bu hikaye NATO’nun Lizbon toplantisinda baslamisti, Basbakan Erdogan ve Disisleri Bakani Davutoglu NATO tarafinda dolayisiyla Amerika tarafindan gündeme tasinan bu konu ile alakali olarak bazi konularda itiraz edeceklerini aciklamislardi, neden sonra Türkiye’mizin Cumhurbaskani Abdullah Gül’ün de katildigi Lizbon toplantisi sonunda itirazlari kabul edilmis ve bir cözüm bulunmus gibi bize duyurada bulundular, fakat bizler biliyoruz ki ileri sürülen tüm cözümler ve iddia edilen itirazlarimizin kabülü masali, külliyen yalandir.
Disisleri Bakani Davutoglu’nun ve Basbakan Erdogan’in istekleri Füze kalkaninin hangi ülkeye karsi Türkiye’mizin topraklarina konuclandiracaginin kagit üzerinde gösterilmemesiydi. Fakat zaten devletlerin dis politikalarinda yapilan islerin hangi ülkeye karsi oldugu belirtilmez. Bu gayet dogal ve anlasilabilir bir uygulamadir. Ama gelin görün ki AKP hükümetinin mensuplari bu olayi kazanilmis bir zafer olarak halka yansittilar. Söz konusu durum AKP ile baglantili olunca halkimiz hep ici bos zaferlerle resmen kandiriliyor. Burada amac AKP nin bir dahaki secimlere güclenerek girme istegidir.
Lizbon Toplantisinda NATO ‘nun, dolayisiyla Amerika’nin Füze Kalkani Projesi baslangictada planladigi sekilde hicbir sekilde degisikligie ugramadan kabul edildi.
Füze Kalkani Projesi aldatma bir isimdir, aslinda ülkemize kurulacak olan radar sistemidir. Bu sistemin calisma prensibi cok basit, havada ve karada herhangi bir nükleer hareketlilik oldugunda bu durum hemen Karadenize konuclandirilacak olan savas gemilerine bildirilecek, bu gemilerde bulunan roketler aninda ateslenecek ve nükleer füze veya füzeler havada vurulacak. Peki bu füzeler nükleer baslik tasiyorlarsa imha edildigi anda dagilan radyasyon nereye dagilacak ? Tabii ki ülkemiz topraklarinin üzerine, belki de imha edildigi yere göre, halkimizin üzerine yagacak. AKP hükümeti bu olayin böyle olacagini biliyor mu acaba ? Neden bu durum halkimizdan saklaniyor ?
Bu olayin sonucunda kazanan yine ABD li silah tüccarlaridir. Bizler biliyoruz ki Füze Kalkani Projesi sadece Israil’i Iran veya Suriye’den gelecek saldirilara karsi korumaya yöneliktir. Diger önemli amacta Türkiye Cumhuriyeti Ordusunu en yakindan mesafeden vurabilme yeteneginin ABD nin eline gecmesidir.Bu cok ama cok önemli bir durumdur. Savas gemilerinin bogazlardan gecip Karadenize konuclandirilmalari Montrö Bogazlar sözlesmesine aykiridir !
(Wikipedia: Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Türk boğazlarından geçiş rejimini ve boğazlar bölgesinin güvenliği işlerini düzenleyen sözleşmedir. 1923’te Lozan Antlaşması ile birlikte imzalanan Boğazlar Sözleşmesinin yerine geçmiştir.)
Bakalim AKP hükümeti bu duruma nasil bir cözüm önerisi getirecek / getirebilecek !
Türkiye’nin NATO’ya girme amaci eski Sovyet Cumhuriyetinden korunmak amacliydi, artik Türkiye ‘mizin NATO’dan cikma zorunlulugu vardir. Rusya basta olmak üzere, Irak, Iran, Azerbeycan ile cok güclü iliskilere girmek gerekir.
AKP nin öne sürdügü komsularimizla sifir sorunumuz var propagandasi da öne sürdükleri diger tüm fikirleri gibi halki kandirmaya yöneliktir. Füze Kalkani Projesinden dolayi Türkiyemiz maalesef taraf olmayi kabul etmistir ve komsularimiza düsman olmayi kabullenmistir. Ama unutulmamali ! Yarin ABD cekip gidecek ayni Irak ‘ta oldugu gibi ama bizler hala bu cografyada yasayacagiz. Bundan dolayidir ki komsularimizla en güclü sekilde sorunsuz iliskiler kurmak zorundayiz.
Dikkat ederseniz Füze Kalkani Projesinin kabülünden sonra Israil ve Türkiye arasinda bir yaklasim söz konusudur. Mavi Marmara olayindan dolayi konusulanlar, istenilenler bir anda yok sayilmistir. Israil’de cikan yangina ucak gönderilmistir. Bugüne kadar Türkiye’mize kin kusan Netanyahu Türk ucaklarini denetleyip AKP hükümetine tesekkür etmislerdir. Acaba bu degisiklik gercekten 2 yangin söndürücü ucagin Israil’e gönderilmesinden mi kaynaklanmistir ?
Ama ben en kötü durumda dahi güzel insanlarimizin en dogru kararlari alacaklarina inananlardanim.
AKP hükümetine en güzel cevabi yine güzel insanlarimiz verecektir.
H. Serdar Yaycioglu