- Dip Karpaz köyü
2 Ağustos 1975 tarihinde imzalanan III. Viyana Antlaşmasında Rumlara bulundukları bölgelerde kalma olanağı sağlanmış olmasına rağmen, Dip Karpaz’da Rumların hemen hemen tamamı Güneye göç etti. Aynı şekilde, Güneyde yaşayan Kıbrıslı Türklerin de tamamına yakını Kuzeye göç etti ve çok az sayıda Kıbrıslı Türk Güneyde kaldı.
Günümüzde Dip Karpaz köyünde yaklaşık 1600 Türk’e karşılık 350 civarında Rum, yakındaki Sipahi köyünde de 100 civarında Rum yaşamaktadır. Rumların bölgedeki toplam sayıları hiçbir zaman 500’ü geçmemiş olmasına rağmen, Rum çocukları için de bir Rum ilkokulu Barış harekatından beri faaliyetini sürdürmektedir.
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasasına göre Kıbrıs adasındaki resmi diller Rumca, Türkçe ve İngilizce olup, Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıs Türk ve Kıbrıs Rum halkları üyelerinin eğitim hakları tamamen kendi Cemaat Meclislerine verilmiştir. Adanın neresinde olduğuna bakılmaksızın Rum okulları Rum Cemaat meclisine, Türk okulları da Türk Cemaat meclisine bağlıdır.
Rumların AİHM’de, Avrupa Parlamentosunda ve AKPM’de Dip Karpaz köyünde bir Rum ortaokulu açılması doğrultusunda yaptıkları yoğun girişimlerin sonucunda AİHM, Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Rumlar için uygun (yani Rumca eğitim yapan) ortaokul düzeyinde bir okulun bulunmamasından dolayı eğitim hakkını düzenleyen AİHS’ye Ek 1 Numaralı Protokol’ün 2. maddesinin ihlâl edildiği saptamasında bulundu ve KKTC’de yaşayan Rumların yaşam koşullarını dikkate alarak Rumlar bakımından özel hayata, aile hayatına, konuta ve haberleşme hakkına saygı gösterilmesini düzenleyen Sözleşme’nin 8. maddesinin ihlâl edildiğini belirtti.
Arkasında AKPM, 24 Haziran 2003’te “Kıbrıs’ın Kuzeyinde Yaşayan Kıbrıslı Rumların ve Marunîlerin Hakları ve Temel Özgürlükleri” başlıklı ve 1333 (2003) sayılı kararı kabul etti.
Bu gelişmelerden sonra da Sayın M. A. Talat’ın Başbakanlığında toplanan KKTC Bakanlar Kurulu 21 Mayıs 2004 tarihli toplantısında KKTC’de yaşayan Rum ve Marunîler için özel statüye sahip ortaokulların açılması ve bu çerçevede Dip Karpaz Rum Ortaokulunun 2004-2005 ders yılında eğitime başlaması yönünde karar aldı.
Bu karadan sonra da Eylül 2004 tarihinde Dip Karpaz’da Rum Ortaokulu açıldı. Günümüzde Rum ilkokulunda 4 öğretmen ve 9 öğrenci, Rum ortaokulunda 18 öğretmen ve 24 öğrenci bulunmaktadır.
Buna karşın ana dilde eğitim alma hakkının evrensel bir insan hakkı olmasına, KKTC’de yaşayan Rum çocukları için AİHM, AP ve APKM kararları bulunmasına rağmen Güney Kıbrıs’ta yaşayan Kıbrıslı Türklerin çocuklarının gidebilecekleri herhangi bir Türk ilkokulu ve ortaokulu halen bulunmamaktadır.
Karpaz’da hem Rum ilkokulu, hem de ortaokulu varken ve Rum çocukları bizzat kendi okullarında Rum öğretmenler tarafından eğitilirken ve kendi ana dillerinde öğrenim görürken, Limasol’daki Türk çocuklarının aynı haktan yararlanamamasını anlayabilmek mümkün değildir.
1974 Barış harekâtından sonra KKTC’ye geçmeyip Kıbrıs’ın güneyinde yaşamlarını sürdüren Kıbrıslı Türklerin fiilen azınlık oluşturdukları gerçeğinden hareketle, “Uluslararası Azınlık Hakları Hukuku”nun önemli bir gelişme kat ettiği günümüzde, Rum Hükümetinin bu konularla ilgili olarak sınırsız bir takdir hakkı olmamasına ve eğitimle ilgili konular da, mevcut AİHM, AP ve AKPM kararları doğrultusunda ve uluslararası standartlar çerçevesinde tedbir almak zorunda olmasına rağmen, Türk çocukları için KKTC Eğitim Bakanlığının yönetimi ve denetimi altında bir Türk ilkokulunu açmama inadını ısrarla sürdürmektedir.
Kıbrıs Rum Bakanlar Kurulu’nun 25 Ağustos 2005 tarihinde aldığı, Limasol’da açılacak Türk İlkokulunda Türkçe konuşan çocukların ihtiyaçları için müfredat ve eğitim personeli ile ilgili Rum Eğitim Bakanlığının yetkili kılınmasını içeren kararı aleyhine Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) tarafından açılan temyiz davasını, Rum Temyiz Mahkemesinin reddetmesi kabul edilebilir bir yaklaşım değildir.
Mahkemenin kararı hukuksal olması gerekirken tamamen siyasidir ve 1960 Anayasasına aykırıdır.
Söz konusu Rum temyiz Mahkemesi sorumluluktan kaçmak için gerekçesini de Limasol’da açılacak Türk İlkokulu ile ilgili Rum Bakanlar Kurulunun aldığı kararın, hükümetin bir uygulaması olması nedeni ile Yüksek Mahkeme’nin yetkisi dışında olduğu şeklinde açıklamıştır. Bu gerekçe ve bu gerekçeye dayalı bu karar “Rum Hukuk Sistemi”nin tam bir yüz karasıdır.
Zaten ben bu güne değin son yarım asırdır hiç bir Rum Mahkemesinin Kıbrıslı Türklerin lehine almış olduğu bir karar görmedim.
Bu karadan sonra KTÖS Hristofyas’ın Cumhurbaşkanlığı Sarayının tam karşısında bir protesto çadırı kurmalı ve Hristofyas ile Rum Hükümetini, Limasol’da Türk İlkokulu açılana kadar her gün protesto etmelidir.
Prof. Dr. Ata ATUN
http://www.ataatun.com
18 Nisan 2011