Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Büyükelçi Feridun Sinirlioğlu’nun İsrailli yetkililerle Cenevre’de yapılan görüşmesiyle ilgili basında çıkan haberlerin kendilerini şaşırttığını söyledi.
Davutoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile görüşmelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtladı.
Basında yer alan İsrail’in Mavi Marmara baskınında hayatını kaybedenlerin ailelere tazminat vererek, üzüntüsünü belirteceği yönündeki haberlerle ilgili değerlendirmesi sorulan Bakan Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yangın söndürme uçaklarını göndermesinin ardından ilişkilerde yeni bir döneme girildiğini belirterek, şunları söyledi:
“İsrail ile uzlaşma konusunda yeni bir atmosfer doğmuştur. Ve bu çerçevede Cenevre’de görüşme gerçekleştirilmiştir ama bu görüşmelerle ilgili çıkan haberler hepimizi şaşırtmaktadır. Çünkü bu haberlerin hiçbir karşılığı yoktur, tamamen spekülatiftir. Bu noktada Türkiye’nin talepleri bellidir. Türk tarafı çok açık bir şekilde her düzeyde her toplantıda Sayın Başbakanımız tarafından, Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından ve bizim tarafımızdan ifade edilmiştir. Bu talepler çerçevesinde tutumumuz tabii ki sürüyor. Bizim bunun dışında varsayımlar üzerine yorum yapmamız doğru değil, hele hele rakam telaffuzları ya da üzüntü gibi tartışmaların doğru olduğu kanaatinde değiliz. Böyle bir rakam telaffuzu veya üzüntü gibi hususlar gündeme gelmemiştir. Bunun bilinmesinde fayda mülahaza ediyoruz. Dolayısıyla bunlar spekülatif haberlerdir.”
DAVUTOĞLU: TÜRKİYE, SURİYE, ÜRDÜN VE LÜBNAN ARASINDA 4’LÜ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ KONSEYİ MEKANİZMASI KURMA ÇALIŞMALARIMIZ SÜRÜYOR
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında 4’lü Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması kurma çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Davutoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile Dışişleri Bakanlığında yaptıkları görüşmelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında, Türkiye ile Suriye ilişkilerinin çok sofistike ve yoğunlaştırılmış ilişkiler olduğunu kaydederek, çok sık aralıklarla biraraya gelme ihtiyacı hissettiklerini ve en az ayda bir mutlaka görüştüklerini belirtti.
İki ülke ilişkilerinin olağanüstü bir ivme kazandığını ve bölgesel konularda tam bir işbirliği ve ortak bir perspektifin söz konusu olduğunu söyleyen Davutoğlu, görüşmede ikili ilişkileri ve 21 Aralıkta düzenlenecek 2. Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği toplantısını ele aldıklarını ifade etti.
Geçen yıl Suriye ile Türkiye arasında 51 anlaşma imzalandığını hatırlatan Davutoğlu, 2. toplantıda anlaşmaların gözden geçirileceğini ve projelerdeki ilerleme ve gecikmeleri ele alacaklarını, yeni anlaşmaları da değerlendireceklerini bildirdi.Davutoğlu, “Biz bu ilişkinin sadece Türkiye ile Suriye ilişkilerini değil bölgenin kaderini değiştirecek bir ilişki olduğuna inanıyoruz.Çünkü bu ilişkinin bu şekilde seyretmesi, bölgede de iyi bir işbirliği anlayışının ortaya çıkmasına vesile oluyor. Bu sene başında aldığımız kararla, Türkiye, Suriye, Ürdün ve Lübnan arasında da 4’lü Stratejik İşbirliği Konseyi mekanizması kurma çalışmalarımız sürüyor” dedi.
Bakanlar düzeyinde görüşmelerin sürdüğünü kaydeden Davutoğlu, ocak, şubat aylarında, 4 ülkenin gerçekleştirmeyi planladığı zirve toplantısının hazırlık çalışmalarını tamamlamayı amaçladıklarını dile getirdi.
