Avrupa Komisyonu’nun Genişlemeden ve Komşuluk Politikasından Sorumlu Komiseri Stefan Füle, Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecindeki sorununun “inandırıcılık” olduğunu ileri sürdü.
İspanya’nın başkenti Madrid’de yürüttüğü temaslar çerçevesinde Füle, “Nueva Economia Forum” adlı sivil toplum örgütünün organize ettiği kahvaltılı toplantıda soruları yanıtladı.
“Türkiye’ye vaat edilen AB’ye tam üyelik haricinde başka yeni model veya imtiyazlı ortaklık gibi seçeneklerin sunulamayacağını, bunların konuşulmaması gerektiğini” söyleyen Füle, buna rağmen yürütülen tam üyelik müzakerelerinde şimdiye kadar sadece 13 başlığın açılmasını “Türkiye’nin inandırıcılık sorunu var” diye açıkladı.
“Türkiye’nin Ankara Protokolu’nu yerine getirmesi ve Kıbrıs’ta çözüm, müzakere sürecine büyük ivme kazandırır ve askıya alınan 8 başlığın açılmasını sağlar” diyen Füle, “Müzakere sürecinin sonundaki yeni Türkiye, kendisine şüphe duyanları en aza indirecektir” diye konuştu.
Bu arada Mısır ve Tunus’ta halk isyanları sonucunda yönetimlerin değişmesi ve yeni süreçte “Türkiye’nin model” olabileceği görüşlerine tam katılmadığını ifade eden Füle, “Güney Akdeniz ülkeleri için daha çok AB modeli örnek olmuştur. Ama Türkiye’nin de bu ülkeler için örnek olması hoşuma gider. Türkiye, bu süreçte çok önemli bir rol oynayabilir ama bir sorumluluğu olmalı, meydanlarda gösteri yapanların istediği değerlere tam saygı göstermesi gerekir. Bu anlamda, basın özgürlüğü dahil Türkiye’nin çok ilerleme kaydetmesi gerekir” değerlendirmesini yaptı.
-BMGK’NIN LİBYA KARARI-
Öte yandan BM Güvenlik Konseyi’nin Libya’da uçuşa yasak bölge uygulanmasına yetki veren kararını değerlendiren Füle, “Sadece Kaddafi’ye değil Libya halkına da çok açık bir mesaj verildiği için çok önemli bir adım atıldı. Libya halkına, güvenliğinin ve refahının bizi endişelendirdiği mesajı verildi. Uluslararası komiteler, Libya halkının beklentilerine somut olarak karşılık vermeye hazır. Bölgeye gerekli desteği verip, harekete geçmek için artık yasal bir temele sahibiz” dedi.
AB’nin, “halkını bombalayan bir diktatör ile” işbirliği yapmayacağını söyleyen Füle, herşeye rağmen Kaddafi rejimiyle iletişim kanallarının açık tutulması gerektiğini, Libya’daki Avrupalı yatırımcılar üzerinde olacak etkilenmelerin gözardı edilemeyeceğini savundu.
Füle, Mısır ve Tunus başta olmak üzere bazı kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerinde “atılan demokratikleşme adımlarının geri dönüşü olmadığını” da belirtti. AB’nin, bu ülkelerde “demokrasi, iyi yönetim, sosyal adalet, hukuk devleti, insan hakları istediğini ancak bunu telkinle değil yardım ederek, sivil toplum örgütleriyle daha sıkı ilişki kurarak yapacağını” ifade eden Füle, AB’nin Mısır, Tunus, Fas, Ürdün gibi ülkelerle ilişkilerini tekrardan gözden geçirdiğini ve mayıs ayında bununla ilgili bir rapor yayımlanacağını söyledi.
Füle, ayrıca aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 43 ülkenin üyesi olduğu, “Akdeniz için Birlik” projesinin “işlemez halde olduğunu” dile getirdi. Ocak ayında istifayla boşalan genel sekreterlik koltuğuna halen birinin bulunamadığı Akdeniz için Birlik’in, Ortadoğu’daki barış sürecinin “esiri” haline geldiğini savunan Füle, bu projenin “tekrardan gözden geçirilmeye, buna dahil olan tüm ülkelerin işbirliğine, hükümetler ile özel sektörler arasında bir platform oluşturulmasına ihtiyaç duyduğunu” kaydetti.
AA – Şenhan Bolelli