KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Türkiye ile ilişkilerin kopmasının mümkün olmadığını belirterek, “28 Ocak mitinginden sonra iki taraf arasında süren karşılıklı mesaj ve beyanat teatisinin en erken zamanda bitmesi gerektiğini” söyledi. Eroğlu, kendisine düşenin bu ortamı yatıştıracak bir davranış olduğunu ve bunu yapmaya çalıştığını, ayrıca bu tartışmaların müzakere masasında elini zayıflatacağını ifade etti.
Eroğlu, Dış Basın Birliği Başkan ve Yönetim Kurulu üyelerini kabulünde yaptığı açıklamada, anavatan-yavruvatan ilişkilerinin en sıcak noktada olması gerekirken, ”bu gibi eylemlerle birdenbire bir soğukluk, karşılıklı beyanatlarla sanki bu ilişkinin kopmasını istermiş gibi bir düşünce içine girenler olduğunu” belirterek, ancak anavatan ile ilişkilerin kopmayacağını kaydetti.
Hep KKTC ve anavatan ilişkilerini daha sıcak bir noktaya getirmek için uğraştığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, partisinde olduğu süre içerisinde de gençleri hep bu fikirle yetiştirmeye çalıştığını söyledi.
”Bir anda sanki Kıbrıs Türkü’nün geneli Türkiye’ye karşıymış gibi bir hava oluştuğunu” kaydeden Eroğlu, bu ortamdan kısa zamanda çıkılması gerektiğini, ancak sendikalar ve bazı siyasi partilerin tepkilerini devam ettirdiğini ifade ederek, bu karşılıklı mesaj teatisinin en kısa zamanda bitmesinin önemini vurguladı. Böylece herkesin işine dönebileceğini söyleyen Eroğlu, tansiyonun yüksek olmasının kimseye bir şey kazandırmayacağını kaydetti.
Görüşmelerin devam ettiği ve Rum’un uzlaşmazlığını sürdürdüğü bir zamanda KKTC’de birlik ve beraberliğin bozulmasının, halkın bir kısmının değişik düşünceler içinde hareket etmesinin kendi elini zayıflatacağını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, bunun yansımalarını müzakere masasında ve Rum basınında gördüklerini söyledi.
Bu ortamın değişmesi, anavatan ile yeniden sıcak ilişkilerin kurulması ve “bu olay geride kalmıştır” düşüncesinde hareket edilmesi gerektiğini ifade eden Eroğlu, ”28 Ocak mitinginden sonra hükümetin başının yanıt verdiğini, cumhurbaşkanı olarak kendisine düşen görevin yangına körükle gitmek olmadığını” anlattı.
Kendine düşenin bu ortamı yatıştırıcı bir davranış içine girmek olduğunu, kendisinin bir cumhurbaşkanının vermesi gereken mesajı verdiğini söyleyen Eroğlu, çok detaylı düşünerek bu mesajı verdiklerini, Cumhurbaşkanının KKTC halkını karşısına almasının da başka dezavantajları olabileceğini dile getirdi.
KKTC Cumhurbaşkanı Eroğlu, halkın bir kısmının da olsa Türkiye’ye hakaret yağdırılmasını hazmetmesinin mümkün olmadığına dikkate çekti.
Bu karşılıklı mesajların içeriği dikkate alındığı zaman her iki tarafta da kırıcı sözlerin olduğunu belirten Eroğlu, durumu normale döndürecek mesajlar verilmesi gerektiğini ifade etti.
Dış Basın Birliği Başkanı Fevzi Tanpınar da oldukça hareketli günlerden geçildiğini kaydederek, birlik üyeleri olarak bu hareketlilik içinde çok önemli bir misyona sahip olduklarını söyledi.
Tanpınar, KKTC’nin dışa açılan penceresi konumunda bulunduklarını ve yıllardır ülkede olup biteni başta anavatan, dünyaya anlatmaya ve bunu yaparken de en objektif şekilde davranmaya çalıştıklarını kaydetti.
Son günlerdeki olayların kendilerini de derinden üzdüğünü ifade eden Tanpınar, birlik üyelerinin çok önemli kurumların temsilcileri olduklarını, Türkiye başta olmak üzere tüm dünyaya buradaki gelişmeleri duyurduklarını ifade etti.
Anavatan-yavruvatan ilişkisinin et ve tırnak gibi olduğunu ve bu ilişkiyi korumakla mükellef olduklarını söyleyen Tanpınar, diğer yandan hem anavatan hem de KKTC’nin birbirini daha iyi tanımanın yollarını geliştirmek durumunda olduğunu söyledi.
AA
Bir yanıt yazın