Orhan Pamuk, The Guardian’a Avrupa’nın kendi iç dertleri yüzünden kafasının karışık olduğunu yazdı ve göçmenleri, azınlıkları can sıkıcı bir sorun, hatta bir tehdit olarak görmenin ‘kardeşlik’ olmadığını savundu.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk, The Guardian’a, ‘Türkiye’nin Bozulan Avrupa Düşü’ başlıklı bir makale yazdı. Pamuk, Atatürk’ün Cumhuriyet’i kurmasından, Batılı devrimler yapmasından bahsederek başladığı yazısında; “1950 ve 1960’larda okulda okutulan kitaplarda Avrupa taklit etmek zorunda olduğumuz pespembe bir efsane kıtaydı… Bizim de bu Avrupa hayline inanmamız gerekiyordu.” ifadelerine yer verdi.
Pamuk, Türkiye’de en çok Batı karşıtı olan düşünürlerin bile gücünü kabul ettiği ‘gül pembesi Avrupa düşünün’ solduğunu savundu. Türkiye’nin Avrupa’ya olan inancını yitirdiğini belirten Pamuk, bunun nedenlerini şöyle açıkladı: “Bu, Türkiye eskisi kadar yoksul olmadığı için olabilir. Şimdilerde ordu tarafından yönetilen bir köylü toplumu olmadığı, güçlü bir sivil toplumu olan dinamik bir halk olduğu için de olabilir. Ve tabii bir de son yıllarda Türkiye ve AB arasında yavaşlayan müzakereler var neden olarak. Ne Avrupa’da, ne de Türkiye’de, yakın gelecekte üyeliğe dair gerçekçi bir umut var.”
Pamuk, makalenin sonunda, göçmenleri, azınlıkları can sıkıcı bir sorun, hatta bir tehdit olarak görmenin ‘kardeşlik’ olmadığını savunarak, makalesini şu soruyla bitirdi: ”Avrupa’nın yüzyıllar süren kendi iç savaşlarından, sınıf mücadelelerinden ve kolonyalist geçmişinden sonra ve halklarının yaratıcılığıyla ortaya çıkardığı ve Batı dışındaki dünyanın imrendiği zenginliğini korumak için telaşlanmasından doğal bir şey olamaz. Ama Avrupa kendini korumak için kendi içine mi dönmeli yoksa kendini bir zamanlar bütün dünya aydınları için çekim merkezi yapan değerlerini mi hatırlamalı?
Bir yanıt yazın