Köln Üniversitesi’ndeki panelde konuşmacılar ve üniversiteliler, Almanya’da bazı ülkelerden gelenlere çifte vatandaşlık ve yerel seçim hakkı verilirken, bazı ülkelerden gelenlere bu hakkın tanınmamasının en büyük ayrımcılık olduğunda birleşti. Milletvekili Arif Ünal, KRV hükümeti olarak Bundesrat’ta yerel seçim hakkı insiyatifi başlatacaklarını bildirdi.
Türk-Alman Öğrenciler ve Akademisyenler Plattformu (TD-Plattform) ve Türk Üniversiteliler Derneği (TürkÜniD) Köln Üniversitesi’nde “Thilo Sarrazin’in ‘Yahudi ve Müslüman zeka eksikliği’ iddiası ve Almanya’daki aktüel uyum tartışmaları” konulu bir panel düzenledi. Çok sayıda üniversitelini izlediği panelde, KRV Eyalet Uyum Meclisi LAGA Başkanı Tayfun Keltek, KRV’li Yeşiller Partisi Milletvekili Arif Ünal, Sol Parti Milletvekili Özlem Alev Demirel ve CDU Köln bölge teşkilat müdürü Volker Meertz aktüel konularını tartıştı, üniversitelilerin sorularını cevaplandırdı. Moderatörlüğünü TD-Plattform sözcüsü Caner Aver’in yaptığı paneldeki konuşmacılar ve üniversite öğrencileri, Almanya’da çifte vatandaşlık ve yerel seçim hakkı konusundaki farklı muamelelerin, ülkede yapılan en büyük ayrımcılık olduğunun altını çizdi. Panelin konuşmacılarından Sol Partili KRV Milletvekili Özlem Demirel, “En önemli konulardan biri göçmenlerin en azından yerel düzeyde seçim hakkına sahip olmasıdır. Bir Avrupa Birliği (AB) ülkesi vatandaşı üç aydır burda yaşıyorsa bu hakka kavuşuyor. Ancak ben örneğin bir Arapsam, 40 yıldır burda çalışıyor, vergi ödüyor olsam da bu hakkı elde edemiyorum. Karar verici olan güzel laflar değil, icraattır” dedi. Panelistlere sorular yönelten ve kendi görüşlerini de dile getiren üniversitelilerden Fas’lı olduğunu söyleyen bir genç, ülkesinin kendisini vatandaşlıktan çıkarmadığı için kendisinin çifte vatandaş olduğunu, ancak bir Türk’ün bu hakka sahip olmamasını anlayamadığını, bunun ayrımcılık olduğunu kaydetti.
KRV Eyalet Uyum Meclisi LAGA Başkanı Tayfun Keltek ise, göçmen kökenli öğrencilerin önündeki en büyük engelin, Almanca gelişimini tamamlamış olmadıkları için erken yaşta sınıflandırılmaları olduğunu belirtti. Eyalette önceki Uyum Bakanı Armin Laschet’in yerel seçim hakkı konusunda istekli olduğunu ancak partisi CDU yüzünden hiç bir şey yapamadığını belirten Keltek, “Bu yüzden Laschet bizim istediğimiz gibi bizi destekleyemedi. Şimdiki Uyum Bakanımızın dediği gibi göçmenler bu toplumun nesnesi değil, öznesi olmalı.. Uyum tartışmaları din üzerinden değil, vatandaşlık hakları üzerinden sürdürülmeli” dedi.
Göçmenlerin eğitime yeterli önemi verip vermedikleri sorulan Yeşiller Partisi KRV Milletvekili Arif Ünal ise, “Göçmen veliler eğitime çok önem veriyor. Ancak çoğunun öncelikle bunu yapacak bilgi birikimleri yok. Ayrıca dördüncü sınıftan itibaren tasnif, göçmenlerin önündeki önemli engellerdir. Bir eğitim yasasını meclisten geçirerek, kanaat notunu kaldırdık, okullarda veli ve okul aile birliğinin daha fazla söz sahibi olmasını, herkesin çocuğunu isteği okula gönderebilmesi sağladık. Yasa 1 Ocak 2011’den itibaren yürürlüğe girecek. Öte yandan uzun süreli birlikte eğitim içeren Gemeinschaftsschule okulları yürürlüğe giriyor” dedi. Çifte vatandaşlık konusunda, 2000 yılından sonra geçerli olan yasanın, kendi ülkesi vatandaşlıktan çıkarmadığı durumlarda istisnai olarak çifte vatandaşlık imkanı tanıdığını, Türkiye’nin vatandaşlıktan çıkma imkanı sunduğu için bu kapsamda olmadığını belirten Ünal, “Yerel seçim hakkı konusunda ise eyalet hükümetimiz Eyaletler Meclisi Bundesrat’ta bir insiyatif başlatacak” dedi.
Panelde konuşan CDU Köln bölge teşkilat Müdürü Volker Meertz, “Biz bir göç ülkesiyiz. Biz göçten kazançlı çıktık. Dünyaya daha açık, yabancı dostu bir ülke olduk” dedi. Son zamanlardaki uyum tartışmalarını değerlendiren Meertz, “Alman medyası İslam’ı keşfetti. Medyada sorumluluk duygusuna ihtiyaç var. Almanlar ve göçmenler olarak kader ortaklığımız vardır” dedi.
Euro Zaman
Yazıları posta kutunda oku