-LÜBNAN VE IRAK KONULARI-
Davutoğlu, görüşmede Lübnan ve Irak konularının da ele alındığını belirterek, “Dost ve kardeş Lübnan’ın istikrarının muhafazası konusunda atılabilecek adımları ve bizim intibalarımızı paylaştık. Dost ve kardeş Irak’ta hükümet kurma çalışmaları konusundaki gelişmeleri de istişare ettik. Irak’ın istikrarı, bu ülkenin iki komşusu olan Suriye ve Türkiye için hayati öneme haizdir. Biz Irak’ta istikrarlı, temsil kabiliyeti yüksek bir hükümetin kurulmasına büyük önem veriyoruz” diye konuştu.
Ortadoğu barış sürecini de ele aldıklarını dile getiren Davutoğlu, bütün bölgesel konularda Suriye ve Türkiye’nin benzer perspektifleri paylaşıyor olmasının bölge istikrarına büyük katkı sağladığını vurguladı.
Davutoğlu, Lübnan’da istikrarın sağlanması için de Lübnanlı yetkililerle görüştüklerini ve bölge ülkeleri ile ellerinden geleni yapmakta kararlı olduklarını belirtti.
-SURİYE DIŞİŞLERİ BAKANI MUALLİM-
Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim de Ankara’yı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti belirterek, Türkiye ziyaretinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Lübnan ziyaretinin ardından gerçekleştiğini ifade etti.
“Türkiye’nin bölgesel düzeyde, dost ve kardeş ülke olarak oynamakta olduğu rolden duyduğum memnuniyeti dile getirmek istiyorum” diyen Muallim, görüşmede ikili ilişkileri ve Irak’taki durumu ele aldıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Erdoğan’la da görüşeceklerini ifade eden Muallim, ikili ilişkilerde geliştirilen koordinasyonla bölge için örnek oluşturmak istediklerini bildirerek, “Bu stratejik işbirliği daha da genişlesin, yakın bir gelecekte diğer dost ve kardeş ülkeleri de kapsasın” diye konuştu.
Başbakan Erdoğan’ın Lübnan’da iken Suriye ve Suudi Arabistan’ın çabalarına desteğini ifade ettiğini anımsatan Muallim, bu çabaların Lübnan’ın istikrarını amaçladığını belirtti.
Muallim, “Bizler gerçekçiğiz. Biz biliyoruz ki Lübnan’ın içinde ve dışında bazı kesimler, bu çabaların engellenmesi için çaba harcamaktalar. Bu çevrelerin Lübnan’daki fitneden çıkarları var. Fakat biz, Lübnan’da istikrarın sağlanması için çabaları artıracağız” dedi.
Gazetecilerin sorusu üzerine, İsrail’in yeni yerleşim yerleri inşaatına da değinen Muallim, barış ve yerleşim birimi inşasının çelişki olduğunu belirterek, “İsrail’deki bu hükümet, barışın gerçekleştirilmesi için bir ortak değildir” diye konuştu.
Yerleşimlerin sürmesi nedeniyle görüşmelerin kapalı bir yola girdiğini dile getiren Muallim, Suriye olarak Filistin’i desteklemeye devam edeceklerinin altını çizdi.
DAVUTOĞLU: (İSRAİL’DEKİ YERLEŞİMLER), KENDİLERİ GAYRİ MEŞRUDUR, DOLAYISIYLA BÖYLE BİR GAYRİ MEŞRU İŞLEMİN, MEŞRU BİR BARIŞIN ÖNÜNÜ AÇMASI MÜMKÜN DEĞİL
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail tarafından inşa edilen yerleşimlerin gayri meşru olduğunu belirterek, gayri meşru bir işlemin meşru bir barışın önünü açmasının mümkün olmadığını söyledi.
