Motor Su Kaynattı Recep Bey :ZAHIDE UCAR

Zahide Ucar , Internet Ajans

03.12.2010

WİKİLEAKS’ın sızdırdığı belgeler üzerine Recep Bey gene köpürdü. Kendisi ile ilgili iddialar için “Bu iftiraları atanlar ne kadar alçaksa bu iftiraları manşetlere atanlar, siyaset malzemesi yapanlar da aynı derecede müfteridir, alçaktır” dedi. Ah Recep Bey, durumunuz “yalancı çoban” kıssasına ne kadar benziyor. Referandum öncesinde “bebek katiliyle hükümetiniz görüşüyor” dendiğinde de aynı hezeyanla bağırmış, iddia sahiplerini şerefsizlikle suçlamıştınız. Sonra ne oldu? Biz değil, devlet görüştü dediniz(!).. Biz de size “görüşenler size bağlı değil mi” diye sormuştuk.
Ofer ile de görüşmedik dediniz, sonra görüştüğünüzü kabul etmek zorunda kaldınız. Daha dün füze kalkanı için “kontrol bizde olmalı” dediniz. NATO’nun kontrolünde füze kalkanı kurulmasını kabul ettikten sonra “biz de NATO’nun kontrolünde olmasını istemiştik(!)” dediniz. Hangi birini yazalım Recep Bey? Hamas yetkilileri sizlerle görüşmek için geldiğinde de “biz davet etmedik” dediniz, sonra davet ettiğiniz ortaya çıktı. Otel ücretlerini biz ödemedik dediniz, ödediğiniz ortaya çıktı.

Recep Bey boşuna uğraşmayın, sizin siciliniz bozuk. Yani motorunuz su kaynatıyor Recep Bey!

Gene diyor ki Recep Bey;
“Şimdi görüyoruz ki kendilerine ait cümle kalmadığı için başka ülkenin diplomatları arasındaki dedikodularından medet umar haline geldiler(!)”.
Sahi sizler “Ankara’nın şerrinden Bürüksel’in şefaati iyidir” dememiş miydiniz? Babacan’dan tutun, Egemen Bağış’ına kadar yabancı ülkelere gidip ülkemizi şikayet eden siz değil miydiniz? Başörtüsü konusunda ABD’de “burada özgürlük var” diyerek ülkemizi şikayet etmemiş miydiniz? Üstelik şikayet ettiğiniz ülkenin başbakanı olduğunuz halde… Şimdi niye ABD’yi şikayet ediyorsunuz? ABD’de özgürlük var(!).. Size dokununca mı zorunuza gitti bu özgürlük?

“İspat görevi benim değil. Ana muhalefet lideri bu iddiayı ortaya atanlara sorsun” buyurmuşsunuz? Siz dolandırıcılıktan sabıkalı bir haham bozmasının dedikodularıyla mahkemeler kurmadınız mı? O davanın savcısı olduğunuzu söyleyen siz değil miydiniz? Savcısı olduğunuz davanın savcıları sanıkların sadece aleyhine delil(!) toplayıp lehe delil toplamazken siz “çeteleri bitirdik” diye iddianamesi bile hazırlanamayan davayı kutsamadınız mı? Hala da sıkılmadan “bir milyar doları var diyen Ergenekon’dan içeride yatıyor” diye gözdağı veriyorsunuz?

Gene diyorsunuz ki;

“Onurlu bir medya mensubu kalkar bunu sorar. Kime yapılıyorsa sorar.”

Güldürmeyin beni Sayın Başvekil. Siz onurlu gazetecilere savaş açmadınız mı? 4 Televizyon sahibi ve gazeteciler Silivri zindanlarıyla buluşmadı mı? Siz iktidara geleli onurlu gazeteciler işinden edildi, ediliyor. Onursuz haysiyet celladı birçok gazeteci bozması sizin uçağınızın nerede ise kadrolu elemanı değil mi? O kadrolu elemanların “kasa” dediği kişi attığınız zindanlardan ölüme yollanmadı mı? O kasa bomboş çıkmadı mı? Yandaş gazeteci bozması yağdanlıklar yalan ve iftira dolu suçlamalarla sanıkların üzerinde tepinmedi mi? Manşetlerden günlerce kin akıtılırken aklınıza neden “onurlu bir medya mensubu” arayışı gelmedi? O suçlamaları yapan gazeteci eskizleri bir gün bile davayı izlemedi.

Siz onurlu basından korkup basını yandaş hale getirmediniz mi? Öldürdüğünüz değerleri şimdi niye arıyorsunuz sayın başvekil?

