HURRIYET
WASHINGTON
A.A.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Philip Crowley, ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’nin sözlerinin arkasında olduğunu açıkladı.
Günlük basın toplantısında Crowley, “Türkiye’de gazetecilerin gözaltına alınmasıyla” ilgili soru üzerine, konuyu yakından takip ettiklerini söyledi. Crowley, “Özel bir yorumum yok ama şunu söyleyebilirim: Türkiye’de gazetecilere muameleler konusundaki gidişattan mevcut kaygılarımız var. Bu konuyu Türk hükümeti nezdinde dile getiriyoruz. Bu konuyu yakından izliyoruz” dedi. “Türk hükümetiyle son durumla ilgili spesifik temaslarının olup olmadığına” yönelik soru üzerine Crowley, “Özellikle bu konuda bir temasımız olup olmadığını bilmiyorum ama Türkiye’ye genel anlamda gündeme getirdiğimiz bir konu ve bunu da yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Türkiye’de gazetecilerin yıldırılmasına yönelik eğilimlerden geniş kaygılarımız bulunuyor” ifadesini kullanan Crowley, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in konuyla ilgili sözlerinin sorulması üzerine, Türk yetkililerce yapılan açıklamaları değerlendirmenin “kendilerine düşmediğini” kaydetti. Crowley, bir soru üzerine, Türkiye’nin ABD’nin dostu ve müttefiki olduğunu belirterek, “Ancak bir dost, müttefik ya da hısım olsun, herhangi bir ülkenin evrensel ilkelere saygı konusunda çizgiyi aştığını düşünürsek, bu konuları gündeme getirmekten çekinmeyiz” dedi.
…………………………
AK Parti’den ABD Büyükelçisi’ne tepki
AK Partili vekiller, ”Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz gözaltıları anlamıyoruz” diyen ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Ricciardone’ne tepki gösterdi.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’nin basın özgürlüğüyle ilgili açıklamalarıyla ilgili olarak Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Büyükelçiler içişlerimize karışamazlar, sınırları var” dedi.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da büyükelçi ile dün yaptığı görüşmeyi anlattı ve “Oysa bana Türkiye’deki demokratikleşme adımlarını övmüştü. Gazetelerden etkilenmiş olabilir” sözlerini kullandı.
DSP’Lİ YAĞIZ’DAN BAŞBAKAN’A “RICCIARDONE” SORUSU
DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, TBMM Başkanlığı’na sunduğu yazılı soru önergesinde ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Ricciardone’nin basın özgürlüğüyle ilgili sözlerini Meclis gündemine taşıdı.
Yağız Başbakan Erdoğan’a şu soruları yöneltti:
“ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’nin ülkemizdeki basın özgürlüğüyle ilgili görüş ve gözlemlerini nasıl karşılıyorsunuz? Büyükelçi’nin, ‘Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz, onun için sizlere soruyoruz’ sözünden, Türkiye’de muhalif basının özgür olmadığı anlamı çıkmıyor mu? Oda TV’ye yapılan baskın ve imtiyaz sahibi Soner Yalçın ile yöneticilerinin gözaltına alınması, basına yönelik baskının en yeni ve en somut kanıtını oluşturmuyor mu? Sürekli ‘ileri demokrasi’den söz ediyorsunuz. Ancak muhalif basının ‘ileri demokrasi’ düzeyinde özgür olmadığı görülüyor. Bu çelişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Basının gerçekten özgür olmasını sağlayacak uygulama ve düzenlemeler yapılacak mıdır? Yoksa, demokratik eylemlerin polis zoruyla önlenmesinin yaygınlaştırılması gibi, özellikle muhalif basına yönelik baskı yöntemleri de giderek arttılacak mıdır?”
………………….
ABD Büyükelçiliği tartışılan açıklamayı sitesine koydu
ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone’nin önceki gün basın özgürlüğüyle ilgili tepki çeken açıklamalarına, konuşmanın tam metninin Büyükelçilik sitesinde yayımlayarak açıklık getirdi.
Bugün basında yer alan haberlerde, Ricciardone’nin önceki gün evinde verdiği özel davette bir grup gazeteciye, “Bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğü deniyor. Biz anlamıyoruz onun için sizlere soruyoruz” dediği belirtilmişti.
Bu açıklama hükümet kanadından büyük tepki almıştı.
Akşam saatlerinde ABD Büyükelçiliği internet sitesine Ricciardone’nin açıklamalarının tam dökümünü koydu.
