SPD GENEL BAŞKANI SİGMAR GABRİEL’DEN İTİRAFLAR: “Göçmenlerin artık sadece bizi seçmediklerini görünce tutumumuzu değiştirdik”
SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel’in göçmen kökenliler ile ilgili itirafları büyük yankı uyandırdı. “Yıllarca göçmenlerle birlikte değil, onlar üzerine politikalar yaptıklarını ve ‘biz iyiyiz, nasıl olsa bizi seçiyorlar’ mantığıyla hareket ettikleri” özeleştirisinde bulunan Gabriel, “göçmenlerin sadece kendilerini desteklemediklerini gördüklerini, göçmenleri partiye kazanmak için artık mücadele edilmesi gerektiğini de öğrendiklerini” söyledi.
Alman Sosyal Demokrat Parti (SPD) Genel Başkanı Sigmar Gabriel, “partisinin senelerce göçmenlerle birlikte değil, sadece göçmenler hakkında politikalar yaptığı” özeleştirisinde bulunarak, yıllarca benimsediklerini söylediği “Biz iyiyiz, nasıl olsa bizi seçiyorlar” mantığını ise “artık bu böyle değil” tespitini gerekçe göstererek değiştirdikleri itirafında bulundu. Başkente bulunan parti genel merkezinde dün düzenlenen “Almanya’da uyum- Bu kadar genç ama yine de başarısızlığa mı uğradı?” isimli bir sempozyumda konuşan Gabriel, “SPD olarak geçmiş yıllarda ‘biz iyiyiz, nasıl olsa bizi seçiyorlar’ mantığıyla hareket ettik. Göçmenler üzerine politikalar yaptık, fakat onlarla birlikte politikalar üretmedik. Konuşmalarımızda bunu belki yaptık, ancak pratikte bunu gerçekleştirmedik. Fakat zamanla gördük ki, artık göçmenler sadece bizi değil tüm partileri seçiyorlar.” dedi. Gabriel’in “Artık göçmenleri kazanmak için mücadele edilmesi gerektiğini öğrendik.” itirafı ise dikkat çekti.
Açıklamalarının devamında Almanca diline hâkim, aileleri gibi işçilik yapmayan iyi entegre olmuş bir sınıfın oluştuğuna da dikkat çeken Sigmar Gabriel, göçmen karşıtı olarak nitelendirdiği Hıristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin (CDU) dahi imalı bir dille “göçmenlere açılım noktasında kendilerinden daha ileri adımlar attığını” belirtti. Gabriel, “Bugün Cumhurbaşkanı olan Christian Wulff çifte vatandaşlık aleyhine imza kampanyası başlatan Hessen eski eyalet başbakanı Roland Koch’a destek vermişti. O dahi başbakanlık yaptığı dönemde ilk defa Türk kökenli bir milletvekilini bakan olarak atayınca kendi içimizde ‘neler oluyor böyle, biz niye bunu yapamadık’ dedik. Bu durumu parti olarak itiraf etmek zor da olsa, demokrasi açısından göçmenlerin tüm partileri desteklemelerin iyi buluyorum. Artık göçmenlerin desteklerini almak için mücadele edilmesi gerektiğini de öğrendik.” dedi. Gabriel ayrıca, “Ailesi gibi artık sadece işçilik yapmayan, doğduğu ortamlardan farklı yerlere göç etmek suretiyle ailesinin yaşadığı gibi yaşamayan, Almanca konuşan, topluma iyi uyum sağlamış, istihdam piyasası içinde yer alan yeni bir göçmen sınıfının oluştuğunun” da altını çizerek, mevcut kitleye açılmak istediklerini hatırlattı.
UYUM TARTIŞMALARI İKİ TARAFIN DA DERİNDEN GÜVENİNİ SARSTI
Konuşmasının ilerleyen kısmında sokakta karşılaştığını belirttiği bazı Türklerin kendisine “Burada sizde kendimizi rahat hissetmiyoruz. Almanya’yı terk etmeli miyiz diye düşünüyoruz” diye aktardığını anlatan SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, diğer taraftan ise göçmenlerin yoğunlukta olduğu bölgeleri terk eden Alman kökenlilerin de yaşadıkları endişelerinin olduğunu ve bunların da dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Gabriel, “Thilo Sarazzin’in kitabına toplumun orta kesiminden verilen devasa desteği de ciddiye almalıyız.” diye konuştu. Gabriel, Almanya’da paralel toplumlar olduğunu da savunarak, Alman değerleri olarak nitelendirdiği Anayasa’nın ilk 20 maddesinin herkes tarafından benimsenmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.