikatleri Araştırma Komisyonunun,Türkiye Devletinin PKK bölücü terör örgütü ile 40 yıllık mücadelesinde faili meçhullerin aydınlatılacağı,
1938 Dersim arşivlerinin açılacağı,geçmişin acı ve travmalarının bedelinin ödetileceği kaydediliyor.
Talep eden vatandaşlara anadil öğrenimi olanağı sunulacağı vaadi de!
Buradan hareketle YeniCHP’nin 2011 seçim bildirgesi; Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye barış şartı olan Hakikatleri Araştırma Komisyonunun kurulmasına,
Ardından soykırım ve tazminat talepleriyle Kıbrıs ve Ermenistan’ın da sürece dahliyle uluslararası arenada Lozan Anlaşmasının tartışılmasına uzanabilir bir süreci başlatmayı göze alıyor.
O halde yeniCHP yeni anayasanın Birinci Meclis felsefesinde hazırlanmasından yanadır -ki;bu taktirde yeni CHP’nin Türkiye’nin ulus ve üniter yapısı üzerinde titizliğinin hayli az olduğu anlaşılıyor…
*
Öte yanda yeniCHP’nin seçim bildirgesi yerel yönetimlerde reform için Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Şartı’na konulan çekincelerin kaldırılacağını ve merkezi hükümet karşısında yerel yönetimleri daha güçlü idari ve mali yapıya kavuşturulacağını öneriyor.
Bir yanda AKP nin yerel idarelerde Yatırım Ajansları,Özel İdareler,BELDES-KÖYDES ile merkezden yerele ekonomik örgütlülüğü,
Öte yanda Kürt Hareketinin Demokratik Özerk Kürdistan tanımına uygun örgütlenmesine karşın yeniCHP’nin üniter devlette yerel idareleri nasıl güçlü idari ve mali yapıya kavuşturacağı merak ediliyor?
*
AKP seçim öncesi Kürt Sorunuyla yıpranmayı istememektedir o nedenle Başbakan Erdoğan “Kürt Meselesi yoktur,benim Kürt vatandaşımın sorunu var”derken,
Koca Kürt Meselesinin çözümünde Türkiye’nin kurucu zihniyetini temsilen CHP’nin mutlaka yer alması ise-elbette, şart görülüyor!
AKP’nin suskun kaldığı konuda yeniCHP Kürt Meselesinin anayasal çözümünde iştahını açıklıyor!
Bu iştah dünya egemenlerinin Türkiye’den bölgeye çok fonksiyonlu Kürt sorununun çözümünde CHP’den bekledikleri bir samimiyet testi anlamına geliyor!
*
yeniCHP için bu şartlarda -mesela bölücülüğün önemi kalmıyor-eh,zaten irticai tehditi de kabul etmemektedir,o halde tutabilene aşk olsun,TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35.maddesini kaldırmayı vaad ediyor!
Hazır asker ele geçirilmişken zorunlu askerlik önce 9, sonra 6 aya iniyor;bunun anlamı TSK’nın sayısal fazlalık yerine gelişmiş teknolojik silah sistemleri ile etkinleşmesi ve yarınlarda bir NATO gücü olarak kullanılmasına yeniCHP’nin göz kırpmasıdır!
*
Bu noktada Türkiye’nin sosyal mukavelesini bozan;fakirden alıp zengine aktarılan gelirler sorunu akla geliyor;YeniCHP sosyal demokrat kimliğiyle bireye özenli ve onun kendi ayakları üzerinde durmasından yanadır.
AKP nin bireye yaptığı sürekli sübvansiyon yerine tasarruf sağlayıcı ve bireyin çalışmasına imkan veren aile sigortası düşünülüyor.
TSK küçültülür ve Somali,Afganistan,Akdeniz’e fedai edilirken o kaynaktan tasarruf aile sigortasına kaynak oluşturuyor…
*
Kendilerinden çok şeyler beklediğimiz yavrularımız ulusal bayramları kutlamalarından hiçbir ülkü kazanmadan yetişiyor!
YeniCHP onların anne ve babalarının sırtını okşamakta,onları birlikte toplumsal eşitsizlikler açısından niceliksel çözüm önerileriyle avutuyor ve avunuyor.
*
İşbu hususta Kemal Kılıçdaroğlu yeniCHP’nin seçim bildirgesiyle Recep Tayyip Erdoğan ustaya çırak olduğunu- üstelik hep yanında olduğunu ilan ediyor.
Allah yollarını açık etsin!
Çünkü Ulu’muz Atatürk,”Bütün dünya bilsin ki,benim için yandaşlık vardır;Cumhuriyet yandaşlığı,düşünsel ve toplumsal devrim yandaşlığı.Bu noktada Türkiye topluluğunda bir bireyi bunun dışında düşünmek istemiyorum.
Cumhuriyet,fikir hürriyeti taraftarıdır.Samimi ve yasal olmak şartıyla her fikre hürmet ederiz.Her kanaat bizce muhteremdir.Yalnız muhaliflerimizin insaflı olması lazımdır” diyor!
Bir yanıt yazın