KARA VİCDANLARIN KİRLİ SAVAŞI

           KARA  VİCDANLARIN  KİRLİ SAVAŞI 
      
        Yargıtay 9.Dairesi,31 Aralıkta yürürlüğe giren CMK 102.maddesindeki tutukluluk süresini;
        Ağır cezalık suçlarda en fazla 5,Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanına giren örgütlü suçlarda en fazla 10 yıl olarak yorumladı. 
 
        *
        188 adam öldürme,84 yaralama olayından sorumlu “domuz bağı katilleri” olarak anılan Hizbullah örgütü ana karargahı üyeleri tahliye oldu.
        Ceza hukukunun “kanunilik” ilkesi işledi fakat bir kez daha kamu vicdanını oluşturan adalet,eşitlik,hakkaniyet,dürüstlük ve ahlak karardı.
        Sür-git kamu vicdanına yapılan darbelerle toplumsal değerlere körleşmiş ve yalnız kendi çıkarını düşünen bireyler toplumu oluşturmakta yeni  mesafeler alındı.
        Hukuk devleti üzerine şal örtülmüş gibidir-ki,kendini nereye kadar taşıyacağı tartışılıyor…
        *
        Siyasi partiler “önce seçim kazancı sonrası tufan” ilkesizliğiyle yeni bir seçime daha hazırlanıyor.
        AKP seçimle birlikte tek başına anayasa yapmak ve yürürlüğe sokmak,
        Başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemini yapılandırmak ve cumhurbaşkanının halkoyuyla  ve rahatlıkla seçilmesini sağlamayı hedefliyor.
        Bu hedefe ulaşmada seçimden sonra Kürt Sorununun tarafı olarak kalmak isteyen BDP’nin oylarını da tarafına  çekmek istiyor.
        *
        Doğu ve Güneydoğu’da ticaret,tarım,hayvancılık,imalat sanayi,madencilik,turizm ve enerji üretimi;AKP ve Başbakan’ın  emrindedir.            
        Bölgede her türde iş o’nun emrinden çıkıyor ve kârı; cemaat kadroları nezaretinde yandaş sermayeye aktarılıyor.
        İstihdamı, hayır,hasenat  ve sadakası seçim sandığında oya dönüşüyor.
        Elbette bu şartlarda o bölgeden diğer siyasi partilere yeter oy çık-mı-yor!
        *
        Abdullah Öcalan ” AKP ne kadar Kürtlerden daha fazla oy alır ve Kürtlerin oyu ne kadar azalırsa,
        O zaman AKP  “Kürtleri ben temsil ediyorum.Kürtler bir şey istemiyor” diyecektir.
        Bu durumda Kürtlerin talepleri,statüleri büyük tehlikeye girer. Kürtler geriler ve yok olma noktasına gelirler” diyor.
        Devam ediyor: “Seçim öncesi  dönemde iki boyutta bir durum gelişebilir.
        Ya çözüm derinleştirilebilir,buna bağlı olarak diyaloglar daha derinleşerek devam edebilir,
          Ya da kendi tecrübelerimle de biliyorum ki bu diyalog süreçlerinde provakasyonlarda gelişebilir.
        Her an her şey olabilir! Yarın ne olacağı hiç belli olmaz.
        Burada benim ölümüm sonsuz bir savaş nedeni olur,sonsuz bir savaş başlatır.
        Yarın ne gelişeceği belli değil,hatta başbakana da yönelebilir.Yarın Erdoğan’da öldürülebilir,yarın darbe de olabilir”diyor.
            