Sitedeki metinde, Ricciardone’nin “Biz anlamıyoruz” demediği “Anlamaya çalışıyoruz” dediği ifade edildi.
Ricciardone’nin tartışma yaratan sözleri internet sitesinde şu şekilde yer aldı:
“Gözaltına alınanlarla ilgili suçlamaları bilmiyorum, detaylara hakim değilim. Biz sadece bu süreci yakından izliyoruz. Dediğiniz gibi, bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor, bir yanda basın özgürlüğünün desteklendiği belirtiliyor.. Biz anlamaya çalışıyoruz, bunun için de sizlere soruyoruz.”
===========================================================
Ambassador Francis J. Ricciardone’s Remarks and Public Appearances
Ambassador Francis J. Ricciardone with guests at his residance.
Ambassador Francis J. Ricciardone with guests at his residance.
Ambassador Ricciardone On Media Freedom
February 15, 2011
Transcript of Ambassador Ricciardone’s conversation, conducted partly in English and partly in Turkish, with media members at a reception held at his residence on February 15th.
“Turkey is an important partner for the US. It is strategically important for the US as well as for democratic development in this region. Democracy strengthens stability. Democracy is essential for a stronger economy, peace and stability. In this regard, every country has its own traditions. The US, Turkey, Egypt and even Iran, they all have their own traditions.”
“Media plays a primary role in democracies. A prerequisite for democracy is media freedom. The media’s freedom is very important. For instance, the Ministry of Information in Egypt. It is an old concept, which is now obsolete. It is not the same here nor is it the same in our country. The second role belongs to the free and independent judiciary. Protecting the independence of the judiciary is a high priority and difficult challenge in any democracy. It is not an easy thing even in my country. For instance, only a few of more than 150 nominations made by President Obama so far have received approval by our Senate. This process is not easy for any country. We cannot answer this question on your behalf. You will yourselves find your own answer regarding the judiciary process.”
On a question regarding OdaTV detentions:
“I do not know what the charges are. I don’t have the details. The US does not have anything to do with this case or any other pending court case. This is a domestic matter for Turkey, we are only following it. Turkey wants a free press. Turkish people want a free press, even if it is critical. Both the opposition and the government say that they support a free press.”
On a question, “Do you think the rhetoric is contradictory with the emerging situation?”
“I do not know the charges placed against the detainees; I do not have the details. We are only following the developments. As you point out, on the one hand there exists a stated policy of support for a free press. On the other hand, journalists are put under detention. We are trying to make sense of this. That is why we are asking you. The opinions of Turks are important, and Turkish opinions and desires are what really matter in this issue. Freedom of expression and of the press is crucial for democracy in Turkey, in the US, in the region and in the world.”
On a question about over 100 men of service being arrested under the ‘Sledgehammer’ investigation:
“We are closely and carefully following the developments. These are grave allegations for any democracy. In your country as mine, people expect the principle of presumption of innocence to be applied until the trial is over, and people expect the judicial process to be transparent and in accordance with law and judicial procedures.”
On a question whether the issue of the ‘Sledgehammer’ operation came up at the Obama-Erdoğan talk:
“As far as I know, it has not come up.”
“What is the difference between the old Turkey and today’s?”
“Turkey has made huge progress. Things are much better in terms of democracy and standards of living. Everyone dresses very nicely. The shops are full. Turkey is producing many goods, which compete successfully on world markets. Ankara, the capital, is on a par with European standards of living.”
“Do you think there is a shift of axis in Turkey?”
“I do not believe that at all. More to the point, neither President Obama nor Secretary Clinton believes that. There are claims that Turkey will wind up like Iran and turn its back to the West, but we do not give credit to any of these claims.”
About President Gül’s visit to Iran, and whether this has created an ‘ambiguous situation’ and whether the US criticized Turkey:
“Iran is a complicated and difficult issue both for Turkey and the US. But this is even more difficult for Turkey because Iran is Turkey’s neighbor. I do not have any criticism of President Gül who is very skillful. Turkey is on the one hand trying to further its trade relations with Iran, and on the other, it has publicly stated that it will respect the UN sanctions against Iran. President Gül is keeping the balance, which is not easy to do but it is not impossible either. We place great importance on President Gül’s call while in Iran to regional and Iranian leaders, who silenced their own people in June of 2009, to ‘heed the voice of the people.’”
Bir yanıt yazın