İsviçre bankalarında bir kuruşum yok diyorsunuz? Dubai’de, Arap Emirlikleri’nde, Katar’da var mı Sayın Başvekil? Biraz geriye gidelim. Sarkozy size ne demişti?

Sarkozy, Recep Bey’e şöyle demişti:

“Kendi aramızda konuşuyoruz da, bakıyoruz son dönemde tüm liderler arasında iki kişi çok zenginleşti. Biri Berlusconi, diğeri de siz Mösyö Erdoğan…Bunu nasıl başardınız gerçekten çok merak ediyoruz?”

Bu imalı söz sizi hiç rahatsız etmedi mi Recep Bey? Sarkozy’e de “ispat edemeyen müfteridir” diye bağırsaydınız ya? Sıkar değil mi?

Su testisi su yolunda kırılır da Recep Bey, ben uluslararası arenada ülkemin düşürüldüğü bu utanç verici duruma yanarım.

Hele bir cümleniz var ki, dillere şenlik. “Muhalefet bu millet için çözüm politikaları üretmekten aciz olduğu kadar.. “diye başlayıp devam ediyorsunuz? Sizin aklınız gerçekten çok karışık olmalı(!)… İktidar olan siz olduğunuza göre, çözüm politikalarını üretmek öncelikli olarak sizin görevinizdir. Ayrıca bu cümle ile ülkeyi çözüme muhtaç problemlere boğduğunuzu itiraf etmiş olmuyor musunuz?

Sahi sayın Başvekil, o şikayet ettiğiniz ülkenin 35 CİA ajanı ülkemize niye geldi? ABD’li savcı Adalet Bakanlığında ne iş yapıyor?

Her suçlama karşısında niye bas bas bağırıyorsunuz Sayın Başvekil? Deliğe süpürülme korkusu mu sardı sizi? Ne diyor WikiLeaks belgesinde? “AKP’nin çabalarında başlıca ilgi alanı, Türkiye’nin ‘yakın komşuları’. Bu çabalar Türkiye’nin bu donmuş çatışmaları daha da çürütme yolundaki ‘geleneksel’ Türk politikasının tam tersi ve ABD ile Avrupa’nın çıkarlarıyla çok daha uyumlu.”
Kendi çıkarlarına çalışan sizi niye deliğe süpürsünler? Olsa olsa BOP’u hızlandırmak için “açıklarız ha” diye şantaj yapıyordur.

Siz ki iktidar koltuğunun gücünü kendi halkından değil, ABD derin devletinden almayı yeğlemişsiniz. Siz ki CFR memorandumunu partinizin program haline getirmişsiniz (Arslan Bulut)… Siz ki yabancı bir devletin projesinde “eş başkanlık” görevi almışsınız… Siz ki ülkeyi bölünme sürecine sokmuşsunuz.. Siz ki ülkeyi tımarhaneye çevirmişsiniz… Ülke insanını kendi ülkesinde neredeyse sığıntı hale getirmişsiniz. Halk fakirleştikçe bankalar zenginleşmiş. Yani rantiyeye hizmet etmişsiniz. Üstelik o bankalar da büyük oranda yabancı. Yolsuzluk-yoksulluk ikilisi halkın kaderi(!) haline getirilmiş. Sürekli halkı kandırmak üzerine politikalar geliştirmişsiniz… Gırtlağından esir ettiğiniz halk uyuşmuş, uyuşturulmuş.

Ülkeye yaptığınız bunca kötülükten sonra “müfteri-alçak-şerefsiz” suçlamalarınız manasızlaşıyor. Sizin ağzınızda bu kelimelerin bile içi boşaldı, anlamını yitirdi. Kelimeler su kaynatan motorun sesi gibi çıkıyor ağzınızdan. Motor su kaynatmış Recep Bey…

Yayınlanan belgelere gelince;
WikiLeaks belgelerinin iletilere kadar takip eden ABD’ye rağmen yayınlanması inandırıcı değildir. Afganistan ve Irak’ın işgali, küresel ekonomik kriz, Güney Kore ve Kuzey Kore arasında başlatılan gerilim, füze kalkanı yeni dünya düzeni hedefleyen küresel şebekenin yürüttüğü bir projedir. Dünyayı kendi çıkarları doğrultusunda dizayn etmeyi hedefleyen küresel çete, WikiLeaks belgeleri ile de ülkeler arasına fitne sokmayı hedeflemiştir. Bütün sayfalar yayınlandığında asıl amacı da görmüş olacağız.

[email protected]

Egemen Bağış

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir