Jerusalem Post’ta ilginç bir iddia ortaya atıldı.
Jerusalem Post tarafından yayımlanan bir makalede, bölgesel çalkantıların yaşandığı bu dönemde ikili ilişkilerin iyileştirilmesi için temellerin atılması gereği savunulurken, BM Genel Sekreteri, Nisan’da kendi Mavi Marmara raporu yayınlandığında her iki ükenin “yeni bir anlayış”ı sağlamaya odaklanması gereği vurgulandı
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin onarılması için doğru zamanın geldiği öne sürüldü. Jerusalem Post tarafından yayımlanan bir makalede ikili ilişkilerin iyileştirilmesi için temellerin atılması gereği savunulurken, BM Genel Sekreteri, Nisan’da kendi Mavi Marmara raporu yayınlandığında her iki ülkenin “yeni bir anlayış”ı sağlamaya odaklanması istendi.
Jerusalem Post’un yer verdiği, New York Times Üniversitesi öğretim üyelerinden uluslararası müzakereler ve Ortadoğu etütleri uzmanı Profesör Alon Ben-Meir imzalı makalede, bölgesel çalkantıların yaşandığı bu dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin iyileştirilmesi için temellerin atılması gereği savunuldu.
Ortadoğu’daki yaşanan olayları incelenirken bölgede sadece Türkiye ve İsrail‘in mükemmel olmasa da işleyen demokrasileri, istikrarlı hükümetleri ve önemli güvenlik mekanizmalarına sahip olduğuna dikkat çeken Alon Ben-Meir, ikili ilişkilerin filo olayından sonra dibe vurduğuna dikkat çektikten sonra her iki ülkenin bölgede bugün karşı karşıya bulunduğu birçok ortak meydan okumanın, aralarında köprülerin atılmasına yardımcı olabileceği yorumunu yaptı.
Makalede her iki ülkede filo olayına ilişkin yürütülen soruşturmaların birbirine zıt sonuçlarının katkıda bulunmadığı belirtilirken Türkiye‘nin özür ve tazminat talep etmeyi İsrail‘in de reddetmeyi sürdürdüğüne dikkat çekti.
-“İKİ ÜLKE YETKİLİLERİ UZLAŞI GEREĞİNİ GÖRMEYE BAŞLADI”-
“Ancak durum değişiyor olabilir mi” sorusunu soran Alon Ben Meir, Kudüs ve Ankara‘da giderek artan sayıda yetkili, uzayan belirsizlik ve çatışmaların hakim olmayı sürdürmesi beklenen bir bölgede aralarında bir uzlaşının bulunmasının her iki ülkenin çıkarına olduğunu anlamaya başladığını öne sürdü.
-“ERDOĞAN’IN İSRAİL KONUSUNDA SON HAFTALARDA SESSİZ KALMASI ANLAMLI”-
Anketlerin Türkiye‘de Haziran’da yapılacak seçimlerin AKP‘nin yüzde 50 gibi rahat bir çoğunluğu elde edebileceğini gösterdiğine de dikkat çeken Ben Meir, kampanyada İsrail‘e eleştirinin siyasi araç gibi kullanılması beklentisi azalırken Başbakan Erdoğan‘ın da son haftalarda İsrail konusunda büyük ölçüde “sessiz” kalmasının anlamlı olduğunu savundu.
Ben Meir, İsrailli mevkidaşlarıyla eskiden beri bağları olan Türk bürokratlarının da Türkiye‘nin bölgedeki etkisini artırabilmesi için İsrail ile ilişkileri iyileştirmesi gerektiğini düşündeklerini, İsrail‘de hükümette meydana gelen bazı değişikliklerin de bir uzlaşıyı kolaylaştırdığını da yazdı.
Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman‘ın hakkındaki yolsuzluk iddiaları nedeniyle zayıflamasına dikkat çekilen makalede İsrail‘in de ABD ile ilişkilerinin acilen iyileştirilmesi gerektiğini belirtti.
-“GENEL SEKRETERİ RAPORUNU YAYINLANDIĞINDA YENİ ANLAYIŞ LAZIM”-
Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin onarılması için iki ülkeyi zor durumda bırakmayacak, büyük tavizleri verdiği imajını yaratmayacak yolun bulunması gereğine işaret edildiği makalede Nisan’da BM Genel Sekreteri kendi Mavi Marmara raporunu yayınlandığında her iki ülkenin “yeni bir anlayışı” sağlamaya odaklanması” istendi.
Ben Meir, yeni bir anlayışa ulaşılması için filo olayına ilişkin kullanılacak ifadeler ve kurbanlara uygun tazminatlar konularında anlaşmanın sağlanması amacıyla “diyalog” gerekeceğini vurgularken bu yönde ilerlemenin BM raporunun yayınlanmasından önce sağlanmasının özellikle önem taşıdığının altını çizdi.