Davutoğlu, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim ile Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmelerinin ardından düzenlenen basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
İsrail-Filistin barış görüşmelerine ve yerleşim yeri inşaatlarına ilişkin bir soru üzerine, Davutoğlu, yerleşim faaliyetlerinin durdurulmasına ve müzakerelerin Filistin Devleti’nin kalıcı sınırları içinde inşası konusunda ve bu hedef doğrultusunda yürümesine büyük önem verdiklerini ifade etti.
Davutoğlu, “Çünkü yerleşimler, kendileri gayri meşrudur. Dolayısıyla böyle bir gayri meşru işlemin, meşru bir barışın önünü açması mümkün değil. Ancak barış sürecinin de devam etmesi önemlidir. Burada son ABD teşebbüsünün neticesiz kalması gerçekten bizlerde büyük bir sükutu hayal doğurmuştur” dedi.
Filistin tarafının kendilerini arayarak son durumu kendilerine aktardığını ve kendilerinin de kanaatlerini ifade ettiklerini kaydeden Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Biz en başından itibaren 1967 sınırları içinde Filistin’in bütün dünyaca tanınmasını, bu meseleye bakışımızın temeli olarak görüyoruz. En başından beri biz, Filistin’i bu sınırlar içinde tanıdık. Tüm dünyanın da tanıması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü Filistin Devleti’ni ve Filistin’in doğal haklarını tanımaksızın bir barış gerçekleştirmek imkanı olmaz bölgemizde. Ümit ederiz ki, bu görüşmeler tekrar kaldığı yerden daha kapsamlı ve sonuç alıcı şekilde sürer. Bunların tıkandığı noktada ise Filistin Devleti’nin tanınması hepimiz için siyasi ve aslında bölge ülkesi bağlamında ahlaki bir vecibe haline gelir.”
-5+1-İRAN GÖRÜŞMELERİ-
Davutoğlu, 5+1 ülkeleri ile İran arasında İstanbul’da gerçekleştirilecek görüşmelere Türkiye’nin katılımının nasıl olacağına ilişkin bir soru üzerine de İran’ın nükleer programına ve bu çerçevedeki sorunlara diplomatik bir çözüm bulunmasına ilişkin her türlü çalışmanın içinde yer aldıklarını ifade ederek, son olarak Cenevre’de gerçekleşen görüşmeler öncesinde de yoğun temasları olduğunu söyledi.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton’ın görüşmeler başlamadan önce telefonla kendisini arayarak Türkiye’nin toplantının gerçekleşmesindeki rolü dolayısıyla teşekkür ettiğini, kendilerinin de konuya ilişkin kanaatlerini paylaşma imkanı bulduğunu anlatan Davutoğlu, toplantıların ardından Ashton’ın kendisini tekrar aradığını ve ikinci toplantının İstanbul’da yapılması konusunda mutabık kaldıklarını söylediğini dile getirdi.
Ashton’ın, konuya Türkiye’nin katkısını istediğini de belirten Davutoğlu, “Biz de her zaman olduğu gibi diplomasiye ve diplomatik çözümlere her zaman katkıda bulunacağımızı kendilerine ifade ettik. Ev sahipliği yapmaktan büyük bir mutluluk duyacağız. Bu görüşmeler, 5+1 ile İran arasındaki görüşmelerdir. Dolayısıyla taraflar bellidir. Türkiye’den taraflar ortak olarak birşey talep ettiklerinde biz elimizden geleni yaparız. Ama o talep söz konusu olana kadar biz ev sahibiyiz sadece” diye konuştu.
Takas anlaşmasında ise Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu ve tarafların kendilerinden bir taleplerinin olduğu için Türkiye’nin olaya müdahil olduğunu belirten Davutoğlu, “Takas Anlaşması gerçekleşmiş olsa, İran dışına çıkacak uranyum, Türkiye’de depolanacaktı bir müddet için.Dolayısıyla Türkiye’nin doğrudan bir rolü vardı. Eğer Takas Anlaşması konusunda ilerleme olursa, Türkiye o konuda da elinden geleni yapacaktır” dedi.
AA