        *
        Seçim öncesi “bir oy uğruna” pazarlıklar kıyasıya sürüyor.
        Nasıl  ve hangi odaklardan  provakasyonlar yapılabileceğini anlamak için;
        ABD’nin Yeşil Kuşak Projesi için Türkiye’yi  NATO’ya aldığı tarihten başlamak gerekiyor.
        ABD kendi Gladio’suna bağlı olarak TSK’da Seferberlik Tetkik Kurulunu oluşturmuş ve Özel Harp Dairesi çerçevesinde paramiliter örgütler kurmuştur.
        Cemil Çiçek,Abdülkadir Aksu,Melih Gökçek,Hüseyin Gülerce’li Yeniden Milli Mücadele Hareketi;”Türk-İslamcı- Yeşil Türkler” kanadını oluşturuyor.
        -İşte, süreç Milli Türk Talebe Birliği ve bağlı Akıncılar paramiliter vurucu örgütüyle devam ediyor.       
        Tahliye edilen Hizbullah Örgütünün PKK’nın gelişmesi karşısında  Özel Harp Dairesince kurulduğu  biliniyor.
        TBMM Susurluk Araştırma Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış:”Hizbullah PKK’ya karşı devletin kurduğu,beslediği,büyüttüğü bir örgüttür.
        Zaten derin devletin bir politikası var.”İti ite kırdırmak” PKK’ya karşı bu yöntem kullanılmıştır.”diyor.
        Buna göre  devletin askeri ve polisi Hizbullah Örgütünü eğitmiş, İsrail’den getirilen silahlarla donatmış ve faili meçhul cinayetlerde görev vermiştir!
        Abdullah Öcalan’ın yakalanması ardından PKK’nın Uzun Süreli Halk Savaşı yerine Meşru Savunma Stratejisine dönmesiyle Hizbullah’a ihtiyaç kalmayınca,
        2000’lerde istihbaratın zaten bildiği tüm cinayetler çorap söküğü gibi tesbitle,tasfiye edilmişlerdir.
        *
        AKP Doğu ve Güneydoğu’dan oy kazanmanın ekonomik ve siyasal tüm kanallarını elinde bulunduruyor.
        Şimdi  sıra o bölgeden oy talep eden  PKK’nın tehditini anlayacağı dille savuşturmaya kalıyor!
        *
        Yargıtay 9.Dairesinin  CMK 102.maddesindeki tutukluluk süresini;
        Ağır cezalık suçlarda en fazla 5,Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanına giren örgütlü suçlarda en fazla 10 yıl olarak yorumlayan kararı; ağların örülmesine yetiyor!
        PKK’nın derin  Kürdistan devletini oluşturan ve devlete karşı işlenen suçlarıyla yargılanan,
        KCK’nın yasadan yararlanabilmesi için 10 yıl tutuklu kalması gerekiyor-ki,
        Kürt Hareketinin en önde kişilerinin devletin elinde olması;AKP’nin kozunu oluşturuyor.
        *
        AKP Gladiosunun esasen kendi vizyonu doğrultusunda -şimdi; tahliye olan Hizbullah militanlarıyla ilişkiye girebileceği,
        PKK ya karşı meşru savunma ittifakı kuracağı da ihtimal dahilindedir.
        *
        Kirli savaşta mevziler kazılıyor.

<p>           KARA  VİCDANLARIN  KİRLİ SAVAŞI 
      
        Yargıtay 9.Dairesi,31 Aralıkta yürürlüğe giren CMK 102.maddesindeki tutukluluk süresini;
        Ağır cezalık suçlarda en fazla 5,Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanına giren örgütlü suçlarda en fazla 10 yıl olarak yorumladı. 
 
        *
        188 adam öldürme,84 yaralama olayından sorumlu "domuz bağı katilleri" olarak anılan Hizbullah örgütü ana karargahı üyeleri tahliye oldu.
        Ceza hukukunun "kanunilik" ilkesi işledi fakat bir kez daha kamu vicdanını oluşturan adalet,eşitlik,hakkaniyet,dürüstlük ve ahlak karardı.
        Sür-git kamu vicdanına yapılan darbelerle toplumsal değerlere körleşmiş ve yalnız kendi çıkarını düşünen bireyler toplumu oluşturmakta yeni  mesafeler alındı.
        Hukuk devleti üzerine şal örtülmüş gibidir-ki,kendini nereye kadar taşıyacağı tartışılıyor...
        *
        Siyasi partiler "önce seçim kazancı sonrası tufan" ilkesizliğiyle yeni bir seçime daha hazırlanıyor.
        AKP seçimle birlikte tek başına anayasa yapmak ve yürürlüğe sokmak,
        Başkanlık ya da yarı-başkanlık sistemini yapılandırmak ve cumhurbaşkanının halkoyuyla  ve rahatlıkla seçilmesini sağlamayı hedefliyor.
        Bu hedefe ulaşmada seçimden sonra Kürt Sorununun tarafı olarak kalmak isteyen BDP'nin oylarını da tarafına  çekmek istiyor.
        *
        Doğu ve Güneydoğu'da ticaret,tarım,hayvancılık,imalat sanayi,madencilik,turizm ve enerji üretimi;AKP ve Başbakan'ın  emrindedir.            
        Bölgede her türde iş o'nun emrinden çıkıyor ve kârı; cemaat kadroları nezaretinde yandaş sermayeye aktarılıyor.
        İstihdamı, hayır,hasenat  ve sadakası seçim sandığında oya dönüşüyor.
        Elbette bu şartlarda o bölgeden diğer siyasi partilere yeter oy çık-mı-yor!
        *
        Abdullah Öcalan " AKP ne kadar Kürtlerden daha fazla oy alır ve Kürtlerin oyu ne kadar azalırsa,
        O zaman AKP  "Kürtleri ben temsil ediyorum.Kürtler bir şey istemiyor" diyecektir.
        Bu durumda Kürtlerin talepleri,statüleri büyük tehlikeye girer. Kürtler geriler ve yok olma noktasına gelirler" diyor.
        Devam ediyor: "Seçim öncesi  dönemde iki boyutta bir durum gelişebilir.
        Ya çözüm derinleştirilebilir,buna bağlı olarak diyaloglar daha derinleşerek devam edebilir,
          Ya da kendi tecrübelerimle de biliyorum ki bu diyalog süreçlerinde provakasyonlarda gelişebilir.
        Her an her şey olabilir! Yarın ne olacağı hiç belli olmaz.
        Burada benim ölümüm sonsuz bir savaş nedeni olur,sonsuz bir savaş başlatır.
        Yarın ne gelişeceği belli değil,hatta başbakana da yönelebilir.Yarın Erdoğan'da öldürülebilir,yarın darbe de olabilir"diyor.
            
        *
        Seçim öncesi "bir oy uğruna" pazarlıklar kıyasıya sürüyor.
        Nasıl  ve hangi odaklardan  provakasyonlar yapılabileceğini anlamak için;
        ABD'nin Yeşil Kuşak Projesi için Türkiye'yi  NATO'ya aldığı tarihten başlamak gerekiyor.
        ABD kendi Gladio'suna bağlı olarak TSK'da Seferberlik Tetkik Kurulunu oluşturmuş ve Özel Harp Dairesi çerçevesinde paramiliter örgütler kurmuştur.
        Cemil Çiçek,Abdülkadir Aksu,Melih Gökçek,Hüseyin Gülerce'li Yeniden Milli Mücadele Hareketi;"Türk-İslamcı- Yeşil Türkler" kanadını oluşturuyor.
        -İşte, süreç Milli Türk Talebe Birliği ve bağlı Akıncılar paramiliter vurucu örgütüyle devam ediyor.       
        Tahliye edilen Hizbullah Örgütünün PKK'nın gelişmesi karşısında  Özel Harp Dairesince kurulduğu  biliniyor.
        TBMM Susurluk Araştırma Komisyon Başkanı Mehmet Elkatmış:"Hizbullah PKK'ya karşı devletin kurduğu,beslediği,büyüttüğü bir örgüttür.
        Zaten derin devletin bir politikası var."İti ite kırdırmak" PKK'ya karşı bu yöntem kullanılmıştır."diyor.
        Buna göre  devletin askeri ve polisi Hizbullah Örgütünü eğitmiş, İsrail'den getirilen silahlarla donatmış ve faili meçhul cinayetlerde görev vermiştir!
        Abdullah Öcalan'ın yakalanması ardından PKK'nın Uzun Süreli Halk Savaşı yerine Meşru Savunma Stratejisine dönmesiyle Hizbullah'a ihtiyaç kalmayınca,
        2000'lerde istihbaratın zaten bildiği tüm cinayetler çorap söküğü gibi tesbitle,tasfiye edilmişlerdir.
        *
        AKP Doğu ve Güneydoğu'dan oy kazanmanın ekonomik ve siyasal tüm kanallarını elinde bulunduruyor.
        Şimdi  sıra o bölgeden oy talep eden  PKK'nın tehditini anlayacağı dille savuşturmaya kalıyor!
        *
        Yargıtay 9.Dairesinin  CMK 102.maddesindeki tutukluluk süresini;
        Ağır cezalık suçlarda en fazla 5,Özel Yetkili Mahkemelerin görev alanına giren örgütlü suçlarda en fazla 10 yıl olarak yorumlayan kararı; ağların örülmesine yetiyor!
        PKK'nın derin  Kürdistan devletini oluşturan ve devlete karşı işlenen suçlarıyla yargılanan,
        KCK'nın yasadan yararlanabilmesi için 10 yıl tutuklu kalması gerekiyor-ki,
        Kürt Hareketinin en önde kişilerinin devletin elinde olması;AKP'nin kozunu oluşturuyor.
        *
        AKP Gladiosunun esasen kendi vizyonu doğrultusunda -şimdi; tahliye olan Hizbullah militanlarıyla ilişkiye girebileceği,
        PKK ya karşı meşru savunma ittifakı kuracağı da ihtimal dahilindedir.
        *
        Kirli savaşta mevziler kazılıyor.</p> - turizm

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir